DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Başak Demirtaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için partiye ayrıca başvuru yapması gerekmediğini, Demirtaş’ın açıklamalarını başvuru kabul edip, değerlendirmeye aldıklarını söyledi.
VOA Türkçe’nin ulaştığı bilgiye göre partinin büyükşehir adayları 3 Şubat’ta belirlenecek.
31 Mart yerel seçimleri aday belirleme süreci devam ederken, en çok merak edilen konulardan biri de Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) İstanbul’da aday gösterip göstermeyeceği.
Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Başak Demirtaş’ın açıklamasını başvuru olarak kabul ettiklerini söyledi.
Başak Demirtaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olduğuna ilişkin tartışmalar, Muş Milletvekili Sezai Temelli’ye atfedilen, “Demirtaş’ın aday olduğu” açıklamasıyla gündeme geldi. Ancak Temelli, bir süre sonra böyle bir açıklaması olmadığını duyurdu.
Başak Demirtaş’ın adaylığı basın toplantısı düzenleyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’e soruldu. Koçyiğit, Başak Demirtaş’ın resmi başvuruda bulunmadığını ancak yaptığı açıklamayı başvuru olarak kabul ettiklerini söyledi. Demirtaş’ı “aday adayı” olarak tanımlayan Kılıç Koçyiğit, “Ekstra bir başvuruya ihtiyaç duymuyoruz. ‘Resmi başvuru’ evrak anlamında söyleniyor galiba, böyle bir başvurusu yok ama yaptığı açıklama bizim için başvurudur. Aday adayıdır, muhtemel adaylarımızdan en güçlüsüdür. Adaylığının önünde engel yok, bundan da mutluluk duyuyoruz” dedi.
VOA Türkçe’nin DEM Parti yetkililerinden aldığı bilgiye göre büyükşehir adayları, 3 Şubat’taki MYK toplantısında belirlenecek. Bu toplantıda Başak Demirtaş’ın adaylığına da karar verilecek.
Can Atalay kararı nedeniyle muhalefete tepki
Kılıç Koçyiğit konuşmasında TBMM’de TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine de değindi. AKP’nin darbelerden şikâyet etmesine rağmen, iktidara geldiği gündem beri darbe pratiği içinde olduğunu öne süren Kılıç Koçyiğit, “Geçmişte darbeler postallarla oluyordu, bugün cübbelerle oluyor. Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararı bir cübbeli darbeydi ama yetmedi. Bu darbeyi ilerleten, bu darbeyi sonuçlandıran da Meclis’teki AKP’nin kravatlarıydı” dedi.
Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin tarihsel bir süreç olduğunu savunan Kılıç Koçyiğit, isim vermeden muhalefeti eleştirdi. HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırılmasına “evet” oyu verenlere vurgu yapan Kılıç Koçyiğit, “20 Mayıs 2016’da Meclis’te milletvekillerimizin dokunulmazlığını, Anayasaya aykırı olduğu halde kaldıranlar, 4 Kasım 2016’da eş zamanlı olarak milletvekillerimizi, eş genel başkanlarımızı gözaltına alıp tutuklayanlar, belediyemize kayyum atayanlar bu sürecin taşlarını döşemiştir. Burada sadece iktidara ve sadece AKP’ye, MHP’ye söz söylemek yetmez. Çünkü Kürtler’e bu istisna hukuklar, bu anayasal olmayan süreçler işletildiğinde sessiz kalanlar, bugünkü Can Atalay kararının da aslında müsebbibidir” diye konuştu.
Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması sırasında muhalefet partilerinin de el kaldırdığını belirten Kılıç Koçyiğit, “Ne yazık ki bu parlamentoda bulunanlar, muhalefet partileri de sessiz kaldı. Muhalefet partileri de Kürt’e uygulanan istisna hukukuna, olağanüstü hâl rejimine, hukuksuzluklara çanak tuttu ve rıza gösterdi. O nedenle bugün Can Atalay’a yönelik hukuksuzluğu, yargı darbesinin izlerini orada aramamız gerekiyor” şeklinde konuştu.