Yenidoğan Çetesi davasının ilk oturumunun 5. duruşması yapıldı. Örgüt yöneticisi olmakla suçlanan tutuklu sanık ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, savunmasında, “Hasta yönlendirmesi nedeniyle maddi kazanç sağladığımı kabul ediyorum. 112’ye bildirilip bildirilmemesi konusu hastaneye ait. Ama iddianamede bu hastayı 112’ye bildirmeyen sağlık kurumlarının bildirmediğini de söylemek isterim.” dedi. Hakkındaki diğer suçlamaları reddetti.
Sanık Özdemir, avukatın, “Avrupa yakasında kaç özel hastane var? Kaç hasta yönlendirmişsinizdir? 13 yıldır sağlıkçıyım diyorsunuz?” sorusuna ise “Sayı söyleyemem çok fazla hasta yönlendirmesi yapmışımdır.” şeklinde cevap verdi. Örgütün faaliyet gösterdiği iddia edilen hastaneler dışında başka hastanelere de çok sayıda hasta yönlendirdiğini söyledi.
10 bebeğin ölümünden sorumlu tutulması iddiasıyla ilgili de konuşan Özdemir, “Dosyada her ne kadar 10 bebekle ilgili hakkımda iddia olsa da adım sadece Kaya bebekle ilgili geçmektedir. Ama savcı beni örgüt yöneticisi olarak, 10 bebeğin ölümüyle ilgili soktuğu için, 10 bebeğin ölümünden sorumlu tutuluyorum. Ama sadece Kaya bebek bakımından savunma yapabilirim.” diyerek kendisini savundu.
Sanık Özdemir, hastaları nasıl bulduğuyla ilgili soruya, “Çevrem olduğu için buluyordum.” dedi. Sanığın, “112’ye bildirtmeyeceğim!” ifadesi soruldu. Sanık, “Bildirtmeyeceğim derken orada kendimi öne atıyorum ama benim öyle bir durumum yoktur.” dedi. Hastanenin taburcu durumunun, kendisini neden ilgilendirdiği sorulan sanık, “Hasta yönlendirmesi yaptığım için, yer oldukça tarafım aranarak, bana bilgi veriliyor.” dedi.
İstanbul’da yeni doğan bebekleri, önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, ihmal sonucu en az 10 bebeğin ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla 22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasının beşinci oturumu bugün başladı. Örgüt lideri Dr. Fırat Sarı ile örgüt yöneticisi Dr. İlker Gönen’in 582 yıl 9’ar aya, diğer örgüt yöneticisi Gıyasettin Mert Özdemir’in ise 589 yıl 9 aya kadar hapsi isteniyor.
Gıyasettin Mert Özdemir’e, Fırat Sarı ile olan, “Üç günde 6 taburcu verdi. Artık tolere etme şansım yok. Ben orayı 30’da tutmayı düşünüyordum.” konuşması sorulması üzerine, “Bu konuşmaları işgüzarca, üstüme vazife olmadan yaptığımı söylüyorum. Hastaların taburcu sürelerini kısalttıkları ya da uzattıkları söylenemez. Hastayı yönlendirdiğim her hastanede hastaların taburcusunu sorarım.” dedi.
Mahkeme başkanı, “Fırat Sarı neden hiç ‘sana ne kardeşim’ demedi?” diye sorunca sanık Özdemir, “Onun hastanelerine hasta sevki yaptığım için dememiştir.” diye cevap verdi. Sanık Özdemir, taburcular hakkında yaptığı tüm konuşmaları için, “İşgüzarca, üstüme vazife olmadan yaptığım konuşmalardır.” ifadesini kullandı. İlker Gönen’in ile arasındaki para alış verişi sorulan sanık, bunu “borç” olarak savundu.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu 22 sanık, tutuksuz sanıklar ile tarafların avukatları katıldı. TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı AKP Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, üyeler Saadet Partisi Ankara Milletvekili Mesut Doğan, MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, DEM Parti Mardin Milletvekili Kamuran Tanhan, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, gözlemci olarak duruşmaya geldi.
Gıyasettin Mert Özdemir, İlker Gönen ile olan, “Türk mü Suyeli mi?” konuşmasını hatırlamadığını söyledi. “Cansu çok abarttı. Üç günde 15 taburcu verdi.” konuşması sorulan sanık, “Taburcularla ilgili üstüme vazife olmayan bir konuda gereksiz bir konuşma!” diye yanıt verdi. Mahkeme başkanının, “Seni neden ilgilendiriyor?” demesi üzerine, “Sürekli hasta nakli yaptığım için sürekli bana, ‘boş var mı?’ diye soruyorlardı, darlanıyordum.” dedi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***