“MİT’in Cumhurbaşkanlığına sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısı nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan ve 5 gün tutuklu kalan gazeteci Tolga Şardan’ın yargılanması devam ediyor.
Cumhuriyet Savcısı, Şardan’ın yazı içeriğinde Mili İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından “yargı raporu” adı altında rapor düzenlendiği şeklinde kesin yargı içeren cümlelerin yer aldığını, sanık tarafından her ne kadar yazısında yer alan bilgileri teyit ederek yayınladığı iddia edilmiş ise de soruşturma dosyasına buna ilişkin herhangi bir delil sunamadığını belirtti.
“ZAN ALTINDA BIRAKIYOR”
Köşe yazısında doğrudan devletin yargı organlarında usulsüz ve yasaya aykırı işlemler yapılarak kararlar verildiği ifadelerinin, yargı teşkilatını zan altında bıraktığı ve toplumda yargı teşkilatına olan güveni zedeler mahiyette olduğu kaydedildi.
Mütalaada Tolga Şardan’ın “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçlarından toplamda 1 yıl 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Serbest Görüş:
NE OLMUŞTU?
T24 yazarı Tolga Şardan, “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısında rapora ilişkin şu bilgileri aktarmıştı:
“Raporun kapsamında iki önemli bölüm var. Bunlardan ilki son 5-6 yıldır büyük kentlerdeki adliyelerde yaşanan skandal kararlar, işlemler ve uygulamalar hakkında.
Şöyle ki; raporun hazırlanmasından önce Cumhurbaşkanlığı MİT’e yargı mensupları üzerinde inceleme yapılmasını istedi.
Adliyelerde görevli hakim ve savcılar üzerine yoğunlaştırılan incelemelerde, özellikle İstanbul ve Ankara Adliyesi’nde yüzlerce emsal dosya mercek altına alındı.
Dosyaların içeriği, dosyalar üzerinde karar veren yargı mensupları ve dosyaları takip edip sonuçlanmasını sağlayan dosya takipçilerinden oluşan bağlantılar tespit edildi.
Para karşılığında verilen erişimin engellenmesi kararlarının yanı sıra, soru işaretlerine neden olan ilginç tahliye ve tutuklama kararlarına imza atan yargı mensupları belirlendi.
Hatta söz konusu isimlere raporda yer verildiği kaynaklarca ifade ediliyor.
İLK SIRADA BAKIRKÖY ADLİYESİ’NDE
MİT Başkanlığı’nca hazırlanan raporun diğer bir bölümünde ise, adliyelerin fotoğrafları çekildi.
Görüştüğüm kaynaklar, yargıdaki çürüme iddialarının ilk merkezinde İstanbul Bakırköy Adliyesi’nin bulunduğuna dikkati çekti.
MİT’in Bakırköy Adliyesi merkezinde yaptığı incelemelerde; önemli ve ilginç bulgulara ulaşıldı.
Bu tespitlerden bazıları şöyle:
Özellikle uyuşturucu kaçakçılığı yaptıkları gerekçesiyle haklarında adli soruşturma başlatılanlar, ikametlerini, iş yerlerini, şirketlerini Bakırköy Adliyesi’nin sorumluluk bölgelerine taşıyorlar. Böylelikle adli süreçlerde Bakırköy Adliyesi’nde gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamalarında daha kolay karar alma olanağı yaratılıyor.
Yine yürütülen adli süreçlerde Bakırköy Adliyesi’nde ‘adli kontrol şartı ile tahliye’ kararların daha kolay alınıyor.
Yanı sıra Bakırköy Adliyesi’nde görevli kimi savcı ve hakimlerin parasal ilişkileri konusunda da MİT tarafından tespitler yapıldı.
Adliyelerde yaşanan sorunlarda ikinci sırada İstanbul Çağlayan Adliyesi geliyor. Çağlayan Adliyesi’nden çıkarılan pek çok sıkıntılı karar bulunduğu yine MİT’in raporunda yer buldu.
Erdoğan, MİT yöneticileriyle görüştü
Raporun verilmesinin ardından Erdoğan’ın bazı MİT üst düzey yöneticileriyle bire bir görüşerek kendilerinden daha detaylı bilgi aldığı ifade ediliyor.
Erdoğan’la görüşen MİT üst yöneticileri arasında Başkan İbrahim Kalın’ın dışında özellikle ‘bölge başkanı’ konumunda isimlerin bulunduğunu söyleyebilirim.
Hatta Erdoğan’ın kendisine iletilen bilgiler kapsamında, İstanbul’da görevli üst düzey bir yargı mensubu ile ilgili aktarılan veriler sonrasında ‘hayal kırıklığı’ yaşadığını ifade ettiği ve söz konusu yargı mensubuna çok sinirlendiği belirtiliyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***