Sokak hayvanlarıyla ilgili düzenlemeler getiren ve 17 maddeden oluşan “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin ilk beş maddesi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.
Teklifin, görüşmelerin 14. saatinde kabul edilen tartışmalı 5. maddesi, sokak köpeklerinin öldürülmesine imkan sağlıyor.
Buna göre; bakımevine alınan köpeklerden insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlarına, Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun 9. Maddesi’ndeki, “Hayvanlara ötenazi yapmak yasaktır. Ancak, hayvanlara acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu bulunmayan hastalık durumlarında, akut bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi ya da eradikasyonu amacıyla veya insan sağlığı için risk oluşturan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötenazi yapılmasına karar verilebilir. Ötenazi işlemi veteriner hekim tarafından veya veteriner hekim gözetiminde yapılır” hükümleri uygulanacak.
Teklifin diğer maddelerinin görüşülmesine bugün devam edilecek.
Günlerdir çeşitli kentlerde ve sokaklarda süren protestolar teklifin görüşmeleri esnasında TBMM’de de devam etti.
Muhalefetin maddenin tekliften çıkarılması için verdiği önergeler reddedildi.
Sokakta yaşayan köpeklerin öldürülmesinin önünü açtığı gerekçesiyle toplumda tartışma yaratan teklif, 23 Temmuz’da TBMM Komisyonu’nda kabul edilerek TBMM Genel Kurulu’na gönderilmişti.
Sorumluluk yerel yönetimlere yıkılıyor eleştirisi
Düzenlemelere göre ayrıca, yerel yönetimler sahipsiz köpeklere ilişkin yürüttüğü iş ve işlemlerde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almakla sorumlu olacak.
“Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanların bakımevi dışında bir yere terk edilmesi veya bakımevinde barındırılan köpeği bakımevi dışında bir yere bırakmak” fiilleri yasak kapsamına alınacak. Böylece sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakımevlerine götürülmesi ve bu hayvanların sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevi bünyesinde bakılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasının ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmelerinin sağlanması amaçlanacak.
CHP’nin meclis grubu adına konuşan Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün düzenlemeye ilişkin “Cinayet kanunu” ifadesini kullandı ve yerel yönetimlere yüklenen sorumluluk hakkında tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “20 yıldan beri hiçbir şey yapmadınız. Hem köpekleri katledecek hem de seçim üzerinden elde edemediğiniz belediyelerimize çökmenize müsade etmeyeceğiz. Siz SGK borçlarını aynı zamanda köpek kanunuyla belediyelere çökmek istiyorsunuz ama vatandaşımız size imkan vermeyecek… ‘Kuduz’ dediniz. Tarım Bakanlığı’nın rakamlarına bakıyoruz, ülkemizde geçen yıl iki kuduz vakası olmuş. Size bakarsanız kuduz vakalarımız var, böyle bir kanuna ihtiyacımız var diyorsunuz.”
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, teklifin 5. Maddesi’nin kabul edilmesinin ardından birleşime ara verdi. Aranın ardından Komisyon’un yerini almaması üzerine Bozdağ, birleşimi saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.
Barınakların kapasitesi ve yeni yükümlülükler
Milletvekillerinin teklif üzerindeki sorularını Genel Kurul’da yanıtlayan Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Vahit Kirişçi, 2004-2023 yılları arasında kısırlaştırılan hayvan sayısının 2 milyon 504 bin 595; aşılanan hayvan sayısının 2 milyon 846 bin 387, sahiplendirilen hayvan sayısının 533 bin 004 olduğunu söyledi.
Kirişçi, 105 bin kapasiteli 322 adet barınak olduğunu bildirdi.
4 milyon hayvanın 105 bin kapasiteli barınaklara nasıl yerleştirileceği sorusuna da yanıt veren Kirişçi, barınak inşa sürecinin tamamlanması için 31 Aralık 2028’in belirlendiğini belirterek, “Bu kanun yürürlüğe girdiği andan itibaren belediyeler dört yıl içinde belirlenen bütçeyi ayırarak bu barınakları yapacaklardır” dedi.