Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Theodoros Rousopoulos, 30 Eylül- 4 Ekim arasında Strazburg’da gerçekleşen Sonbahar oturumunun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AKPM Başkanı Theodoros Rousopoulos, sonbahar oturumunun ardından gazetecilerle bir araya geldi. TR724 Strazburg muhabiri Ensar Nur’un sorusuna cevap veren Başkan, hükümet ve muhalefet ile görüştüğünü ve Türkiye’deki insan hakları ihlallerinden haberdar olduğunu söyledi.
4 Ekim 2024, Avrupa Konseyi Binası, Strazburg. Fotoğraf: Ensar NUR / TR724.
Rousopoulos, henüz istenilen sonuçların alınamadığını kabul ederken, AKPM’nin Türkiye hükümeti üzerinde daha fazla baskı kurması için milletvekillerini işaret etti. AKPM Başkanı, “hiçbir milletvekilinin Türkiye’deki ihlalleri dile getirmesini ve bu konuda karar önergesi hazırlamasını engellemediklerini” söyledi.
İşte TR724 muhabiri Ensar Nur’un sorusu ve AKPM Başkanı Theodoros Rousopoulos’un cevabı:
Ensar Nur: “Sayın Başkan, sahada işler son oturumdan [AKPM yaz oturumu] bu yana daha da kötüleşiyor. Kavala ve Demirtaş hala serbest bırakılmadı. Yüzbinlerce kişiyi etkileyen Yalçınkaya kararı hala uygulanmadı. Hatta, Kayseri Mahkemesi, Yüksel Yalçınkaya’ya AİHM kararına rağmen uydurma terör suçlamalarıyla yeniden aynı cezayı verdi. Ayrıca, Türkiye’de geçtiğimiz haftalarda skandal kız çocukları davası vardı. Genç kızlar arkadaşlarıyla ödev yaptıkları ve sinemaya gittikleri gibi gerekçeler yüzünden terör suçlamasına maruz kaldılar ve aileleri aleyhine tanıklık yapmaya zorlandılar.
Çarşamba günü, Avrupa’nın dört bir tarafından gelen 3 binden fazla insan Avrupa Konseyi’nin hemen dışında toplandı. Konsey’den ses çıkarmasını ve Türkiye’ye baskı yapmasını istedi.
İnsanlar, Avrupa Konseyi’nden fazla ses çıkmadığını düşünerek gittikçe umutsuzluğa kapılıyorlar. Bu insanlara mesajınız ne olur? Ve hangi noktaya kadar Türkiye ile “sessiz diplomasi” devam edecek? Çünkü dışarıdan göründüğü kadarıyla önemli bir sonuç alınamıyor. Tuğrul Türkeş partisini ikna etmeyi başaramıyor.”
Theodoros Rousopoulos: “İstediğimiz sonuçları alamadığımız doğru, haklısınız. Soru için teşekkürler çünkü bana bu hafta sadece Türk Delegasyonu Başkanı Tuğrul Türkeş ile değil, aynı zamanda CHP ve DEM Parti’den temsilcilerle de görüştüğümü söyleme fırsatı verdiniz.
Türkiye’deki durum hakkında uzun uzun konuştuk; 98 belediye başkanının tutuklu olmasını ve bahsettiğiniz durumları konuştuk. Sessiz kalmıyoruz. Bir fırsat olduğunda veya bir karar önergesi olduğunda hiç kimse bu konu hakkında konuşulmasını engellemiyor.
Muhalefet liderleriyle de ilk kez görüşmüyorum. Önceki oturumlardan birinde CHP’nin liderini [Özgür Özel] burada ağırladım, kendisiyle bir saatten fazla konuştuk. Avrupa Konseyi’nin ve Mahkeme’nin onların yanında olduğunun güvencesini verdim.
Diğer taraftan, asıl baskı yapmamız gereken elbette hükümet. Çünkü hükümet elinden gelenin en iyisini yapmaza, örneğin Strazburg Mahkemesi’nin kararlarını uygulamazsa, bu muhalefetin karar vereceği bir şey değil. Baskıyı hükümete yapmamız lazım.
