AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘İmralı’ çağrısına cevap verdi. “Sayın Bahçeli ile her meselede uyum içerisinde çalışıyoruz.” diyen Erdoğan, Kandil’e de çağrı yaparak, “Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısından sonra Kandil’den DEM’den gelen ilk açıklamalar her iki yapının da aynı kafada olduğuna işaret etmiştir. Bu kafanın değişmesi gerekiyor. Karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Geçmişte silahları gömeceksiniz dedim. Gömdüğünüz anda önünüz açılır. Silahları gömmezseniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktır.” dedi. Erdoğan, kreş tartışmaları üzerinden de CHP’ye yüklendi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan’ın açıklamalarından kayda değer bölümler şöyle:
Millete mahcup olmamak için düş ile çalıştık. Önümüze çıkan engellerin üstüne üstüne yürüdük. Çıkarcılara rağmen Türkiye’ye en başarılı yılları yaşattık. Bugün de bu hastalıklı yapının yeni hezeyanları ile uğraşıyoruz. Bunlara hak ettikleri cevabı vermeyince densizlik çıtasını artırıyorlar. CHP’nin eski genel başkanının mahkeme salonunda freni boşalmış kamyon gibi savurduğu zırvalar hakaretler bunun en son örneğidir.
Karşımıza çıktığı tüm seçimleri kaybeden bu zat şaibeli kurultayla devrilen bir siyasetçi eskisi. Yenilen pehlivan güreşe doymazmış. Karanlık ittifaklar peşinde koşarken gündeme gelme yolunu bize sataşma yolunda görüyor.
CHP’nin eski genel başkanı şaibeli bir kurultayla devrilen bir siyaset eskisi. Gündeme gelmek için bize sataşıyor. Bize sataşıyor, kendisine diyoruz ki sana bu kapıdan ekmek yok. Senin muhatabın biz değiliz yargıdır.
MEB bir yazı gönderiyor. Bu hatırlatma kanuni bir zorunluluktan kaynaklanıyor. Tıpkı öğrenci bursları meselesi gibi CHP yine istismar siyasetine sarılıyor. Kendi akıllarınca bize meydan okuyorlar. Cehalet tek başına katlanılabilir bir eksikliktir ama cehaletle ukalalık bir araya geldiğinde çekilmez bir hal alıyor.
Anaokulu-kreş ayrımını dahi bilmiyorlar. Bakanlıktan gelen yazıyı okumamışlar. Hadi okudular, anladılar diyelim; bu sefer de yalan ve iftira alışkanlığından kurtulamıyorlar. Türkiye bir hukuk ve nizam devletidir. Kural bellidir. Standartlar vardır. Kimse “Ben kuralları takmıyorum, kanunlara uymuyorum” diyemez. Siyasi fırsatçılık adına çocukların, ailelerin arkasına saklanacak kadar korkaklar, kifayetsizler.
Neymiş, benim birincilere diploma vermemin değerlendirmesini yapıyorlar. Yapmam gereken onların diplomalarını vermektir. Bunların disiplinsizlikle ilgili yanlışı varsa o da disiplin kurulunun huzurumuza getirdiği bir neticedir. Teğmenlerle ilgili de önünü arkasını düşünmeden bodoslama bir tavır içine girdiler.
Disiplin elbette her yerde lazımdır ama söz konusu TSK olduğunda hayati öneme sahiptir. Komutanlarının açık talimatlarına rağmen disiplinsizlik yapan teğmenlerin yarın neler yapabileceklerini kim bilebilir? Kılıç şakırtıları arasında disiplinsizlik yapanları kahramanlaştırmak neyin nesidir?
Milletimizin göz bebeği olan ordumuzun yıpratılmasına da, siyasi emeller uğruna provoke edilmesine de eyvallah demeyiz. Bu ordunun bir zümrenin, bir partinin değil, milletin ordusudur. TSK peygamber ocağıdır. Bu ordu İslam’ın bayraktarlığını yapan şanlı bir ordudur. Kimse bu orduyu sağa sola çekmesin. CHP, ordumuzun ruh kökünü koparmaya muvaffak olamamıştır.
