(Serbest Görüş) – Ekonomi yazarı Şeref Oğuz, 2024 yılı için “Dolarda, faizde, enflasyonda en yüksek rakamları göreceğiz” dedi.
Şeref Oğuz, Ekonomi’de kalem aldığı yazısında, ekonomin gerçek yüzünü seçim sonrasında görüleceğine işaret ederek, “Dolar 30 liranın üzerine çıkıverdi bile; 30,18 TL. Euro’ya bakarsanız 32,75 TL. Artık dövizde 30 lira üzeri faizde %40 üzeri rakamları konuşuyoruz. Bütçe mi? Açık 1,4 trilyon TL ile geçen yılın başında öngörülen 659 milyar TL’den oldukça uzağa düşmüş durumda… Kısaca rekor üzerine rekor yağıyor” ifadesini kullardı.
Oğuz’un yazısı şöyle:
“2024 Yılının açıklanan ilk verileri gösteriyor ki bu yıl; rekorlar yılı olacak. Dolarda, faizde, enflasyonda en yüksek rakamları göreceğiz. Yerel seçim öncesinde frenlenen bütün maliyet kalemleri seçim sonrasında canlanmaya hazırlanıyor. Fiyatlandırma davranış bozukluğu; histeriye varabilecek.
Fırtına öncesi sessizlik, denizde olduğu gibi ekonomide de sakinliğin habercisidir; dalgalar yükselmeden önce suyun duruluğu, değişimin ayak sesleridir. Ekonominin gerçek yüzü verilerle ortaya çıkarken seçimlerin gölgesinde gizlenenleri; mart sonrasında sahnede göreceğiz.
DOLAR 30’U AŞTI, BÜTÇE 1,4 TRİLYON AÇIK VERDİ
Dolar 30 liranın üzerine çıkıverdi bile; 30,18 TL. Euro’ya bakarsanız 32,75 TL. Artık dövizde 30 lira üzeri faizde %40 üzeri rakamları konuşuyoruz. Bütçe mi? Açık 1,4 trilyon TL ile geçen yılın başında öngörülen 659 milyar TL’den oldukça uzağa düşmüş durumda… Kısaca rekor üzerine rekor yağıyor.
Sosyal medyada dolaştırılan lüks olmayan restoran yemek fiyatları; bazı şeylerin şirazesinden çıktığını gösteriyor bize. Kişi başı kahvaltının 1.500 lira, çorbanın 500 lira, ızgara etin tek kişilik porsiyon fiyatının 3.500 lira, pilavın tabağının 1.200 lira ve minik kâse salatanın 750 lira olduğunu görebiliyoruz.
‘OLAĞANDIŞI BİR HAL İÇERİSİNDEYİZ’
2023 Yılı bütçe verileri bir kez daha gösterdi ki; olağandışı bir hal içerisindeyiz. Bütçe açığı bir yandan diğer yandan kamu harcamaları, halkın küçülmeye hazırlanması gerektiğini gösteriyor. Ötemize berimize baktığımızda herkes genişleyen aile olmaya başladı bile.
‘KİRASINI ÖDEYEMEYEN ANNESİNİN EVİNE KOŞUYOR’
Kirasını ödeyemeyen annesinin evine koşuyor. Gençler yanlarına kahve termosu almadan dışarı çıkmıyor. Akşam pazarı artık rutin bekleyişlerin halini aldı. Zor bir süreç; daha zor günler kapıda. Küçülmeye gidiyoruz. Herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerektiği konusunda uyarıyorum.
Aslında bazıları için ayağını uzatacağı yorgan dahi olmayacak. Hele ki emekliler, onları açlık sınırının altına gömen siyaset ile “bulabildiği en niteliksiz işte dahi” çalışmak zorunda kalacak. Hayatta kalabilmek için emekliyi bu duruma düşüren, ekonomideki tercihlerimiz oldu.
Bankada parası olanlar dolarla flörtleşmesin diye KKM’yi icat ettik ve bu bize yaklaşık 1 trilyon liraya mal oldu. Dar gelirlinin üzerinden çekip alınan yorgan, hali vakti yerinde olanların altında döşek olarak serildi. Emeklinin acıkabileceği unutuldu ama oy verebileceklerinin unutulması bence çok büyük hata.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***