MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a yönelik çağrısının ardından atılması beklenen adımlar tartışılırken, siyasetin gündemin Esenyurt Belediye Başkanı CHP’li Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla değişti. Türkiye’nin en büyük ilçesine kayyım atanması muhalefetin tepkisini çekti. Cumhur İttifakı ortakları ise operasyonun arkasında duruyor.
Ahmet Özer, henüz gözaltındayken MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, 31 Mart Seçimleri’nde gündeme gelen ‘Kent uzlaşısını’ hedef aldı ve CHP ve DEM Parti’li başka belediyeleri hedef gösterdi.
“MESAJIMIZI ALMIŞ OLDUK”
Önümüzdeki dönem de gündemin ön sıralarında yer alacak olan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’ı Meclis’e çağırması sonrası alevlenen ‘yeni çözüm süreci’ tartışmaları hakkında yaptığı yorumda, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasını örnek gösterdi.
Hatimoğulları, “Esenyurt’a atanan kayyımla aslında nasıl bir pratik izlemiş olduklarını göstermiş oldular. Bizler de mesajımızı bu anlamıyla almış olduk. Ne olursa olsun, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi ısrarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Hatimoğulları, “yeni çözüm süreci” tartışmaları için şunları söyledi:
“BUNA BİR SÜREÇ DİYEMEYİZ”
“Çok konuştuğumuz bir süreç var. Aslında biz bu sürece ‘süreç’ demiyoruz, dememeliyiz de. Gelişmeler var. Devlet Bahçeli’nin gelip Eş Genel Başkanımızla tokalaşmasıyla iktidar bir sürecin başladığını iddia etti. Biz ise ‘buna bir süreç diyemeyiz’ dedik. Elbette barışın parıltısının oluştuğu her yerde bizler barış için mücadele etmeliyiz. Barışı talep eden bir kongreyiz, bir partiyiz. Onurlu bir barış için mücadele ediyoruz. Kürt sorununun barışçıl ve demokratik bir yöntemlerle çözülmesi için değil elimizi taşın altına koymayı, canımızı vermeye hazır olduğumuzu her fırsatta ifade ettik.
Serbest Görüş:
Ama buradan muhalefete, muhalif kesimlere boyun eğdirmeyi hedefliyorlarsa yanılırlar. Bunun mesajını da biz her daim verdik. Esenyurt’a atanan kayyımla aslında nasıl bir pratik izlemiş olduklarını göstermiş oldular. Bizler de mesajımızı bu anlamıyla almış olduk. Ne olursa olsun, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi ısrarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun, Türkiye’de çatışmasızlık sürecinin başlaması ve onurlu bir barışın inşa edilmesi için mücadele etmekten asla geri durmayacağız. Ne olursa olsun, Orta Doğu’da her yeri ateş sarmalına çevirmiş olan emperyalist güçlere karşı halklar adına barışı savunmaya devam edeceğiz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***