Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde Türkiye’nin dış politikasının “kürdofobik” olduğu yönündeki eleştirilere yanıt verdi ve “Bize silah çekene düşmanlık yapmamızı kürdofobik olarak nitelendirmeniz hiçbir gerçeklikle bağdaşmıyor” dedi.
TBMM Genel Kurulu’nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerinde TBMM, Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçeleri görüşüldü. Genel Kurul’da, bütçe üzerindeki konuşmaların ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye politikasının önümüzdeki günlerde nasıl olacağına ilişkin şunları söyledi:
“Suriye halkının yanında olmaya devam edeceğiz. Şunu yapmaya çalışıyoruz; herkesi ortak bir hedef etrafında bir araya getirmek. Terörün olmadığı, komşularına tehdit olmayan, dışlayıcı bir idari yapının oluşmadığı, azınlıklara eşit davranan, herkesin kendi canından, malından emin olduğu, toprağından edilmediği bir politika. Bu görüşlerimizi biz formüle ettik, konuştuğumuz herkes bunları hayata geçirmekte hemfikir. Şam’da oluşan yönetim bu prensipler dahilinde hareket ettiği sürece, uluslararası toplum Türkiye’nin ortaya koyduğu vizyonu desteklemeye devam edecek.
‘ERBİL İLE İLİŞKİLERİMİZ ORTADA’
İzlediğimiz dış politikanın kürdofobik olduğu ifade edildi. Bunu tamamen reddediyorum. Biz bir tane terör örgütüne karşıyız, PKK ise bulunduğu bütün yerlerdeki partilere karşı. Girip de yok etmediği bir kürt partisi var mı? Kimin kürdofobik olduğu tarihsel olarak da ortada. Bu gerçeklik ortadayken, bizim Erbil’le olan ilişkilerimiz ortadayken, Suriye’nin meşru kürt siyasileri ile olan ilişkilerimiz ortadayken, bize silah çekene düşmanlık yapmamızı kürdofobik olarak nitelendirmeniz hiçbir gerçeklikle bağdaşmıyor. Size şunu tavsiye ederim; biraz rasyonelliğe, sınıf atlamaya, biraz update’e ihtiyacımız var. Kendi siyasi çizginize de hizmet etmek için biraz update edin kendinizi.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***