Navalni’nin annesinin üç gündür oğlunun cenazesine erişemediği belirtiliyor.
Navalni’nin sözcüsü Kira Yarmysh, Navalni’nin annesinin bugün oğlunun tutulduğu cezaevinin yakınındaki kasabada bulunan morgu ziyaret etmek istediğini ancak girişine izin verilmediğini söyledi.
Onunla birlikte morga giden avukatlardan birinin “dışarı atıldığını” söyleyen Yarmysh, görevlilerin Navalni’nin cesedinin orada olup olmadığı sorusuna yanıt vermediğini belirtti.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, cezaevi yetkililerinin Navalni’nin ölümüyle ilgili tüm incelemeleri yaptığını açıkladı.
Ancak Kira Yarmysh, Navalni’nin ölümünü araştıran komitenin ilgili soruşturmanın genişletildiğini ve ölüm nedeninin hala “bilinmediğini” söylediğini aktardı.
Sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda Yarmysh, “Yalan söylüyorlar, zaman kazanmaya çalışıyorlar ve bunu gizlemiyorlar bile” ifadelerini kullandı.
Yarmysh, incelemenin neden geciktiğine dair resmi bir açıklama yapılmadığını, ne zaman sonuçlanacağının bilinmediğini söylüyor.
Navalni’nin ekibi, Kremlin yetkililerini ölümle ilgili “izleri örtmekle” suçluyor.
Ekip, Navalni’nin bedeninde herhangi bir yaralanma belirtisi olup olmadığını kontrol etmek istiyor.
Navalni üç yıl önce askeri alanda kullanılan bir sinir gazı ile zehirlenmiş, tedavi için yurt dışına gitmesi ise yetkililer tarafından geciktirilmişti.
Nerede tutuluyordu?
47 yaşındaki muhalif lider, 2021’den bu yana Rusya’nın ücra bir bölgesindeki cezaevinde tutuluyordu. Navalni’nin 19 yıllık hapis cezası vardı.
Navalni’nin tutulduğu IK-3 ‘Kutup Kurdu’ adlı cezaevi tesisi, Moskova’nın 1900 kilometre kuzeydoğusundaki Harp’ta bulunuyor.
Tesis, Kuzey Kutup Bölgesi’nin kuzeyinde yer alıyor ve kış aylarında hava sıcaklığı -30 dereceye kadar düşebiliyor.
Tesis o kadar ücra bir yerde ki ziyaretçilerin bölgeye ulaşması neredeyse imkansız.
Navalni daha önce Moskova’dan yaklaşık dört saat uzaklıktaki Melekhovo’daki cezaevinde tutuluyordu.
Hapishanede geçirdiği süre boyunca Navalni çeşitli sağlık sorunları yaşadı.
2020 yılında Noviçok adlı kimyasal madde ile zehirlendi ve ardından tedavi için Almanya’ya götürüldü.
22 Ocak’ta Navalni, IK-3 tesisindeki gardiyanların Rus milli marşını çalmak için herkesi sabah 05:00’te uyandırdığını anlatmıştı.
Navalni, “Ve hemen ardından ülkedeki en önemli ikinci şarkı: Shaman’ın ‘Ya Russky’ geliyordu” demişti.
Bu şarkı “Ben Rus’um” anlamına geliyor ve Rusya’da Putin’in resmi olmayan bir marşı haline geldi.
Yulia Navalnaya: Ben korkmuyorum, siz de korkmayın
Navalni’nin eşi Yulia Navalnaya sosyal medya platformu X’ten video aracılığıyla yeni bir açıklama yaptı.
Eşinin çalışmalarını kendisinin sürdüreceğini ve Rusya için savaşmaya devam edeceğini söyleyen Yulia, “Merhaba ben Yulia Navalnaya. Benim yerimde bir başkasının olması gerekiyordu ama o kişi Vladimir Putin tarafından öldürüldü” dedi.
