CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
CHP lideri Özel, Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmeleri sürerken CHP’lilerle AKP’liler arasında yaşanan “yenidoğan çetesi” gerginliğine dikkat çekti. CHP’lilerin bütçe görüşmeleri sırasında bebek patiği, zıbını getirerek yaptığı protestonun ardından salonu terk ettiğin hatırlatan Özel, Bakan Kemal Memişoğlu’na istifa çağrısı yaparak; “Halen gelmiş milletin vekillerinin gözünün içine bakıp kendisine bakan muamelesi yapılmasını istiyor. O istifa edilecek, o hesap verilecek. O güne kadar da kimse bunların yüzüne bakmayacak. 47 sanık var bir tanesi kamu görevlisi değil. Niye kimi koysa o üstüne gidecek ve beyefendi kabak gibi ortada kalacak. Sen kendini nasıl savunursun? Sen orada durursan bu dava sürmez. Seni orada o yüzden tutuyorlar” ifadelerini kullandı.
Esenyurt Belediyesi’ne atanan kayyuma ilişkin ise, “Pazar yerleri verilmiş mafyaya. Bizimkiler mafyayı, çeteyi araya sokmayıp pazarcıyla direkt muhatap olunca fiili taarruz geldi” diye konuştu.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Grubun hakkını vererek başlamak isterim. Bu grup hayvan hakları için muhteşem bir itirazla itlafı çıkarttı. kamuoyunun duydu ve sesini duyurdu. belediye başkanlarımız biz uygulamayacağız dedi. Devamında kadının soyadı meselesi var. Grubumuz kadın örgütlerini ve kadınları dinledi, mücadele erdi. o düzenleme de geri çekildi uygun hale geldi. Efendim, gündemi lee almak için ya da yoksulluk sıkıntı işsizlik çekilirken başka şeyleri tartışmak için İsrail Türkiye’ye saldıracak dediler. Televizyonlarda eli çubuklu, uzman kişiler tartışma içinde. hadi bakalım bir de savunma sanayii fonu. bu aidatın aidiyet üretmesini isteyen akla karşı bu grup televizyonlarda, basın toplantılarında, Meclis’te tepki ortaya koydu. o tasarı da geri çekildi.
Bir yazmış AKP grubu herkes ajan. Her muhalif ajan. Dedim ki kırmızı alarm! bu yasa geçmeyecek, elden gelen ne varsa yapılacak. Grup mesajı aldı, bu talimata alkışla mukabele etti. Etki ajanlığı yasası geri çekildi, hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Şimdi derler ki CHP yazsın. O yasayı yazmak muhalefetin işi değil. MİT’in istediği veya devletin güvenlik güçlerinin istediği öğrenciyi, öğretmeni, gazeteciyi kısıtlamayan sadece durumu tanımlayan maddeyi yazacak akıl bu ülkenin bürokrasisinde var. En uygun hale getirmeye biz varız. Ama sakın geçen haftaki gibi bir metinle gelmeyin. Kırmızı alarm kalkmadı. Gerekirse yine mücadele veririz.
“ÖNCE TUTUKLADIN SONRA GİZLİ TANIK YARATTIN”
Dün Esenyurt’taydık. CHP tarihinde MYK toplantıları bugüne kadar 3 kez ilçede yapıldı. biri Soma’da ikinci ve üçüncü ise Esenyurt’ta. Yine Esenyurt’a gittik. ilçe binamızda oturduk ve durumu gözden geçirdik. bir şafak operasyonuyla her sabah 8’de belediyeye giden başkanımızın kapısına koçbaşlarla vurdular. Eşinin ricasına rağmen gittiler Ahmet Bey’i yatağında gözaltına aldılar. Sırf itibarsızlaştırmak için. Yalan yanlış deliller topladılar. İtiraz ettik, kampımızı iptal ettik. CHP’li grubumuzu sadece Esenyurt’ta topladık. Siyasi bir darbe girişimine karşı ne yapmamız gerektiğini konuştuk. Tabii o sırada Türkiye’nin sayılı ceza hukukçuları itiraz yazdılar. Profesörlerin 40 yıllık birikimle hazırladıkları o itirazları 40 dakikada reddettiler. Okusa okuyamaz, okunamayacak sürede reddettiler. Gizli tanık var dediler. Nereden çıktı? Tutuklama gerekçesinde bir şey yok ama gizli tanık var diyor. Önce tutukladın sonra gizli tanık yarattın. Soruşturma savcısı hızlı iddianame yazmasıyla meşhur. 200 tanıklı davaya 4 günde iddianame yazmış. Daha ortada iddianame yok çünkü ortada iddianame yazacak delil yok.
