Gazeteci Fehmi Koru, eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin başlayan davaya ilişkin kaleme aldığı yazısında, MHP’nin başından beri suikasta yönelik sessizliğine dikkat çekti ve “Oradaki bu sessizlik ürkütücü” yorumunu yaptı.
“Gelinen noktada herkes MHP’nin konuya ilgisizliğinin davayı nasıl etkileceğini merak ediyor” diyen Koru, Türkiye’nin failleri meçhul kalmış suikastlar mezarlığı olduğunu hatırlattı ve “Ortaya çıkacak şema belki önceki suikastları da aydınlatabilir” dedi.
Sinan Ateş cinayetinin bütünüyle siyasi bir hesaplaşmayla ilgili olduğunu belirten Koru, “Maktul Sinan Ateş Hacettepe Üniversitesi’nde doçent unvanlı bir bilim insanı olması yanında, bir dönem Ülkü Ocakları genel başkanıydı ve kısa süre öncesine kadar da bir MHP milletvekilinin danışmanıydı. Ülkü Ocaklı bir bilim insanı kimliğiyle ülkenin dört bir yanında konferanslar da vermekteydi. Bu yönüyle, Ülkü Ocakları ve MHP camiasını ayağa kaldırması, lanetlemelerine yol açması beklenecek önemde bir olay… Nedense Ülkü Ocakları’nın günümüzdeki yönetim kadrosu ile MHP konuya beklendiği şekilde yaklaşmadılar. MHP’den kınama açıklaması gelmediği gibi, lideri Devlet Bahçeli aileye taziye ziyaretinde de bulunmadı. Oradaki bu sessizlik ürkütücü” ifadelerini kullandı.
Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmeyi anımsatan Koru, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cinayetin aydınlatılmasına yardımcı olma vaadi, az kaldı, MHP’nin küçük ortağı olduğu Cumhur İttifakı’nın sonunu getirecekti. Gelinen noktada herkes MHP’nin konuya ilgisizliğinin davayı nasıl etkileceğini merak ediyor. Şahsen ben de bunu merak ediyorum. Türkiye failleri meçhul kalmış suikastlar mezarlığı çünkü” değerlendirmesini yaptı.
‘ORTAYA ÇIKACAK ŞEMA ÖNCEKİ SUİKASTLARI AYDINLATABİLİR’
Koru şöyle devam etti:
“Şu tabloya bakmak yeter:
Prof. Muammer Aksoy (31 Ocak 1990), Çetin Emeç (7 Mart 1990), Doç. Bahriye Üçok (6 Ekim 1990), Uğur Mumcu (24 Ocak 1993), Prof. Ahmet Taner Kışlalı (21 Ekim 1999), Doç. Necip Hablemitoğlu (19 Aralık 2002), Hrant Dink (19 Ocak 2017)…
Herbiri suikastlara uğramış ülkemizin değerleri bunlar…
‘Failleri’ diye yakalanıp yargılanmış tipler oldu bazen, ancak aileler tatmin olmadı.
Uğur Mumcu’nun eşi çalıştı çabaladı, daha etkili olabilmek için siyasete atıldı, bir partide yönetici, milletvekili, TBMM başkanvekili bile oldu; ama o suikast dahi gerçek faillerin bulunmasını hala bekliyor.
Tek umudum, yukarıda verdiğim listede yer alan kayıpların şu güne kadar failsiz kalmasının, kısa sürede yakalanmış faillerinden hareketle, Sinan Ateş suikastının gerçek karar vericileri ve azmettiricilerine ulaşılmasını sağlamasıdır.
Ortaya çıkacak şema belki önceki suikastları da aydınlatabilir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***