ENSAR NUR | TR724 STRAZBURG
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski hakim Sedef Ayvaz’ın başvurusunda Türkiye’yi bir kez daha mahkum etti. Mahkeme, Ayvaz’ı haklı bularak adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ve başvurucuya 3 bin 900 avro manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
AİHM’den ihlal kararları gelmeye devam ediyor. Strazburg Mahkemesi bugün açıkladığı kararında, 16 Temmuz 2016’da tutuklanan KHK’lı hakim Sedef Ayvaz’ın başvurusunda ihlal kararı verdi.
İhraç hakim Ayvaz, 23 Şubat 2018’de bebeğiyle birlikte kaldığı cezaevinin şartlarından şikayet ettiği bir başvuru yaptı. Ancak KHK’lı hakimin başvurusu yaklaşık 6 yıl sonra 2 Şubat 2024’te sonuçlandı. AYM başvurunun kabul edilmez olduğuna karar verdi.
Ayvaz konuyu AİHM’e taşıdı. AİHM, ihraç hakimin başvurusunu ikiye ayırarak incelemeye karar verdi. Strazburg Mahkemesi, cezaevi şartlarından yapılan şikayet hakkında henüz karar vermezken, AYM’nin başvuruyu değerlendirmesinin 5 yıl 11 ay 14 gün sürmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) Madde 6’da düzenlenen adil yargılanma hakkının ihlali olduğuna karar verdi.
AİHM, “ulusal düzeydeki yargılamaların toplam uzunluğunu haklı çıkaracak herhangi bir olgu veya argüman bulamamıştır. Konuyla ilgili içtihadını göz önünde bulunduran Mahkeme, mevcut davada yargılamaların uzunluğunun aşırı olduğu ve “makul süre” şartını karşılamadığı kanaatindedir.” ifadelerini kullandı.
3 hakimli komite tarafından verilen kararda, AİHM’in 2012’de verdiği pilot ‘Ümmühan Kaplan v. Türkiye’ kararı referans gösterildi.
2 aylık ve 4 yaşında iki çocukları olmasına rağmen savcı olan eşiyle birlikte 16 Temmuz 2016’da Çerkezköy’de tutuklanan Sedef Ayvaz, bebeği olması sebebiyle Ağustos 2016’da tahliye edilse de Mayıs 2017’de 11 aylık bebeğiyle birlikte Tekirdağ 1 No.lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmişti.
KHK’lı hakim 23 Şubat 2018’de bebeğiyle kaldığı cezaevi koşullarından şikayetçi olmuştu. AYM, başvuruyu değerlendirmek için neredeyse 6 yıl beklemişti.
Sedef Ayvaz, başvurusunda “bebeğiyle birlikte diğer 15 yetişkin kişiyle aynı koğuşta tutulduğunu, bazen 20’ye çıkan nüfus nedeniyle tuvalet, banyo ve havalandırma bahçesinden yeteri kadar faydalanamadığını, yeterli ranza/yatak bulunmaması nedeniyle dönüşümlü olarak yerde yattıklarını veya birden fazla kişinin bir yatağı paylaştığını” aktarmıştı.
Ayrıca, “bebeğine uygun yatak verilmesi veya dışarıdan temin edilmesi talebinin reddedilmesinden dolayı bebeğinin uygun koşullarda uyuyamadığını”, “asgari beslenme koşullarının sağlanmadığını, 16-17 saat süren su kesintisi nedeniyle mutfak araç ve gereçlerinin temizlenemediğini, dolayısıyla sağlıksız koşullarda yemek yedikleri” de dilekçesinde belirtmişti.
Ayvaz, “bebeğinin böbreklerindeki rahatsızlıktan ötürü hekim takibi gerekmesine rağmen sağlık hizmetlerine erişimde aksaklıklar yaşandığını, tahlillerini bile yaptıramaması nedeniyle anne sütüyle beslenen çocuğunu ailesine teslim etmek zorunda kaldığını, küçük yaştaki çocuğu tehlikeli ateşli hastalık geçirdiğinde dahi gerekli ilaçların uzun süre sonra kendisine teslim edildiğini” de ayrıntılı bir şekilde anlatmıştı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***