Haklarında hiçbir suçlama olmayan, milletin seçtiği koca bir Esenyurt Belediye Meclis’inin birini seçmesi yerine Tayyip Bey’in seçtiği birinin yenilmişliğin, acziyetin göstergesidir. Bunun adı demokrasi değil. Bu mızıkçılığın cevabını Esenyurt’tan alacaksınız. Nasıl İmamoğlu’nun mazbatasını iptal ettiniz de millet İmamoğlu’nu tekrar seçtiyse aynı şekilde demokrasi tokatını alnınızın ortasına yiyeceksiniz!
Esenyurt’ta tüm sanatçılarımız, yazarlarımızı, gazetecilerimiz ve düşün insanlarımızı bekliyoruz. 81 il başkanı Esenyurt’ta olacak. Bir tam gün Esenyurt’un 43 mahallesinde her mahallede iki il başkanı ve milletvekillerinin bulunduğu mahalle toplantıları yapacak. Mücadeleyi meydandan mahalleye taşıyoruz.
“PAZAR YERLERİ VERİLMİŞ MAFYAYA”
Kayyımın nasıl çalışmaları durdurduğunu ve kayyımın zaten zor durumda olan Esenyurt’u nasıl paçasından aşağı çekmeye çalıştığını anlatacağız. Esenyurt’ta görev yapan tüm milletvekilimizden yöneticisine, hepsine teşekkür ederim. O polislerin her biri eş, ana, baba, evlat ve kardeş. Eve gittiklerinde onları mahçup edecek muameleyle karşılaşmasınlar. O kadar yüksek tansiyona, uykusuzluğa ve kumanyaya mahkum göreve rağmen polis de bizi engelledi, kanunsuz işlere alet edildi ama bize karşı saygısızlık yapmadı. Ben bu milletin vekillerine de polislerine de teşekkür ediyorum.
Pazar yerleri verilmiş mafyaya. bizimkiler mafyayı, çeteyi araya sokmayıp pazarcıyla direkt muhattap olunca fiili taarruz geldi. Çeteye de mafyaya ve her türlü kirli ilişkiye karşı siz böyle ayakta durun Atatürk’ün partisi arkanızda dimdik ayakta.
Serbest Görüş:
“O İSTİFA EDİLECEK, O HESAP VERİLECEK”
Yenidoğan çetesi yargılanıyor, Bakan gelmiş sağlığı, hastaneyi, yenidoğan ünitelerini nasıl yöneteceği anlatıp bütçe istiyor. O Sağlık Bakanı, bakan olduğu güne kadar 8 yıl İstanbul’da İl Sağlık Müdürü. hastanelerin sahipleri o kadar hatırlı kişiler ki o hastanelere çocuklar yatırılmaya devam ediyor. Bu çetenin başındakiler o kadar şımarmış ki gidip savcıyı tehdit ediyor. Tehdit edince savcı beyin canına tak ediyor yeni operasyon başlatıyor. O sürecin sağlık müdürü gelmiş ben Sağlık Bakanıyım diyor. Plan bütçe komisyonumuz ona zıbın, patik, emzik gösterdi. Evlerde o beşikler boş duruyor. O zıbınlar boş duruyor. 18 sene sonra bir çocuğu olmuş o çocuğu da o çete öldürmüş. Halen gelmiş milletin vekillerinin gözünün içine bakıp kendisine bakan mualemesi yapılmasını istiyor. O istifa edilecek, o hesap verilecek. O güne kadar da kimse bunların yüzüne bakmayacak. 47 sanık var bir tanesi kamu görevlisi değil. Niye kimi koysa o üstüne gidecek ve beyefendi kabak gibi ortada kalacak. Sen kendini nasıl savunursun? Sen orada durursan bu dava sürmez. Seni orada o yüzden tutuyorlar.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***