Milli Eğitim Bakanlığı ve Ülkü Ocakları arasında imzalanan protokole göre, Ülkü Ocakları artık Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda kurs ve etkinlik düzenleyebilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, 31 Aralık 2024’te Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile bir protokol imzaladı.
Protokole göre Ülkü Ocakları, daha çok yetişkinlere yönelik sunulan ve halk eğitim kursları olarak bilinen yaygın eğitim kapsamında “genel, mesleki ve teknik kurslar” düzenleyebilecek.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım X hesabından yaptığı paylaşımda, “Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile imzaladığımız protokol ile Türk gençliğine ve milletimize daha güçlü bir şekilde katkı sunmayı hedefliyoruz” dedi.
BBC Türkçe’ye konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş “Ülkü Ocakları Eğitim Kültür Vakfı’nın mesleki ve teknik kurs açma potansiyeli yoktur. Dolayısıyla bu protokolün amacı ülkücü yetiştirmektir. Fakat ülkücü, solcu ya da muhafazakar yetiştirmek devletin görevi değildir” dedi.
Ülkü Ocakları BBC Türkçe‘nin konu ile ilgili sorularına yanıt vermedi.
Iğdır Ülkü Ocakları’ndaki gençler bir toplantıda
Protokolün kapsamı ne?
Halk eğitim kursları olarak bilinen, kapsamının genişletilmesiyle ‘Hayat Boyu Öğrenme Merkezleri’ ismini alan bu merkezlerde pek çok ücretsiz eğitim veriliyor.
El sanatlarından yabancı dil eğitimine, spordan kişisel gelişime, çocuk eğitiminden din eğitimine ya da okuma-yazma eğitimine kadar çeşitlenebiliyor.
Daha çok yetişkinlerin talep gösterdiği bu kurslarda, meslek edinememiş kişilere mesleki eğitimler de veriliyor.
BBC Türkçe’nin bir Milli Eğitim Bakanlığı yetkilisinden edindiği bilgiye göre, Ülkü Ocakları ile imzalanan protokol kapsamında gerçekleşecek kurs ve etkinliklerin daha çok yetişkinler için olması öngörülüyor.
Ancak halk eğitimler tarafından düzenlenen kurslara öğrenciler de katılabiliyor.
Dolayısıyla örgün eğitim çağındaki çocuklar da MEB okullarında Ülkü Ocakları ile karşılaşabilecek.
Yetkilinin verdiği bilgiye göre; bu kursların yeri, programı ve materyalleri MEB tarafından belirleniyor ancak eğitmenler vakıf tarafından gönderiliyor ve tüm masraflar vakıflar tarafından karşılanıyor.
‘Bu kez il bazında değil ülke genelinde’
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Milli Eğitim Temel Kanunu’nda, kamu kurumları ve eğitim kurumlarında siyasi propaganda yapılması yasaklanıyor.
Eğitim Sen, son yıllarda AKP ve MHP tarafından eğitim kurumlarında bu yasakları hiçe sayan örnekler yaşandığını savunuyor.
Sendika, geçtiğimiz yıl çok sayıda şehirde Ülkü Ocakları’na okullarda propaganda faaliyetinde bulunma izni verildiğini ve açıkça suç işlendiğini söylüyor.
Sendikaya göre Ülkü Ocakları, 2024 Ocak ayında Tekirdağ’daki iki farklı lisede okul bahçesinde stant açıp çay ve çorba dağıttı, öğrenciler kurt işareti yaparak fotoğraf çekildi.
Balıkesir’de 2023 Kasım’da İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ülkü Ocakları arasında “milli ve manevi değerlerin aktarımı protokolü” imzalandı, Eğitim Sen yürütmenin durdurulması için dava açtı.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, doğum gününde MHP lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti.
BBC Türkçe’ye konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Artık sadece okullarda değil, halk eğitim merkezlerinde de ülkü ocaklarıyla karşı karşıyayız” diyor.
Irmak, protokolün bu kez şehirlerin il milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla değil; ülke genelini kapsayacak şekilde doğrudan MEB tarafından yapıldığına dikkat çekiyor:
“Hayat boyu öğrenme merkezlerine giden ülkü ocakları, bir siyasi partinin gençlik örgütü olarak, hangi yetkinlikle ne anlatabilir? Eğitim, bilim alanında bir çalışması mı var? Bu protokol, gelinen en dip noktadır.”
“Nasıl ki ÇEDES’te pedagojik formasyonu olmayan kişilerin okullara girmesi ve çocuklara dini içerikte bilgi aktarmaları doğru değilse, bu kişiler de bir siyasi partinin uzantısı olarak okullarda siyasi propaganda yapacak.”
Benzer protokoller yargı kararıyla iptal edildi
Eğitim Sen’in yıllar içinde açtığı birçok davada, il milli eğitim müdürlükleri ve çeşitli vakıflar arasında yapılan benzer protokollerin yargı kararlarıyla iptal edildiği görüldü.
Diyarbakır’da Hazreti Süleyman Vakfı ile, İzmir’de İnsan Vakfı ile, Antalya’da Ensar Vakfı ile imzalanan protokoller yargı kararıyla iptal edildi.
2023 yılında Diyarbakır’da verilen kararda, eğitim öğretim faaliyetlerinin kamu denetiminde ve gözetiminde olması gerektiği ve devlet memurları eliyle yürütülmesinin gerektiği kaydedildi.
Ayrıca, kamu kuruluşu niteliğinde olmayan kurum ve kuruluşlar vasıtası ile eğitim ve öğretim faaliyetinin yürütülemeyeceği belirtildi.
Antalya’da 2020 yılındaki kararda ise yargı benzer bir şekilde, Anayasa gereğince devletin görevi olan kamusal eğitimin devredilemeyeceğine hükmetti.
Antalya Valiliği kararı istinafa taşısa da üst mahkeme de kararı onayarak protokolün iptaline karar verdi.
Irmak, tüm bu iptal kararlarına rağmen tarikat ve cemaatlerle yeni protokollerin devam ettiğini söyleyerek, “Hukuk tanımazlıkla karşı karşıyayız” diyor.
Irmak, siyasi bir yapılanma olan Ülkü Ocakları ile imzalanan bu protokolün, “devletin kendi yasalarına meydan okuması anlamına geldiği” yorumunu yapıyor.
Ülkü Ocakları sivil toplum örgütü mü?
Ülkü Ocakları her ne kadar vakıf statüsünde kurulmuş olsa da etkin siyasi kimliğiyle öne çıkıyor.
Kendilerini Osmanlı’dan günümüze tarihsel olarak “Ülkücü Hareket’in gençlik teşkilatı” olarak niteleyen Ülkü Ocakları’nın bugünkü yapısında MHP’li yöneticilerin etkin olduğu görülüyor.
Devlet Bahçeli tarafından atanan Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, aynı zamanda MHP MYK üyeliğini sürdürüyor