İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, İstanbul 1 no’lu Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ve Yönetim Kurulu üyelerinin de aralarında olduğu 11 yöneticeye yönelik “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” iddiasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında davaname hazırlandı. Kaboğlu ve 10 yönetim kurulu üyesine yönetimlerine son verilmesi ve yeni yönetim seçilmesi için dava açıldı. Ayrıca terör örgütü propagandası yapmak suçundan da Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni istendi.
Cumhuriyet’ten Fahrettin Öztürk’ün haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Suriye’deki Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in ölümüne ilişkin 21 Aralık 2024’te İstanbul Barosu’nun resmi twitter hesabından açıklama yapılması üzerine Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ile yönetim kurulu üyeleri hakkında, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.
Başsavcılık tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak davaname hazırlandı. Davanamede, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Özden Kaboğlu ile Baro Yönetim Kurulu Üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi ve yeni baro başkanı ile yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edildi. Baro başkanı ile yönetim kurulu üyeleri hakkında İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı.
İstanbul Barosu’na “terör” soruşturması: Yarın ifade verecekler
İstanbul Barosu’na “terör örgütü propagandası” iddiasıyla soruşturma başlatıldı
Avukatlık Kanunu’nu işaret edildi
Davanamenin talep kısmında, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun Baro’nun kurulması, organlarının görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi başlıklı 77’nci maddesinin 5’nci fıkrasına yer verildi.
Kanun maddesinde, “Amaçları dışında faaliyet gösteren barolar ile Türkiye Barolar Birliği sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Adalet Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içinde sonuçlandırılır. Görevlerine son verilen organların yerine en geç bir ay içerisinde yenileri seçilir” deniliyor.
“İllegal faaliyet” denildi
Davanamenin hukuki değerlendirme kısmında ise, “Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu sayılan İstanbul 1 Nolu Barosunun sorumlu yönetim organları olan davalı İstanbul 1 Nolu Barosu Başkanlığı ile Davalı İstanbul 1 Nolu Barosu Yönetim Kurulu’nun faaliyet amacı ve kendisine verilen yetkiler ve görevler dışında kullanılmak suretiyle illegal faaliyetlerde kullanıldığı ve idari yönden de tedbir alınması gerektiği anlaşıldı” dedildi.
Baro idare mahkemesine başvurdu
İstanbul Barosu yönetimi ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın uygulamasının ‘hukuk dışı’ olduğunu öne sürerek, İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Baro tarafından yapılan açıklamada, “Her koşulda hukuka saygı kararlılığında olan İstanbul Barosu yönetimi, Baro tüzel kişiliğini de hedef alan hukuk dışı işlem ve eylemlere karşı yargı yolunu kullanmak zorunda kalmış ve Adalet Bakanlığının; Avukatlık Kanunu’na, Bakanlık genelgesine ve Anayasaya aykırı ‘soruşturma izni’ verilmesine ilişkin işlemini iptal davası açmıştır” denildi. (Cumhuriyet)