8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü son 22 yıldır Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi çevresinde yapılan Feminist Gece Yürüyüşü ile kutlanıyor.
Gezi Olayları’nın meydana geldiği 2013 yılından sonra Taksim Meydanı, 2019’daki ezan tartışması sonrasında da İstiklal Caddesi Feminist Gece Yürüyüşü’ne kapatıldı. Son iki yıldır İstanbul polisi, kadınların 8 Mart etkinlikleri kapsamında Sıraselviler Caddesi’ne çıkmasını da engelleniyordu.
Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’ni Cuma günü demir bariyerlerle kapatan polis, grupların Sıraselviler Caddesi’nin Cihangir’e yakın kısmında toplanmasına izin verdi.
Sert sloganlar ve dikkat çeken rengarenk dövizler
Akşam saat 18.00’den sonra Sıraselviler Caddesi’ninde açılan “Kurtuluşumuz feminist mücadele” pankartının arkasında toplanan binlerce kadın yaklaşık 5,5 saat süren eylemleri sırasında sık sık “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Trans cinayetleri politiktir”, “Tayyip kaç kaç kadınlar geliyor”, “Polis defol bu sokaklar bizim”, “Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” “Korkmuyoruz, susmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganları attı.
Eylemde çok sayıda dikkat çekici döviz de vardı. Bunlar arasında “Sen ben biz birbirimizin çaresiyiz”, “Memeler baş kaldırdı”, “Göçmen kadınlarla trans kadınlarla her milletten emekçi kadınlarla dayanışacağız”, “Ben yaşadıkça sen kudur”, “Ne Kemal ne Recep baharı kadınlar geçirecek”, “Meydan senin madem sensin lider, iki elim mızrak iki göğsüm siper” “Erkeğin de devletin de kölesi değiliz”, “En işsiz kesim burada, genç kadınlar” öne çıktı.
İsrail’e Filistin tepkisi
Eylemde dikkat çeken bir başka ayrıntı İsrail’in Filistinliler’e yönelik saldırılarına yönelik tepkiydi.
Bir grup yürüyüş sırasında Filistin bayrağı açarken bazı kişilerin de Filistin bayrağı çizilmiş dövizleri taşıması dikkat çekti. Grup, “Kınamak yetmez, ticareti kes”, “Savaşa, işgale, soykırıma son”, “Filistinli kadınlar yalnız değildir” sloganları attı.
VOA Türkçe’ye konuşmayan bu kadınlar ellerinde hava bombardımanda ölen kadınların fotoğraflarını ve “Asla yalnız yürümeyeceksin Filistinli kadın kardeşim” dövizleri taşıdı.
“Bir gün o barikatı yıkacağız, göçmen kadınların da sesi olacağız”
Kadınlar hemen her 8 Mart eyleminde olduğu gibi çok coşkuluydu.
Özel sektör çalışanı Dilan Cebeci, “Kadınlar Taksim Meydanı’nda kendi haklarını savunmak için yıllardır direniyor. Ve bunu görmeyen bir devlet var. Burada her rengimizle beraber var olmaya çalışıyoruz. İnanıyorum ki bir gün o barikatı yıkacağız hep beraber. O zaman kadınların gücü dalgalandığında onlar düşünsün. Bununla beraber göçmen problemimiz başladı. Bir de göçmen kadınları istemiyorlar ama biz o kadınlarla beraber de burada dayanışacağız, direneceğiz, onların da sesi olacağız. Onlara da yalnız bırakmayacağız” dedi.
“Hayatın bütün baskılarına karşı, topluma karşı ve tabii ki hükümete karşı direniyoruz”
Üniversitede siyaset bilimi okuduktan sonra yakın zamanda bir şirkette araştırmacı olarak göreve başlayan Leyla Cerrahoğlu, 14 Mayıs’taki seçimler kendilerinde hayal kırıklığı yaratmış olsa da çabucak toparlandıklarını söyledi.
Cerrahoğlu, “Direnmekten başka bir şey yapamayız. Umutsuzca, hiçbir şey yapmayarak hayat devam etmiyor. Buradaki dayanışma hissi, o kızkardeşlik hissi başka hiçbir yerde bu kadar hissedilmiyor. Günlük hayatta da her zaman dayanışma içerisindeyiz ama bugün özel bir gün. Bugün bayram, kız kardeşlerimizin bayramı; onu kutluyoruz. Aynı zamanda dedikleri gibi feminist mücadele yeri burası ve bizler de bütün hayatın baskılarına karşı topluma karşı ve tabii ki hükümete karşı direniyoruz” dedi.
“Eşitlik mücadelesinden taviz yok”
Üniversite öğrencisi Pelin Gümüş ise eşitlik talebinden ve daha güzel bir Türkiye umudundan asla vazgeçmeyeceklerini belirtti.
Gümüş, “Eşitlik istiyoruz. Hepimizi durdurmaya çalışıyorlar ama durmayacağız, buradayız yine de buradayız. Ne kadar çok barikat kursalar da bildiğimiz şekilde mücadeleye devam etmek istiyoruz. Ben ne olursa olsun umutsuzluğa düşmememiz gerektiğini düşünüyorum. Yani seçimi kaybetmiş olabiliriz ama yine de burada hala bir takım insan çalışıyor bunun için hala ve Türkiye’nin düzeleceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Feministlerden eleştiri: “Türkiye bir yandan Filistin’e destek olduğunu söylerken öte yandan İsrail’le ticareti sürdürüyor”
Havanın kararmasından sonra Cihangir’e doğru yürüyen grup Cihangir Caddesi’nde basın açıklamasını okudu.
“Bu yıl yine her yanımız savaşla kuşatılmış halde. Gazze’de gözlerimizin önünde açık bir soykırım sürüyor. Bu soykırım Batı dünyasında feminizmle meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Halbuki işgalle, soykırımla feminizm olmaz. Türkiye bir yandan Filistin’e destek olduğunu söylerken öte yandan İsrail’le ticareti sürdürüyor. İsrail’e betonu, çeliği, petrolü sağlamaktan geri durmuyor. İsrail’i kınadığını söylerken Rojava’da kadınların, çocukların üzerine bombalar atıyor. Bunun üzerine mülteci ve yabancı düşmanlığı sürekli kışkırtılıyor” denilen açıklamada, LGBTİ bireylere karşı nefretin yaygınlaştırıldığı dile getirildi.
Basın açıklamasında ayrıca, kadınların barınma krizi yaşadığı, yoksulluk ve işsizlikle mücadele ettiği, nitelikli eğitime erişemediği de ifade edildi.