MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Kürt meselesiyle ilgili devam eden süreç hakkında açıklama yaptı. Yalçın, genel başkan Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’deki çağrısının siyasi bir proje değil, “bin yıllık kardeşlik hukukuna yaslanarak yeni bir siyasi ve diplomatik gelenek tesis etme çabası” olduğunu söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 tarihinde yaptığı tarihi çağrı sonrası, ülkedeki Kürt sorunu ve terörle mücadele konusunda kritik bir süreç başladı. DEM Parti’nin devreye girip İmralı Cezaevi’ndeki terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile irtibata geçmesiyle 27 Şubat’ta İmralı’dan PKK’ya “silah bırakma ve fesih çağrısı” yapıldı. Şimdilik yalnızca ateşkes ilan eden PKK’nın ne zaman tasfiye edileceği ise henüz bilinmiyor.
Süreç tüm Türkiye’de heyecanla takip edilirken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın yazılı bir açıklama yayımlayarak son dönemde Türkiye’nin siyasi hayatında yeni bir dile, yeni bir tavra ve yeni bir paradigmanın teşekkülüne ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Yalçın, “Siyasette temiz havanın teneffüsü için politik ve diplomatik literatürün, yeni dönemin dinamikleri muvacehesinde şekillenmesi icap etmiştir” dedi.
‘KARDEŞLİĞİN İHYASI İÇİN BİR ÇAĞRI’
Açıklamasının devamında da MHP liderine övgüde bulunan Semih Yalçın, şu ifadeleri kullandı:
“Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli; milletimizin badireli dönemlerinde vaktiyle eski bilge liderlerin yaptığı gibi, bu zorlu ve belirsizliklerle dolu dönemde yolbaşçı sıfatıyla önümüze düşüp yolumuzu aydınlatmıştır. Sayın Devlet Bahçeli, Türkiye’yi Ergenekon’dan çıkaran bozkurt misali, milletimize rehberlik etmeye başlamıştır. Sayın Devlet Bahçeli; Türkiye’nin hem iç dengelerini tanzim edip sağlam bir zemine oturtması hem de bölgesel ve küresel dinamikler doğrultusunda kendi güvenliğini kamilen sağlayabilmesi için harekete geçmiştir. Öncelikle Türkiye’de toplumsal yapıyı meydana getiren temel unsurları bin yıllık kardeşliğin yeniden ihyası için dayanışmaya davet etmiştir.
‘EMPERYALİZMİN KRAL VE TAŞERONLARI PANİKTE’
Bu arada bölücü terör örgütünün varlığından kimin yarar ve çıkar sağladığı, arkasında hangi aktörlerin durduğu ayan beyan anlaşılmıştır. Çıplak vaziyette ortada kalan emperyalizmin bütün kral, vekil ve taşeronları paniğe kapılmışlardır. Bölgesel ve küresel ölçekte ABD ve İsrail’in çirkin yüzü ortaya çıkmıştır. Özellikle YPG/PKK sever İsrail, sudan çıkmış sıçana dönmüştür. İçerideyse söyleyecek sözü, dağarcığında kozu, ocağında közü olmayan kimi çevreler; sadece kuru gürültü çıkarmaya başlamışlardır. Türkiye’de de bölgede ve dünyada da artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını görememişlerdir. Liderimiz Devlet Bahçeli’nin girişimiyle değişen paradigma, zorunlu bir siyasi ve diplomatik dönüşümün işaret fişeği olmuştur.
Varlığını ve hayatını Türk milletinin saadet ve selametine, birlik ve bütünlüğümüze, devletimizin bekasına adayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu ülkü uğrunda durup dinlenmeden gayret göstermeye devam etmektedir. Ardından, 40 yıldır Türkiye’ye ayak bağı olan terör örgütü PKK’ya ve onun siyasi acentesine yürekli bir çağrıda bulunarak silahların bırakılmasını ve örgütün de kendisini feshetmesini istemiştir. Amaç, dışarıdan gelebilecek tehdide karşı içeride birlik ve bütünlüğü güçlendirmektir. Terörün olmadığı, kardeşlik ve huzurun hükümran olduğu bir barış ikliminin tesisidir. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefine daha iyi odaklanmaktır. Diplomasisi, demokrasisi, ordusu, savunma sanayii ve sosyal dinamizmi sayesinde bölgesinde caydırıcı, bükücü bir güce dönüşen Türkiye’yi küresel aktör haline getirme çabalarına enerji sağlamaktır.
‘AMAÇ YENİ BİR DİPLOMATİK GELENEK TESİS ETMEK’
Milli iradeyi temsil eden Cumhur İttifakı’nın kararlı tutumu, Türkiye’nin kaptansız olmadığını göstermiştir. Sayın Genel Başkanımızın çağrısı makes bulmuş ve terör örgütü, İmralı’dan gelen yeni bir çağrıyla bütün kollarını tasfiyeye ve silahlı mücadeleyi sona erdirmeye davet edilmiştir. Liderimiz Devlet Bahçeli’nin çağrısı, bir siyasi proje değildir. Uzun vadeli bir iktidar hesabı veya seçim yatırımı da değildir. Bin yıllık kardeşlik hukukuna yaslanarak yeni bir siyasi ve diplomatik gelenek tesis etme çabasıdır. Bu geleneğin başlangıç noktası terörsüz Türkiye’dir. Zira pek iyi bilinmektedir ki yuvasını yıkmadıkça yılanın kökü kesilmez.
Terörist üreten bir örgüt, bütün gövdesiyle ve bütün kollarıyla ortadan kalkmadıkça terör de bitmez. Tıpkı Cumhuriyeti kuran iradenin geniş halk tabanına ve milli mutabakata dayandığı gibi Sayın Devlet Bahçeli’nin girişimleri de millete, millet iradesine yaslanmıştır. Sayın Devlet Bahçeli; dikkatle gözlemlediği küresel gelişmeleri isabetli tahlil etmekle kalmamış, ülkede kurumların ve yığınların sesine kulak vermiştir. Milletin hissiyat ve beklentilerini dikkate almış, devletin ihtiyaç ve çıkarlarını bir kuyumcu titizliğiyle gözetmiştir. Bunun içindir ki liderimizin son girişimleri vatan sathında hem ilgi, hem ümit, hem de yankı uyandırmıştır.”
Kaynak: DHA
MHP
Devlet Bahçeli
Abdullah Öcalan
Saçı En Hızlı Uzatan Doğal Yağlar Belli Oldu: Saçların Gücüne Güç Katıp, Güneş Gibi Parlatıyor!
Hakkında Soruşturma Açılan BTP Lideri Baş, ‘Yargılanamıyorum’
Sadece Erzincan Ovası’nda Yetişiyor! 70 Gün Sonra Hasat Başlayacak, Büyük Talep görüyor
Kurtulmuş’un İslamofobi İle Mücadele Günü Paylaşımında ‘Gazze’ Vurgusu
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***