Mecliste konuşan HDP’li Beştaş, dün gece saatlerinde ‘Kobanê soruşturması’ kapsamında tutuklu bulunan siyasetçilerin ‘tutukluluk incelemesi’ adı altında sabaha kadar SEGBİS’le avukatsız ifadeleri alındığı bilgisini paylaştı
Meclis Genel Kurulu’nda “Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanın Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi”nin görüşmeleri devam ediyor. Yer yer tansiyonun yükseldiği görüşmeler sırasında HDP ile AKP’li milletvekilleri arasında “çıplak arama” tartışması yaşandı.
Genel Kurul’da konuşan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Hukuksuzluklar bitmiyor. Dün gece yarısı 01.30’da, Ayhan Bilgen ve diğer arkadaşlarımız duruşmalı olması gereken bir tutukluluk değerlendirmesine apar topar çıkarıldı. Gündüz nereye kalmış, gece yarısı tutukluluğa devam kararı verildi. Bakın, bu hukuksuzluklarla bir yere gidemezsiniz. Ben, Ayhan beyden sonraki MAZLUMDER başkanıydım. Biz, MAZLUMDER’deyken 367 krizine karşı sonuna kadar mücadele etmiştik. 2008’di, AKP’ye kapatma davası açılmıştı, ben MAZLUMDER Genel başkanıydım. Sabah ilk açıklamayı ben yaptım. Bugün, hani bir Bakanınız var ya (İçişleri Bakanı Süleyman Soylu), ona buna küfrediyor, o gün size ağız dolusu küfrediyordu. Ben gücün yanında değilim. Kimisi, güç bu tarafa giderse bu tarafa, bu tarafa giderse bu tarafa gider. Biz hak eksenindeydik, Allah’a şükürler olsun, hiç de şaşmadım bu eksenden” diye konuştu.
‘Haklı olduğum için güçlüyüm’
Çıplak aramayı gündeme getirmesi ardından hakarete uğradığını aktaran Gergerlioğlu, konuşmasının devamında Sincan Cezaevi’nden kendisine gelen mektubu okudu. Gergerlioğlu, “Mektupta, ‘Bugün ise koğuş aramasında oldu her şey. Yine, hakaret ettikleri için gerginlik çıktı ve darbedildik, sonra tecrit hücresine götürdüler zorla, orada da işkence yaptılar, çıplak arama için üstümüzü, başımızı yırttılar. Bu sırada darp gördük, ölümle tehdit edildik, küfredildi bize’ diyor. Burada birileri ‘Çıplak arama yok’ derken. Haklı olduğum için de güçlüğüm, güçlü olduğum için de kimseden korkmuyorum. Vallahi de billahi de bu meselede kazanacağım, kazanacağız” dedi.
Uşak’a komisyon gönderilmiş
Gergerlioğlu’nun konuşması ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan ise, Uşak Emniyeti’nde inceleme yapılması için bir komisyon gönderildiği bilgisini verdi. Özkan, “Bu komisyon, ilgili anılan yerlerde bütün tarafları -mağdur olduğu iddia edilen- günlerdir sürekli kamuoyunda rüzgâr estirilmeye çalışılan avukatları, müdafileri, vekilleri inceledi ve orada iddia edilen bu hususlarda bir talebin, şikâyetin olmadığı görüldü” dedi.
CHP’li Veli Ağbaba, Özkan’ın konuşmasını “Komisyon nerede, komisyon” sorusuyla kesti.
Ağbaba’ya cevap verilmedi
Özkan, Ağbaba’nın sorusuna yanıt vermezken, şöyle devam etti: “Zaten herhangi bir itiraz yokken düğmeye basılır gibi bir anda ortaya çıkılıp bunlar söyleniyorsa hak ihlalinden dolayı değil, orada suç ve suçluyla mücadele edildiğinden, hukukun gereği yerine getirildiğindendir.”
CHP Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, “Kimin komisyonu, kim kurdu, kimlerden kuruldu? Meclis İnsan Hakları Komisyonu mu gitti” diye sordu.
İfadeler avukatsız alındı
Sonrasında HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş konuştu. Beştaş, “Çıplak arama vardır, yönetmeliğe dayalıdır ‘Çıplak arama yoktur’ demenin hiçbir kıymeti yoktur. Çıkıp ‘Yönetmeliği kaldıracağız’ desinler. Bu konuda sözüm bu kadar” dedi.
Beştaş, “Kobanê soruşturması” kapsamında tutuklanan HDP’li siyasetçilerin dün avukatları olmadan SEGBİS üzerinden ifadelerinin alındığını aktararak, şu bilgileri paylaştı: “Çok büyük bir hukuksuzluk var. Dün gece saat 11.30’da, Ayhan Bilgen’in de içinde olduğu önceki dönem MYK üyesi arkadaşlarımız ‘tutukluluk incelemesi’ adı altında avukatlarına haber verilmeden SEGBİS’e çıkarıldılar ve bunu bugün öğrendik. Bu uygulama Türkiye’deki hukuksuzluğun, yargının işleyişinin bir resmidir. Nazmi Gür, Günay Kubilay, Alp Altınörs, Beyza Üstün, Bircan Yorulmaz, Ayla Akat, Ali Ürküt, Emine Ayna, Pervin Oduncu, Zeki Çelik, Can Memiş ve diğer bütün arkadaşlar sabaha kadar avukatsız bir dakika ifade vermek için Sincan Cezaevinde bekletilerek, SEGBİS’te hâkimi beklemişler.”