DEM Parti ve PKK lideri Abdullah Öcalan arasındaki temasın derhal sağlanması gerektiğini belirten MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “MHP her sözünün arkasında. İmralı’yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz” dedi.
Partisinin grup toplantısında gündemi değerlendiren Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“ETRAFIMIZ ATEŞ ÇEMBERİ”
“Etrafımız ateş çemberi, durum çok ciddi ve kritiktir. Türkiye’nin karşılaşma olasılığı giderek artan bütün senaryoları derleyerek enine boyuna bir hazırlık yapması sadece güvenlik değil varoluş meseledir. Uluslararası sistem iflas bayrağını çekmiş durumdadır.
Putin’in imzaladığı nükleer doktrini Biden’ın Ukrayna’ya verilen izinden sonra onayladığı ortadadır. Dünyanın tamamı korku tünelindedir. Putin’in söylemi 3. dünya savaşı ihtimalini gün ışına taşımıştır. Geçen yüzyılda yaşanan iki dünya savaşlarının en ağır sonuçları ile yüzleşen Türk milletidir. Barışı sağlamak, müzakere arayışında olmak stratejik önceliğimiz olmalıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın Putin ile yaptı telefon diplomasisi dün NATO sekreteri ile görüşme bölgesel gerilimin düşürülmesi için samimi çağrılar Türkiye’nin barışsever bir millet olduğumuzu da belgelemiştir. Türkiye’nin iki ateş arasında kalması külfetlere ve trajik neticelere yol açacaktır.
“BIDEN DERHAL AZLEDİLMELİ”
Biden’ın akli melekeleri çökmüştür, aldığı her karar sakattır. Biden’ın görevinden derhal azledilmesi dünya barışına hizmet olarak geçecektir.
Hesaplaşmanın adresi bellidir. Herkesin gözü üstümüzdedir. Alacağımız karar küresel denge ile bölgesel akışı değiştirecektir. Bize bir şey olmaz kolaycılığı ile oyalanacak ne vaktimiz ne de hakkımız vardır.
İç barışımıza ateş saçmayı hedefleyenleri yerle bir edeceğiz. Gün kısır çekişmelerin günü değildir, istismar siyaseti günü değildir. Gün kenetlenme günüdür.
Geçen haftanın umut verici gelişmelerinden biri İsrail başbakanı ‘Caniyanhu’ için verilen tutuklama kararıdır. ‘Caniyahu’ köşeye sıkışmış ve sonu görülmüştür. İsrail’de soykırıma karışanlar her masum kanın hesabını verecektir.
“İMRALI VE DEM ARASINDA TEMASIN YAPILMASINI BEKLİYORUZ”
Kürt’ü Türk’ten ayırmak Dünya’yı Güneş Sistemi’nden ayırmak kadar imkansız ve deli saçmasıdır. Acımız, geleceğimiz ve amacımız birdir. Ele ele vererek terörü ve bölücülüğü hayatımızdan tamamen çıkarmalıyız.
Kandil’de demlenip Türkiye’yi devirmek isteyenler bir karar eşiğindedir. Bölücü terörün mü demisiniz yoksa kader ortaklığını ve binyıllık kardeşliğin demi mi olacaksınız. Terörizmi lanetleyecek misiniz yoksa sırtınızı yaslamaya devam mı edeceksiniz? MHP her sözünün arkasındadır. 22 Ekim grup toplantımızdan itibaren ne demişsek aynen yanındayız. İmralı ile DEM Parti grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz, çağrımızı kararlılıkla yineliyoruz.
”MHP’YE SALDIRI ORTAMI HAZIRLAYAN MEDYANIN BURNUNDAN FİTİLİ FİTİL GETİRCEĞİZ”
Özel görevli MHP düşmanlarını ne dediklerini neyi teklif ettiklerini cahil ve küstah yorumcu müsveddelerini bilhassa Halk TV başta olmak üzere MHP’ye saldırı ortamı açan medya organlarını ve özellikle medya patronlarını tek tek not aldığımızı yeri ve zamanı geldiğinde de bunların burunlarından fitil fitil getireceğimizi, kalabalıkta yapılan itibar suikastlarının tenhada özrünün kabul edilmeyeceğini muhataplarına duyurmak istiyorum.