“Putin, Kuzey Kutup Bölgesi’nin ötesinde bir hapishanede, Aleksey Navalni’yi sadece bir insan olarak öldürmekle kalmadı, umudumuzu, özgürlüğümüzü ve geleceğimizi de öldürmek istedi” diyen Yulia şöyle devam etti:
“Putin’in üç gün önce Aleksey’i neden öldürdüğünü tam olarak biliyoruz. Yakında size anlatacağız. Aleksey için yapabileceğimiz en önemli şey savaşmaya devam etmek.”
“Ben korkmuyorum, siz de korkmayın” diye devam eden Yulia, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sizi yanımda durmaya çağırıyorum. Sadece bizi saran ve bir türlü bırakmayan keder ve bitmek bilmeyen acıyı paylaşmaya değil, sizi ayrıca geleceğimizi öldürmeye yeltenenlere karşı duyduğumuz öfke ve nefreti paylaşmaya çağırıyorum.
“Sizinle Aleksey’in sözleriyle konuşuyorum ve buna yürekten inanıyorum. Az şey yapmanın utanılacak bir yanı yok. Ama hiçbir şey yapmamanın utanılacak bir tarafı var.
“İhtiyacımız olan şey özgür, huzurlu ve mutlu bir Rusya. Kocamın hayalini kurduğu geleceğin harika Rusya’sı. Benim yaşamak ve çocuklarımızın büyümesini istediğim ülke. Sizinle birlikte inşa etmek istediğim ülke. Aleksey Navalni’nin hayal ettiği ülke. İhtiyacımız olan şey bu.
“Ancak bu şekilde yaptığı akıl almaz fedakarlık boşa gitmemiş olacak.”
AB, Navalni adına Rusya’ya yaptırım uygulanmasını önerdi
Birçok ülke lideri geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamalarda Navalni’nin ölümünden Kremlin’i sorumlu tuttu.
ABD Başkanı Joe Biden Putin’in sorumlu olduğunu söyledi ve Ukrayna’ya yönelik yardımlara muhalefet eden Donald Trump ve Cumhuriyetçileri eleştirdi.
ABD’nin Navalni’nin ölümüyle ilgili olarak Rusya’ya yönelik yaptırım düşünüp düşünmediği sorusunu yanıtlayan Biden, birden çok seçenek üzerinde düşündüklerini kaydetti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in sözcüsü, Navalni’nin ölümüyle ilgili yaptığı açıklamada, “Tamamen şeffaf ve güvenilir bir soruşturma” beklediklerini kaydetti.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Navalni’nin cesaretini hayatıyla ödediğini söyledi.
Navalni’nin eşi Yulia Navalnaya, “Bu korkunç habere inanıp inanmamam gerektiğini bilmiyorum” dedi.
Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise Putin’in Navalni’nin ölümünden sorumlu olduğuna dair iddiaları yalanladı, incelemeden henüz sonuç çıkmadığını söyledi.
İncelemenin “Rus yasalarına uygun şekilde yürütüldüğünü” belirten Peskov, “Bu tür çirkin açıklamalar yapmanın kabul edilemez olduğunu düşünüyoruz. Bu açıklamalar devlet başkanımıza hiçbir şekilde zarar veremez” dedi.
Avrupa Birliği (AB) Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, bugün AB Dış İlişkiler Konseyi için AB liderlerinin bir araya geldiği Brüksel’de konuştu.
AB’nin Rus muhalefetine bir “destek mesajı” göndermesi gerektiğini söyleyen Borrell, insan hakları ihlallerinden sorumlu kişi ve kurumları hedef alan yaptırımların Navalni’nin adıyla yeniden isimlendirilmesini önerdi.
Güvenlik Konseyi üyelerinin bugünkü toplantıda Moskova’ya yönelik yeni yaptırımları görüşmesi bekleniyor.
Görüşmelere Yulia Navalnaya’nın da katılması öngörülüyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***