22 hak ve basın örgütü Türkiye’de içerik engelleme ve kaldırma baskılarına karşı sosyal medya platformlarına “Çevrimiçi ifade korunmalı, sansüre diren” çağrısı yayınladı.
31 Mart yerel seçimleri öncesinde İnsan Hakları İzleme Örgütü ve 21 insan hakları ve gazetecilik örgütü, sosyal medya platformlarını Türkiye’deki kullanıcılarının ifade özgürlüğü haklarını korumaya ve devlet sansürüne direnmeye çağırdı.
Hak grupları, sosyal medya platformlarından hesaplara veya içeriklere erişimi engellemeye yönelik tüm hükümet taleplerini açıklamaları ve içeriklerin engellenmesine yönelik gayri resmi hükümet baskısı konusunda şeffaf olmalarını istedi.
Açıklamada ayrıca Türk hükümetine, çevrimiçi platformlara içerik engellemeleri için baskı yapmaya son verme çağrısında bulunuldu.
“Ülke çapında gerçekleşecek önemli yerel seçimler yaklaşırken, Türkiye makamları bir kez daha kısıtlayıcı internet yasasını kullanarak sosyal medya platformlarını kontrol etme çabalarını yoğunlaştırıyor ve hükümeti eleştiren içeriklerin engellenmesini talep ediyor. Sosyal medya platformları, uluslararası insan hakları hukuku kapsamında korunan ifadeleri hedef alan resmi ve gayri resmi baskılara karşı sert ve ortak bir duruş sergilemeli ve artan çevrimiçi sansür karşısında artırılmış şeffaflık ilkesini benimsemelidir” denilen açıklamada artan baskı ve sosyal medya platformlarının yetersiz tepkisine vurgu yapıldı. İlgili örnekler sıralandı.
Açıklamada, başta X olmak üzere sosyal medya platformlarının Türkiye’de tamamen engellenmemek için ifade özgürlüğü kapsamında olsa bile bazı içeriklere engel ve kaldırma getirmeyi kabul ettiği ancak ilgili hakimlik kararına itiraz yasal süreçlerinin takip edileceği bilgisine yer verildi.
Meta, engelleme kararına atıfta bulunarak Türkiye’deki kullanıcılar için 65 gönderi ve 14 hesabın engellediğini duyurdu. Meta, karara uymamasının idari para cezalarına, altı aya kadar reklam yasağına ve Meta’nın Türkiye’deki tüm hizmetlerinin yavaşlatılması gibi yaptırımlara neden olabileceğini belirtti.
Açıklama, engellemeler konusunda platformları etkili önlemler almaya çağırırken ayrıca yapılan engellemelerin “Türkiye makamlarının talebi üzerine ve kasıtlı olduğu” bilgisine yer vermeye çağırdı.
“Korku kaynaklı hatalı uyum sergileniyor”
Ekim 2022’de değişen Türkiye’nin internet mevzuatına sosyal medya şirketlerinin hızlı uyum sağlamasına tepki gösteren sivil toplum örgütleri, “Uluslararası insan hakları hukukunu ihlal ederek, sansür taleplerine karşı yasal yollara başvurmak yerine hükümet baskısına boyun eğmeye daha istekli davranılıyor” dedi.
Şirketlerin korkuyla yönlendirilen tepkiler verdiklerini söyleyen 22 örgüt, “Şirketler, Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri kapsamında insan haklarına saygı gösterme yükümlülüğünü göz ardı etmektedir. Bu yükümlülükler dahilinde, platformların ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına yönelik baskılara direnmeleri de yer alır” dedi.
“Mevcut yasalara, tek bir içerik engelleme kararına bile uyulmaması halinde bant genişliğinin yüzde 90 oranına kadar yavaşlatılmasına izin verse de, uygulamada platformların eylemlerinden ve yasada öngörülen yavaşlatma hükümlerinden bağımsız olarak Türk makamlarının hiç gerekçe göstermeksizin belirli platformlara erişimi tamamen engelledikleri görülmektedir” denilerek 6 Şubat 2023 depremlerindeki bant daraltmaya dikkat çekildi.
Koordine yanıt ve artırılmış şeffaflık ile yasal baskıların üstesinden gelinmeli
“Yerel seçimler yaklaştıkça bu baskının devam etmesi muhtemel” denilen açıklamada, “Platformların bireysel baskıya maruz kalmamak için koordineli bir tepki benimsemeleri, şeffaflık önlemlerini artırmaları ve içerik çıkarma taleplerine mahkemelerde itiraz ederek direnmeleri çok önemlidir” denildi.
Açıklamada Türk hükümetine öneriler de yer aldı. İfade özgürlüğünü koruma ve geliştirme ve şeffaflık, yasal güvencelerin sağlanması vurgulandı.
Açıklamanın 22 imzacıları; ARTICLE 19, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Access Now, Committee to Protect Journalists (Gazetecileri Koruma Komitesi), PEN Danimarka, Digital Action, PEN İngiltere, Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ), Freedom House, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Medya ve Hukuk Araştırmaları Derneği (MLSA), OBC Transeuropa, PEN Amerika, PEN Kanada, PEN International, PEN Norveç, P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu, SMEX, Güney Doğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO), PEN İsveç