Kahraman ordumuz vesayet heveslerinden temizlendikçe, vatan savunması görevini çok daha başarılı bir şekilde yerine getirmeye başlamıştır. Kimse kusura bakmasın; karası, denizi ve havasıyla TSK’nın başarılarına terör örgütünün uzantılarıyla yan yana yürümekten gocunmayan istismarcıların gölge düşürmesine müsaade etmeyiz.
CHP’nin sorumsuz yöneticilerinin ordumuzu disiplinsizlik tehlikesi ile karşı karşıya bırakmasına göz yummayacağız. Darbecilere ve şakşakçılarına rağmen demokrasi hukuk adalet ve sivil siyaseti ve milletimizin hakkını savunmayı gerekirse canımız pahasına sürdüreceğiz.
Peki CHP nasıl bu kadar oy alıyor nasıl bu kadar belediye kazanıyor? Bunun müsebbibi AK Parti olarak biziz. Bu bir özeleştiridir. Açık ve net iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır demiş atalarımız. Biz de sorunu önce kendimizde arayacağız.
Küresel sorunlar yanlışlarımızla birleşince milyonlarca insanım istemeyerek CHP’ye oy vermek zorunda bıraktı. Bu parti bizi yıllarca ispati olmayan nice konuda yolsuzlukla suçladı, sonra bizi haksızlıkla hukuksuzlukla suçlayanlar ellerine imkan geçince bunların feriştahını yaptı. Bunların hesabını hem millete hem yargıya verecekler. Kimsenin millet için tahsis edilen kaynakları kendi hırsı için yağmalama, har vurup harman savurma hakkı yoktur.
Konserler üzerinden ortaya saçılan yolsuzluklar buz dağının kısmı. Suyun altında daha büyük hırsızlık var. Nasıl düzen işlettiklerini önümüzdeki dönemde göreceğiz. SGK borçlarını ödemekten kaçanlar yandaşlarını zengin ettiğini milletimiz görüyor. Sandıkta bunun hesabını milletimiz muhakkak soracaktır.
Yolsuzluk yapanlar hukuk önünde hesabını verecektir. Hizmette eksiğimiz olabilir ama bunlar gibi yağmalatma gibi bir sabıkamız yok. Seçimlere kadar milletin sıkıntılarını çözerek Türkiye Yüzyılı hedefinden sağmayarak küresel gelişmeleri lehimize çevirip iktidarımızı sürdüreceğiz.
Sayın Bahçeli ile sadece iç siyasete değil dış politikaya dair pek çok konuyu ele alıyoruz. Sayın Bahçeli ile uyum ve eş güdüm içinde hareket ediyoruz. Cumhur İttifakı yolunda tekleşerek devam ediyor. Sayın Bahçeli gerçekten cesur ve ezberleri bozan bir teklif ortaya koymuştur. Biz de cumhurbaşkanı olarak bu meseleyi siyasi sosyal bölgesel sonuçlarıyla birlikte tüm yönleriyle titizlikle ve soğukkanlılıkla ele alıyoruz.
Terör belasını tüm imkanları kullanarak bertarafa etmekte kararlıyız. Türkler ile Kürtler arasında örülmek istenen terör duvarını yıkıp atacağız. Evlatlarımıza terörün olmadığı sırtını silaha ve dağa yaslayan terör destekli siyasetin olmadığı bir Türkiye teslim edeceğiz. Sayın Bahçeli’nin tarihi çağrısından sonra Kandil’den DEM’den gelen ilk açıklamalar her iki yapının da aynı kafada olduğuna işaret etmiştir. Bu kafanın değişmesi gerekiyor.
Karşımızdaki tablo çok da umutlu olmamıza izin vermiyor. Geçmişte silahları gömeceksiniz dedim. Gömdüğünüz anda önünüz açılır. Silahları gömmezseniz bu devletin eli de sizin omuzunuzda olacaktır. Terörle mücadelemiz son teröristi ortadan kaldırıncaya kadar devam edecektir. Sınırlarımızda bir terör yapısı kurulmasına izin vermeyeceğiz. Terörsüz Türkiye idealini gerçeğe dönüştüreceğiz.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***