TARIK TOROS | YORUM
Asgari ücret 17 bin 2 TL olarak açıklandı. Önümüzdeki yıla kadar zam yok. İstanbul’da ortalama kira 18 bin 833 TL. İşsizlik artarken enflasyon hızla yükseliyor.
Asgari ücret, ‘açlık sınırı’ ile başabaş giderken bu makas ‘açlık sınırı’ yönünde açılacak. Son 3-4 yılda BP, Honda, Mazda gibi markalar Türkiye’den çekilmiş… VW, Tesla, LG yatırım yapmaktan vazgeçmiş. Yüzlerce yabancı firmanın ülkeyi terk ettiği konuşuluyor, yenisi de gelmiyor.
Türkiye akademik özgürlük endeksinde Kuzey Kore ile aynı lige düştü: 179 ülke arasında 166’ncı sırada. Hemen üstünde Mısır, altında İran var. 174’üncü sıradaki Suriye’den görece daha iyi.
***
23 Aralık’taki TR724 yayınında Prof. Dr. Eser Karakaş tabloyu şöyle özetliyordu:
- Nasıl çıkarız bu korkunç döngüden?
- Türkiye aslında fena değildi, battık!
- Çıkamayabiliriz!
- Mısır’ın çağdaş hukuk devleti olma yolunda ne kadar ümidi var?
- Irak’ın, Suriye’nin ne kadar şansı var?
- Çıkamayabilir Türkiye bu işten.
- Şimdi hayatımı ve tüm çabalarımızı suya yazılmış yazı gibi görüyorum.
***
Salı-Çarşamba günleri TBMM’de partilerin grup toplantıları oluyor ve kürsülerden edilen beylik laflar alıntılanıp “Paradigma değişiyor” gibi mesajlar paylaşılıyor. Paradigmayı değiştirmek istiyorsan sandalyeni tekmeleyip çıkman lazım o toksik ortamdan.
Fakat hayatın orada geçtiği için destek mesajlarıyla doğru bir iş yaptığını düşünüyor, “Bahçeli’ye nasıl cevap verdim ama!” diye böbürleniyorsun hâlâ.
Lafım sadece Özgür Özel’e değil, Can Atalay’ı tahliye ettirmek için mahkemenin önünde eyleme geçen İşçi Partililer dahil tamamı böyle. Epeyce geç kalmadınız mı?
***
Siyaset, 2015’te iki seçim arası şiddet olayları ve 1 yıl sonra Selahattin Demirtaş’ın tutuklanmasından bu tarafa PKK üzerinden inşa ediliyor. Aydınlar, kanaat önderleri, sivil toplum bunun farkında da… Muhalefet partileri ve liderler değil mi?
Başından beri bu kurguyu bilmiyorlar mı? Bal gibi bildikleri halde her defasında gidip imza verdiler, iktidarla birlikte el kaldırdılar, onların diliyle konuştular.
Şimdi yine şeytanlaştırılıyorlar ve iktidar usta bir biçimde öfkeyi CHP çelenklerine yönlendiriyor, bunda başarılı da oluyor.
Hiçbir şey yapamıyorsanız, iktidarı onun dili ve üslubuyla vuracaksanız. Şu lafı bastırıp, pankart, bilboard yaptırıp ülkenin her yerine yayabilirdiniz:
-Her yıl belli sayıda şehit vermeyi, büyük bedeller ödemeyi sineye çeken, kabullenen bir anlayış, ne insanidir ne de vicdanidir.
Nasıl, şahane değil mi?
Altına lafın sahibinin imzasını atmayı unutmayacaksınız: Recep Tayyip Erdoğan, 4 Nisan 2013.
Bunu akıl etmediklerini sanmam. Yapmıyorlar, yapmak da istemiyorlar.
***
Bitmedi.
Belediyeler sizde değil mi, bilboardlara şunu yazacaksınız:
-Eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmeli.
İmza: HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu
Eleman yeni konuştu TBMM’de.
***
Yapamazsınız çünkü iktidar gibi düşünüyorsunuz. Sadece iktidar sizin yerinize iş tutuyor ve siyasi sorumluluk AKP+MHP’nin boynuna asılıyor. Devlet Bahçeli, “Bildirinin neresini beğenmediniz?” diye sorarken haksız sayılmaz yani.
Yüzde 10 oy almış, 49 milletvekili olan bir parti ülke gündemini belirliyor. Azıcık utanmanız varsa oturur düşünürsünüz.
“Hakemin elmacık kemiğini kıran eski kulüp başkanı Faruk Koca’yı bırakan yargı, Can Atalay’ı neden tahliye etmiyor?” sorusunun cevabı da buradadır esasen.
Hatay’da depremden 324 gün sonra enkazdan ceset çıktı, biliyor musunuz?
Deprem bölgesini unuttuğunuz gibi…
Hataylı’nın oylarıyla Meclis’e gönderdiği milletvekilini tutsaklıktan kurtaramıyorsunuz.
Eser hocayla başladık onunla bitirelim:
-Türkiye fena değildi, battık. Çıkamayabilir Türkiye bu işten!
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***