TARIK TOROS | YORUM
Bugün ülkenin en can alıcı gündemi ekonomidir, hayat pahalılığıdır, alım gücünün düşmesidir. Yatırımın gelmemesi, olanın kaçmasıdır.
Hiçbir ambargo, boykot veya kısıtlama olmadığı halde Arjantin ve Suriye’den sonra Türkiye’nin, dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip olmasıdır.
Metropoll’ün Temmuz 2024 araştırmasına göre, vatandaşın yüzde 81’i ekonominin kötü yönetildiğini düşünüyor. AKP’ye oy verenlerin yüzde 63’ü, MHP’ye oy verenlerin yüzde 67’si “Ekonomi kötü yönetiliyor” diyor. İktidara oy veren her üç seçmenden ikisi kırmızı kartı göstermiş.
Yine, Metropoll’ün aboneleriyle paylaştığı “Yönetici Özeti”ne göre, AKP’nin çıplak oy oranı (kararsızlar dağıtılmadan) yüzde 18’e inmiş durumda.
Metropoll Araştırma Başkanı Özer Sencar’ın tespiti şu: “Temmuz ayında maaş ve ücretlere yönelik uygulamanın maliyeti çok ağır olmuş.”
***
Hal böyleyken konuşulan her gündem talidir. Erdoğan rejimi durumun ciddiyetinin farkındadır. Ondandır ki, kara bulutları dağıtmak için “başıboş köpekler” ya da “CHP’li belediyelerin tahsil edilemeyen borçları” gibi gündemlere sarılıyorlar.
Anketler ve partisinin baş aşağı gidişi Erdoğan’ın dengesini bozdu, saçmalamaya başladı. Son açıklamasında öyle yalpaladı ki, birkaç mayını birden patlattı. Bunun tek nedeni, öfkeli oluşu değildi.
Önünde konuşma metni yoktu? Prompter’sız konuşunca muhataplarına kafa göz daldı.
***
Pek kimse dikkat etmedi fakat olay şöyle gelişti: Erdoğan, pazar günü AKP Rize İl Teşkilatı toplantısına katıldı. Burada 6-7 dakikalık bir konuşma yaptı. Seyyar bir mikrofon kullandı, önünde yazılı bir metin veya ‘prompter’ yoktu. Ya konuşma planlanmamıştı ya da bunun canlı verilmesi, bilmiyoruz. TRT Haber canlı verdi, kamuoyu öyle öğrendi.
***
Erdoğan önce İsrail’e yüklendi, cümleleri özensiz ve gelişigüzeldi:
- Biz çok güçlü olmalıyız ki bu İsrail, Filistin’e bu akara makarayı yapamasın?
- Nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız.
Sonra hızını alamadı, cumhurbaşkanlığı seçiminde ayaklarına gidip desteğini aldığı Yeniden Refah Partisi’ne (YRP) bindirdi:
- Çıktı bir tanesi afedersiniz, terbiyesizin teki, “Parlamentomuzda Mahmud Abbas konuşturulmalı.” Kim bu?
- Yeniden Refah’ın bir tane adamı var, kafadan da galiba sıkıntısı var onun.
- Biz davet ettik ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi. Biz de bundan sonraki süreci ona göre işleteceğiz.
- Biz bu adımları atarken, kendi içimizden ne yazık ki vuruluyoruz. Biz bu parlamentoyu kimlere açmadık ki?
- Eğer bugün partinden birkaç kişi parlamentoya girdiyse sayemizde girdi ya, bunu gör.
***
İsrail’e yürürken Filistin’i payladı, hiç lüzumu yokken Türkiye’nin Karabağ’a girdiğini itiraf etti, YRP’li milletvekiline hakaret etti. YRP’nin son seçimde çıkardığı 5 milletvekili için kendine borçlu olduğunu savundu.
***
Saray, Dışişleri ve propaganda araçları iki gündür arkasını toplamaya çalışıyor fakat laflar ağızdan çıktı bi kere. Birkaç dakikalık bu son konuşması, nasıl nobran, kibirli ve vahşi olduğunu gösterdi. Ve asıl, “İsrail’e gireriz!” savrulmasıyla ne denli çaresiz olduğunu ortaya koydu.
***
Tepe taklak bir düşüş söz konusu ve bunu bir türlü önleyemiyor. İçeride ve dışarıda eski desteği yok. Panik içinde ve bu telaşın tetiklediği öfke nöbetleri, üst üste çuvallamaları beraberinde getiriyor. Ülke, parti, kurum fark etmeksizin dalaşacak yer arıyor. Krize ihtiyaç duyuyor, bulamıyor. Sürekli kıvılcım çakıyor, tutuşturamıyor. Her geçen gün zemin kaybediyor. Çırpındıkça batıyor. Muhalefet ise kollarını kavuşturmuş beklerken yükseliyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***