(Serbest Görüş) – TOLGA YAVAŞ
Ekonomik bunalım toplumsal bunalımı da körükledi. Umutsuzluk, şiddet ve adaletsizlik karşısında duygusal açıdan daha kırılgan kesim olan gençler herkesten çok hırpalanıyor. Çocuk, ergen ve gençleri şiddet, intihar ve sanal zorbalardan koruyacak toplumsal bir bilinç ve harekete ihtiyacımız var. Öncelik, ailelerin çocuklarına ilgi ve şefkat gösterip onlarla sağlıklı bağlar kurması.
Tamamlayıcı olarak belediyeler, kaymakamlıklar ve sivil toplum kuruluşlarının ergen ve gençleri olumsuzluklardan koruyacak sosyal ve sportif faaliyet ortamlarını artırması şart. İlgili kurumların da artık sanal ortamda devlet büyüklerine hakaret edenleri avlamak yerine yeni nesilleri ağına düşüren sanal zorbalıkla mücadele etmesini bekliyoruz.
Orta yaş ve üzerindekilerin bile bocaladığı hayatın zorlukları karşısında gençlerin umutsuzluğa kapılmasını çok görmemek gerekiyor. Pahalılık, işsizlik, belirsizlikler, adam kayırmalar, adaletsizlik birleşince zihinleri bulanıklaştıran ve bunaltan bir girdaba doğru savuruyor Türkiye’de yaşayanları.
Özellikle gençler daha bir sarsılıyor bu dalgalar karşısında. Çalışıp, iyi kötü bir ev ve araba sahibi olmuş ailelerin çocukları, mevcut ekonomik şartları düşününce ömür boyu çalışsa bir ev alamayacağını hesap ediyor. Bu durum, çalışma, okuma, meslek öğrenme, hobi edinme, çıkarsız arkadaşlık kurma gibi hayatın rutinlerini onların gözünde değersizleştiriyor. Kitap alacak, tiyatroya gidecek para bulamayanlar, idealizmden uzak sosyal medya bağımlılarına dönüşüyor. Sosyal medyada fenomenlerce işlenen kolay yoldan zengin olma konusu da eklenince hayat birçok insan için anlamını yitiriyor.
Aile içi tartışmaların, şiddetin arttığı bir ortam, mutsuzluğu beraberinde getiriyor. Son zamanlarda medyaya yansıyan genç intiharları, bu konuda daha fazla gecikmeden tedbir almak gerektiğini gösteriyor.
ORTAM SANAL TEHLİKE GERÇEK
Sanal ortam özellikle çocuk ve ergenler için birçok tehlike barındırıyor. Son zamanlarda sanal anne-babalar şeklinde bir tuzak türemiş. Bu tuzağa dikkat çekenlerden biri Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Ali Murat Kırık. Kırık’ın verdiği bilgilere göre, internet ortamında yabancı kişiler, anne-baba rolleri üstlenip, sanal bir aile oluşturabiliyor. Bu akım, genellikle çeşitli sosyal medya platformları, çocukların yer aldığı forumlar, sohbet odaları ve oyunlarda ortaya çıkıyor. Özellikle aile içi iletişim konularında sorunlar yaşayan çocuklar için sanal anne-babalar adeta bir kaçış ve teselli bulma anlamına geliyor. Fakat sanal ebeveynler ne yazık ki sanıldığı kadar masum değil… Genellikle sosyal medyada ve çocukların ilgiyle takip ettiği oyunlar üzerinden ulaşıyorlar. Yakınlık kurarak, ortak zevk ve beğenilerden yola çıkarak çocukları cezbetmeyi amaçlıyorlar. Hatta çocuklara yönelik şantajlarla birlikte siber zorba haline dönüşebiliyorlar.
HEDİYELERLE KANDIRIYORLAR
Arkadaş bulma uygulamaları da uygulama dükkânlarından kolaylıkla indirilebiliyor. Genelde yaş limiti olan bu uygulamalara çocuklar yaşlarını büyüterek girebiliyorlar. Uygulamalar içerisinde kredi ve hediye gönderimi de sağlandığından çocuklar açısından cazip görülüyor ve kolay kazanç kapısı olarak nitelendiriliyor. Doç. Dr. Ali Murat Kırık, ailelerin özellikle çocukların kullandığı cihazları kontrol etmesini, bu tip uygulamalar varsa ivedilikle kaldırmalarını öneriyor.
‘KURACAĞINIZ SAĞLIKLI BAĞ, TEHLİKELERDEN KORUR’
Doç. Dr. Ali Murat Kırık’a göre, ailelerin öncelikle çocuklara ilgi ve şefkat göstermesi, vakit geçirmesi önemli. Zira ebeveyn ve çocuk arasında sağlıklı bir bağ kurulursa birçok sorunun üstesinden gelmek kolaylaşıyor. Bununla birlikte dijital dünyadaki bu tip tehlikelere karşı ailelerin cihaz denetimi sağlaması, ebeveyn filtreleri kullanması önem taşıyor. Sosyal medya hesaplarının da takibi mühim. Özellikle yeni edinilen arkadaşlar ve takip edilen hesaplar dikkatle incelenmeli. Çocukların sosyal medya hesaplarının gizlilik ayarları kontrol edilmeli. Yine çocukların cihaz kullanımlarını sınırlamak ve dijital dünyadaki tehlikelere karşı onlara bilgilendirici konuşmalar yapmak ciddi katkı sağlıyor.
SANAL ZORBALIKLA MÜCADELE GEREKLİ
Ayrıca siber suçlarla mücadele birimlerinin, sosyal medyada devlet büyüklerine hakaret edenleri avlamak için harcayacakları zamanı, siber zorbalığı engellemeye harcamaları daha yerinde olur. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu(RTÜK) televizyonları denetleyip, siyaseten beğenmedikleri TV yayınlarına ceza yağdırıyor. Sanal ortamlarda ise gençleri ve ergenleri ağına düşürmeye çalışanlar serbestçe hareket ediyor.
KALİTELİ REHBERLER GENÇLERE İYİ GELİR
Gençleri çağın getirdiği olumsuzluklardan korumak için adımlar atılması gerekiyor. İdealist gençlerin yaşça kendilerinden küçükler için iyi örnekler olması yeni nesli kurtaracak bir adım olabilir. Belediyelerin ve sivil toplum organizasyonlarının öncülük ettiği gençlik merkezlerinin yaygınlaştırılması ile işe başlanabilir. Bu tür merkezlerin sosyal etkinlik, oyun, hobi edindirme gibi işlerle gençlerin zamanlarını kaliteli değerlendirmesi sağlanabilir.
Gençleri her türlü bağımlılıktan koruyacak takip ve yönlendirme sisteminin kurulması şart.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***