KAHİRE — 2013’ten sonra pek çok Mısırlı muhalif İstanbul’a sığınmıştı. Kahire-Ankara hattındaki yüksek gerilime rağmen COVID-19 salgınıyla yaygınlaşan uzaktan çalışmanın da etkisiyle Mısır’dan Türkiye’ye farklı bir göç dalgası yaşanıyor.
27 yaşındaki online eğitim uzmanı Mustafa Habib, bu yıl içinde İstanbul’a yerleşen çok sayıdaki Mısırlıdan biri. İstanbul’a ekim ayında, kentteki bir üniversitede İslam sanatı eğitimine başlayan eşi Hana’nın yanına gelmiş. Çift İstanbul’da beş yıl kalmayı planlıyor.
Yaşadıkları apartman dairesinden uzaktan çalışan Habib, Al-Monitor’a yaptığı açıklamada İstanbul ile Kahire arasında pek çok benzerlik olduğunu belirterek, “Buranın iklimi Mısır’dakine epey yakın, gelenekleri de bizimkilere benziyor” dedi.
Habib çifti için İstanbul’a taşınmak kolay olmuş. Türkiye’ye gidiş, üniversite başvurusu ve kente yerleşme aşamalarını “sıkıntısız ve Avrupa’ya göre çok daha kolay” tamamladıklarını söyleyen Habib, “Buradaki üniversitelerin İslam sanatı dalında üst düzeyde olması da özellikle teşvik edici oldu” diyor.
Kıyaslamalı ve Uluslararası Eğitim Araştırmaları dergisine göre Türkiye yabancı öğrenciler için giderek bölgesel bir cazibe merkezi haline geliyor. Türkiye’deki üniversitelerde okuyan yabancı öğrencilerin sayısı 10 yılda yaklaşık yüzde 300 oranında artmış.
Araştırmaya göre coğrafi yakınlığın yanı sıra kültürel, tarihsel, dini ve etnik yakınlıklar yabancı öğrencileri çeken başlıca etmenler arasında yer alıyor.
Habib çifti, İstanbul’un en hareketli bölgelerinden biri olan yaklaşık yarım milyon nüfuslu tarihi Üsküdar ilçesinde oturuyor. Mahallede dolaşırken sık sık Mısır şivesini işittiklerini belirten Habib, “Burada o kadar çok Mısırlı var ki… Her hafta Mısırlılarla futbol oynuyorum. Hiç memleket hasreti çekmiyorum” diyor.
Son yıllarda İstanbul’a yerleşen Mısırlıların sayısı on binlerle ifade ediliyor.
Habib Türkiye’deki yaşamını şöyle anlatıyor: “Geçim giderleri makul. Benim için belki de tek zorluk dil engeli. Çünkü insanlar İngilizce konuşmuyor. O yüzden bir yere gideceğim zaman Türkçe bilen eşimi yanıma alıyorum.”
Kahire hayat pahalılığı bakımından yüzde 1,16 gibi ufak bir farkla İstanbul’un önünde.
Türkiye konusunda uzmanlaşan Mısırlı araştırmacı Nuha İzzet Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Toplu taşımanın gelişkin olmaması nedeniyle arabası olmayan orta direk bir Mısırlı bugün Kahire’de kolay kolay dolaşamaz. İstanbul’da ise güçlü bir toplu taşıma ağı var ve bu ağı kullanmak, Kahire’de araba sahibi olmaya göre oldukça hesaplı.”
İzzet, Mısırlıları İstanbul’a yerleşmeye çeken başlıca etmenlerden biri olarak Türk lirasındaki devalüasyonu gösterdi. Araştırmacıya göre “Orta sınıf bir Mısırlı için İstanbul’daki kira ve ulaşım masrafları Kahire’ye göre nispeten düşük kaldı.”
Mai takma ismiyle anacağımız Mısırlı kadın için İstanbul çalışmak için ideal bir yer. Türkçe dâhil birkaç dil konuşan ve İstanbul’a bir turizm şirketinde çalışmak üzere yerleşen Mai, Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Türkiye’de hayat Mısır’dakine oldukça benziyor. Sokaklar, kafeler Kahire’dekiler gibi hareketli. Ancak Türkiye’deki kamu hizmetleri çok daha iyi ve bu da onu Şark tadında bir Avrupa ülkesi yapıyor.”
İstanbul sokaklarında pek çok Mısırlı turist, işçi, öğrenciye rastladığını anlatan Mai, Mısırlı İslamcıların kentte yoğun şekilde bulunduğunu ancak “apolitik” Mısırlıların da çok sayıda olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Yasin Aktay’a göre Türkiye’de, çoğu İstanbul’da olmak üzere 10 bin ilâ 15 bin arasında Mısırlı yaşıyor.
Türkiye, Mısır’daki Müslüman Kardeşler’in 2013’te Abdül Fettah El Sisi tarafından devrilmesine sert tepki gösterdi ve pek çok İslamcı ve muhalife sığınma imkânı tanıdı. İkili ilişkiler giderek bozuldu. Türkiye’nin bu yılın başlarında Libya’ya müdahale etmesi, Mısır’ın ise Doğu Akdeniz’deki ülkelerle anlaşmalar imzalayarak Türkiye’nin bölgesel hedeflerini engellemeye çalışması gerilimi daha da yükseltti.
Ancak görünen o ki bu kavgalar İstanbul’daki Mısırlıları etkilemiyor. Mai bu konuda şöyle diyor: “Görüştüğüm Türkler genelde siyasetle ilgilenmediklerini, olup bitenden yalnızca hükümetlerin sorumlu olduğunu söylüyorlar. Maaşlar burada yüksek değil ama pek çok kamusal hizmet olduğu için hayat rahat.”
Türkçe öğrenmek için İstanbul’da üç ay yaşayan İzzet, İngilizce konuşan ülkelere göre Türkiye’de yaşayan Mısırlıların topluma entegre olmakta daha çok zorlandığını, dil bariyerinin yanı sıra Türk toplumunun “kapalı bir yapıda” olduğunu söyledi. İzzet’e göre Mısırlılar Türkler ile nadiren dostluk ya da yakınlık kurabiliyor.
Mısırlılar için Türkiye’nin “yaşamak için rahat bir ülke” olduğunu ama “ABD, Kanada gibi nihai bir göç ülkesi” gibi görülmediğini vurgulayan İzzet, “Nitekim pek çok Mısırlı daha sonra daha müreffeh Batılı ülkelere gidiyor, Türkiye’yi Avrupa veya Amerika’ya nihai göç yolunda bir durak olarak görüyorlar” dedi.
Azza Guergues
Kaynak: Al – Monitor