”DAVUTOĞLU’NUN KONUŞMASI BİZİ SON DERECE RAHATSIZ ETMİŞTİR”
Irak’ın Duhok kentinde düzenlenen 5. Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’nda Sayın Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı konuşma bizi son derece rahatsız etmiştir. Sayın Davutoğlu’nun o talihsiz sözleri şu şekildedir: ‘Türkiye’de Türkler ile Kürtler ve diğer topluluklar arasında tam eşitlik sağlanacak ve Türkiye ile Kürdistan arasında mükemmel bir ilişki kurulacaktır.’ Sayın Davutoğlu, Başbakanlık görevini üstlenmiş bir akademisyen olarak bu iddia ve ifadelerinin hiçbir ahlaki ve nesnel karşılığı olmadığı gibi, baştan ayağa sakat ve sorunludur. Bugüne kadar milletimizin hiçbir ferdi eşitsizliğe maruz kalmamıştır. Ayrıca Kürdistan diye bir yer de yoktur, bu ağız sipariş almış bir ağızdır ve son derece sakıncalıdır.
”ÖZEL’İN MEZHEP KIŞKIRTMACILIĞI HİZMET ETMESİ AYMAZLIKTIR”
CHP Genel Başkanı’nın DEM Partili ortaklarıyla katıldığı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13.Olağan Genel Kurulu’nda mezhep ayrımcılığını kışkırtması, Alevi-Sünni kutuplaşmasına hizmet etmesi aymazlıktır, art niyetliliktir, nimet bilmezliktir. Üstelik utanmadan sıkılmadan, yüzü kızarmadan, şuur kepeklerini indirmiş halde rejimi değiştirmekten bahsetmiştir. Özgür Bey, rejimi, yani Cumhuriyet’i değiştirmeyi nasıl başaracaksın? Darbeyle mi yol alacaksın? İsyan mı çıkaracaksın? Dış güçlerden yardım mı dileneceksin? Söyle bize, Türkiye Cumhuriyeti’nin 101 yıllık rejimini nasıl ve hangi yürekle tasfiye edeceksin? CHP’nin DEM’lenmesi başını döndürmüş, siyasi iradesini hurdaya çıkarmıştır. 22 yıllık bir iktidarı sürekli eleştirip, bu 22 yıl içinde niye iktidar olamadığını analiz edemeyen, millet iradesini kazanamayan, üç-beş belediye başkanının hukuken haklı gerekçelerle görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılmasını yanlış yorumlayan, mahalli yönetimlerle merkezi yönetimi birbirine karıştıran CHP iflah olmaz derecede çarpık ve hastalıklıdır.
“ALENEN DİSİPLİNSİZLİK YAPAN TEĞMENLER…”
Kılıç çekip korsan yemin eden bazı teğmenler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetleri’ni siyasi tartışmaların içine çekmeye yeltenen, Aziz Atatürk’ü sloganda hatırlayıp eser ve emanetlerini çiğneyen bugünkü CHP’dir. Alenen disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan, tezkerelere ‘hayır’ diyen bugünkü garabet CHP’dir.
Terör örgütü yandaşlarını partiye doldurup, Esenyurt ve Ovacık’ta görüldüğü üzere, sonra da görevdeki bazı belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmasını halkın cezalandırılması olarak açıklayan DEM’lenerek ayağa düşmüş bugünkü CHP’dir. Hep dedim, yine diyorum; bu CHP’den bir halt olmaz, bu CHP’yle ulaşılacak parlak bir gelecekten bahsetmek de akıl ve vicdan ölçüleriyle bağdaşmaz, bağdaşamaz.
Saraçhane rövanşının Ankara’da icrası amacıyla Almanya’ya kaçan ve Türkiye’yi yabancılara şikayet edenlerin Aziz Atatürk’ün mirasına sadakat gösterdiğini söylemek için şahide gerek yoktur, çünkü her şey ortadadır, siyaset işportacılarının maskesi düşmüş, israf ve ihanet deşifre olmuştur.
”KERKÜK TÜRK’TÜR IRAK TÜRKMENLERİNİN DE SONSUZA KADAR YURDUDUR”
Önemle altını çizmek istediğim bir konu da Kerkük’teki nüfus sayımıdır. Nüfus sayımı öncesi PKK kamplarından Kerkük’e yığınak yapıldığına dönük iddia ve ifadeler eğer doğruysa bunun sonuçları şüphesiz ağır olacak, sayımın gayri meşruluğu tescillenecektir.
Kerkük’ün demografik yapısını kurcalayıp, bu Türkmen kentiyle beraber Irak Anayasasında tartışmalı bölgelerin oldubittiye getirilmesi Türk milletinin kabul etmeyeceği istila girişimidir. Kerkük Türk’tür, Irak Türkmenlerinin de sonsuza kadar yurdudur. Hiç kimse yanlış hesap yapmasın, soydaşlarımız, Irak Türkmenleri asla yalnız değildir.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***