İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, diplomasının sahte olduğuna dair soruşturma kapsamında bugün ifade verdi. “Ne ile suçlandığım dahi belli değil” diyen İmamoğlu, YÖK raporuna işaret ederek “Bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır” ifadelerini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu yönündeki ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) hazırladığı raporda yer alan tespitler nedeniyle “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla soruşturma başlatmıştı.
26 Şubat’ta ifadeye çağrılan İmamoğlu, kamu görevinden dolayı mazeret dilekçesi sunmuştu. İmamoğlu bugün İstanbul Adalet Sarayı’na giderek ifade verdi.
Saat 09.00’da Çağlayan’a giden İmamoğlu için Adliye içi ve dışında geniş güvenlik önlemleri alındı. İmamoğlu’nun ifade verdiği katta basın mensuplarının, adliye girişinde de vatandaşların beklemesine izin verilmedi.
Polis adliye önündeki meydanı güvenlik bariyerleri ile kapattı, alana kontrollü giriş sağladı.
“Ne ile suçlandığım dahi belli değil”
İmamoğlu ifadesine ne ile suçlandığının dahi belli olmadığını söyleyerek başladı.
“Buraya her ne olursa olsun hukuk devletine ve yargı makamlarına olan saygımdan dolayı geldim” diyen İmamoğlu, “Ancak saygım gereği verdiğim bu beyanların bir savunma amacı taşımadığını, şahsıma yöneltilen artık sayısını bile hatırlayamadığım, hukuksuzlukların kayda geçirilmesi için yapıldığını belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Bir ayda üç kez ifadeye çağrıldım”
Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği soruşturmaların keyfilikten uzak yürütülmesi gerektiğini söyleyen İmamoğlu, “Son bir ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır” dedi.
Diploma soruşturmasına dair “Bugünün kanunların 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Avukatlarım bu konuda gerekli suç duyurularında bulunmuştur. Bu vesileyle sizden de bu raporda sorumluluğu bulunan kişiler hakkında gerekli yasal sürecin işletilmesini talep ediyorum.”
Ekrem İmamoğlu, daha sonra savcının öğrenim yaşamıyla ilgili sorusunu da ilkokuldan başlayarak yanıtladı.
İBB Başkanı, savcının bir dönem TBMM Başkanlığı yapmış olan Necmettin Karaduman ile ilişkisi hakkında soruya, “Kendisini Trabzon Milletvekili olduğu için ailece tanıyoruz” yanıtını verdi.
İmamoğlu’nun yatay geçişi sırasında o dönemde Trabzon Milletvekili olan Karaduman’ın etkisi olduğu yönünde iddialar vardı.
İmamoğlu’nun avukatları: “2010’da yürürlüğe giren mevzuat geriye dönük olarak uygulanmaya çalışılıyor”
İfade sırasında İmamoğlu’nun yanında bulunan avukatları Mehmet Pehlivan ve Nusret Yılmaz, müvekkillerine yönelik suçlamanın dayanağı olarak gösterilen Yükseköğretim Denetleme Kurulu Araştırma Raporu’nun hukuka aykırı olduğunu dile getirdi.
Avukatlar, 1990 yılında yürürlükte olan yatay geçiş yönetmeliğinin tüm şartlarının sağlandığını ancak 2010 yılında yürürlüğe giren bir mevzuatın geriye dönük olarak uygulanmaya çalışıldığının altını çizdi.
Avukat Pehlivan: “YÖK raporuna imza atanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk”
İfade öncesinde İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan bir basın toplantısı düzenleyerek, İmamoğlu’nun yatay geçişinin kurallara uygun olduğunu ve geçmiş yıllarda benzer mezunlara da denklik verildiğini belirtti. Pehlivan, YÖK raporuna imza atan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Pehlivan, “İlanda belirtilen üç kriter vardı. Başvuru süresi içinde müracaat etmek, tüm derslerden geçmiş olmak ve 60 not ortalamasına sahip olmak. Müvekkilim bu üç kriteri de karşılamaktadır” dedi.
YÖK tarafından savcılığa gönderilen raporda ise İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı okulun YÖK tarafından tanınmadığı öne sürülüyor.
YÖK raporunda neler var?
YÖK raporunda, İmamoğlu’nun 5. maddede yer alan şartları taşıdığı ancak üniversitenin o tarihte geçiş yapılabilecek üniversitelerden olmadığı belirtiliyor ve şu ifadeler yer alıyor:
“İlgilinin yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northem Cyprus’ın YÖK tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, ilgili üniversitenin tanınırlığının ancak 1993 yılında Yükseköğretim Yürütme Kurulu tarafından karara bağlandığı, ilgilinin yatay geçiş yaptığı 1990 yılında UCNC’nin yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlaşılmıştır.”
“İmamoğlu’nun diploması ile ilgili kendisinin sunduğu tüm resmi belgelerin gerçek olduğu ortaya çıktı” diyen avukat Mehmet Pehlivan ise “YÖK raporunda Ekrem İmamoğlu’nun yatay geçiş kriterlerini yerine getirdiği ve üniversiteye sunduğu tüm belgelerin doğru ve geçerli olduğu belirtilmektedir. Devlet kayıtları da bunu doğruluyor. Artık ne kamu ne de kamuoyunun bu konuda bir soru işareti yok” diye konuştu.
YÖK raporuna imza atan yetkililer hakkında yapılan suç duyurusu ise adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, görevi kötüye kullanma, halkı yanıltıcı bilgi yayma, resmi belgeyi gizleme, yalan beyan ve iftira suçlamaları üzerine yapıldı.
Gerekli işlemlerin yapılması istendi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun usulsüz yatay geçişle sahip olduğu lisans diplomasına dair gerekli işlemlerin yapılması için İstanbul Üniversitesi’ne yazı göndermişti.
Savcılık, bununla birlikte İmamoğlu’nun usulsüz yatay geçişinin kabulüne ilişkin işlemleri kimlerin yaptığının ve açık benzer şekilde yatay geçiş yapanların varsa isimlerinin bildirilmesini istedi.
İstanbul Üniversitesi de bunun üzerine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğu iddialarına ilişkin inceleme başlattıklarını duyurdu. Açıklamada, gerekli işlemlerin yapılacağı ve sonuçların kamuoyu ile paylaşılacağı belirtildi.