İSTANBUL – Asgari ücret artışının yüzde 50’lik enflasyon oranına göre hesaplanması gerektiğini ifade eden Ekonomist Mustafa Sönmez, “Sendikaların ve konfederasyonların bu talepler üzerinde anlaşmaya vararak hükümete kararlılıklarını göstermeleri gerekiyor” dedi.
Yüksek enflasyon karşısında 2024’ün asgari ücret erirken 2025 yıllı için beklenen asgari ücret artışı için gözler hükümet ve emek örgütlerine çevrildi. Sene başında 566 dolara denk gelen asgari ücret bugün 497 dolara gerileyerek 2 bin 362 TL değer kaybetmesine karşı hükümet çevrelerinde zam oranı için yüzde 17,5 ile yüzde 30 bandında rakamlar telaffuz etmeleri de tepkilere neden oluyor. Merkez Bankası’nın son anketinde piyasa katılımcılarının yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 43,14’ten yüzde 44,11’e yükselirken, asgari ücret artışının enflasyon artışına altında rakamların dolaşıma sokulmasını değerlendiren Ekonomist Mustafa Sönmez, 2021’de başlayan enflasyon krizinin devam ettiğine işaret etti. Krizin ağırlaştığı ancak seçim nedeniyle hükümetin attığı adımlara dikkati çeken Sönmez, “Seçim sürecine girerken hükümet, ekonomiyi canlandırmak amacıyla faizleri düşürdü ve genişlemeci politikalar uyguladı. Bu durum, düşük faizlerle harcamaları arttırmayı amaçlasa da, enflasyonu hızla yükseltti ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, zaman zaman yüzde 85’e ulaşan bir enflasyon yangını ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
‘ÜCRETLER ÜZERİNE BASKI KURDULAR’
Ekonomik çöküşün 2024’teki genel ve yerel seçimlerin ardından devam ettiğinin altını çizen Sönmez, iktidarın ekonomik krizi düzeltmek için Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i görevlendirdiğini hatırlattı. Maliye Bakanı Şimşek’in ekonomideki rasyonel politikalarına dikkat çeken Sönmez, “Şimşek, önceki politikaların irrasyonel olduğunu belirterek enflasyonu düşürmek için rasyonel politikalara dönüş yapacaklarını açıkladı. Bu kapsamda faiz oranlarını artırarak ekonomiyi yavaşlatmayı ve enflasyon baskısını azaltmayı hedeflediler. Aynı zamanda döviz kurunun artmasını önlemek için dış yatırımcıları yüksek faizle teşvik ettiler, böylece döviz fiyatları dengelendi. Ancak ücretler üzerinde baskı kurdular. Asgari ücrete, talebi ve enflasyonu artırdığı gerekçesiyle Temmuz ayında yapılması gereken zammı yapmadılar. Böylece hem faiz arttırarak, hem dövizi hem de ücretleri kontrol altına almaya çalışarak enflasyonu yatıştırmaya çalıştılar. Fakat bunda istenilen başarı sağlanamadı; zira fiyat artışları beklenenden daha yavaşlamadı. Bugünkü duruma bakıldığında yılın, yüzde 50’ye yakın bir enflasyon oranıyla tamamlanacağı tahmin ediliyor” diye konuştu.
‘EMEK ALEYHİNE SERMAYE LEHİNE POLİTİKA YÜRÜTÜLÜYOR’
Temmuz’da yapılmayan ara zammın emekçiler için büyük zorluklara neden olduğunu dile getiren Sönmez, “Bu durum emekçiler için ciddi bir sorun yaratıyor. Asgari ücretin bastırılması, emeklilerin ve işçilerin geçim zorluğu yaşaması ve genel olarak emek gelirlerinin baskı altında tutulması adaletsizlik yaratıyor. Buna karşın, sermaye kesimine vergi kolaylıkları ve devletin harcamalarında teşvikler gibi destekler sağlanıyor. Sonuç olarak, emek aleyhine, sermaye lehine bir politika yürütülüyor” dedi.
‘ASGARİ ÜCRETE YÜZDE 50 ZAM’
Enflasyonun yüzde 50’i olduğunu vurgulayan Sönmez, yapılacak olan zammın enflasyona göre hesaplanması gerektiğini belirterek, “En azından yaşanan enflasyon kadar bir zam talep edilmesi gerekiyor, bu da yüzde 50’ye yakın bir oran demek. Yüzde 25-30 arası bir zam yapılması bile emekçilerin zarar görmesine neden olur. Asgari ücret, sadece asgari düzeydeki çalışanları değil, ülkedeki tüm ücretleri ve gelirleri etkileyen bir referans noktasıdır. Dolayısıyla bu artışın yaşanmış enflasyonu telafi edecek şekilde belirlenmesi şart. Sendikaların ve konfederasyonların bu talepler üzerinde anlaşmaya vararak hükümete kararlılıklarını göstermeleri gerekiyor. Aksi takdirde, hükümet farklı gündemler öne çıkararak konuyu arka planda bırakabilir. Bu yüzden işçiler, haklarının ve geçimlerinin korunması için birleşmeli ve güçlü bir duruş sergilemelidir. En az yaşanmış enflasyon oranında, yani yüzde 50’nin altına düşmeyen bir zam yapılmalı” şeklinde konuştu.
MA / Ferdi Bayram
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***