Bizim istediğimiz şekilde karar vermeleri için zaman verdiğimizi düşünüyorum. Ve tabiki şahsen, hiçbir partiden ya da parlamenterden Türkiye’deki problemler hakkında soru sormayı durdurmalarını istemedik. Bu benim güvencem.
Biz olanları görmezden geliyormuşuz gibi davranmıyoruz. Kimsenin bahsettiğiniz durumları Parlamento’da [AKPM] açıkça konuşmasını veya bir karar önergesi sunmasını engellemiyoruz.”
AKPM Başkanı, düzenli olarak siyasi parti temsilcileriyle görüşüyor
Theodoros Rousopoulos, AKPM Başkanı olarak siyasi aktörler ile sık sık bir araya geliyor. AKPM, Türkiye ile diyalog kapısını açık tutarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirlenmiş olan standartlara geri dönülmesini sağlamak istiyor.
AKPM ve Avrupa Konseyi, sert bir tutum takınarak Türkiye’yi Strazburg’tan koparmak istemiyor. Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden ihracı, Ankara’nın Avrupa ile bağının tamamen kopması ve Türkiye halklarının AİHM’e ve diğer organlara erişimine son verilmesi anlamına geliyor. Bu sebeple, başta AKPM olmak üzere Avrupa Konseyi, Türkiye ile “sessiz bir diplomasi” yürütmeye gayret ediyor.
Ancak son yıllarda insan hakları ihlallerinin artmaya devam etmesi ve AİHM kararlarının ısrarla uygulanmaması, Avrupa Konseyi’nin de sınırlarını test ediyor. Özellikle, Osman Kavala’nın serbest bırakılmaması Türkiye ve Konsey ilişkilerinin merkezine oturmuş durumda.
Bu kapsamda, AKPM Türkiye delegasyonu Başkanı Tuğrul Türkeş, sık sık AKPM Başkanı ile görüşüyor ve Kavala konusunda da Beştepe’den farklı bir söylemde bulunuyor. Ancak Türkeş, partisini ikna edebilmiş durumda değil.
Diğer AİHM kararları ve insan hakları ihlalleri konuları Türkiye ile yürütülen diplomasinin merkezine henüz gelemese de, AKPM Başkanı diğer siyasi aktörler ile de bir araya geliyor.
Rousopoulos, Nisan ayındaki ilkbahar oturumunda Özgür Özel ile Strazburg’da bir araya gelmişti. Özel’e, Aysu Bankoğlu ve Selin Sayek Böke eşlik etmişti.
Rousopoulos, sonbahar oturumunda DEM Parti Eş Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın liderliğinde DEM Parti heyetini ağırladı. AKPM nedir?
Avrupa Konseyi’nin ana organlarından birisi olan Parlamenterler Meclisi, yılda 4 kez Strazburg’da toplanıyor. AKPM, 46 üye devletin ulusal meclislerinden vekilleri bir araya getiriyor. Vekiller burada insan hakları başta olmak üzere üye devletleri ilgilendiren ulusal ve küresel konuları tartışıyor, kararlar kabul ediyor ve üye devletlere çağrıda bulunuyor. AKPM Kurucu Tüzük kapsamındaki yetkilerini kullanarak şunları yapabilir:
- 46 Avrupa hükümetinden harekete geçmelerini talep eder, devletler cevap vermek zorundadır.
- İnsan hakları ihlalleri ile ilgili yeni gerçekleri ortaya çıkarmak için soruşturmalar yürütür.
- Cumhurbaşkanları ve Başbakanlara istediği her konuda soru sorar.
- Seçimleri gözlemlemek ve kriz noktalarında arabuluculuk yapmak üzere heyetler gönderir.
- Devletlerin Avrupa Konseyi’ne katılma koşullarını müzakere eder.
- Antlaşmalar hakkında görüş bildirerek ve önerilerde bulunarak yeni ulusal yasalara ilham verir.
- Üye devletlerin kanunları ve anayasaları hakkında hukuki görüş talep eder.
- Bir üye devletin ihraç edilmesini veya üyeliğinini askıya alınmasını tavsiye ederek yaptırım uygular.
Bağlayıcı yasalar çıkarma yetkisi olmamasına rağmen AKPM, hükümetler, ulusal parlamentolar, diğer uluslararası örgütler ve sivil toplum ile sürekli diyalog halinde olup “gündemi belirler”.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***