YORUM | HASAN CÜCÜK
Fenerbahçe lig ve Avrupa arenasında kayıpsız yoluna devam ediyor. Sarı lacivertliler, İsmail Kartal yönetiminde Lig ve Avrupa’da çıkılan 7’şer müsabakanın tamamından galip ayrıldı. Topladığı 21 puanla liderlik koltuğunda oturan Fenerbahçe’yi iki puan geriden ezeli rakibi Galatasaray takip ediyor. Tıpkı geçen sezon olduğu gibi bu yıl da yarışı iki ezeli rakip arasında geçecek gözüküyor. Fenerbahçe, Ali Koç döneminin alametifarikası ‘her sezona yeni kadro’ geleneğini bu sezon da sürdürdü. Geçen yıllardan farkı ise alınan oyuncuların yedek kulübesinde oturma yerine sahada ter döküyor olmasıydı. Sarı-lacivertliler ile 3. dönemini yaşayan Teknik Direktör İsmail Kartal, oynattığı futbol ve aldığı sonuçlarla 10 yıllık şampiyonluk hasretini dindirme yolunda emin adımlarla yoluna devam ediyor.
3 Haziran 2018’de başlayan Ali Koç döneminde her sezon kadroya bir düzine oyuncu katıldı. Öyle isimler geldi ki bugün birçoğunun adını hatırlamak mümkün değil. Islam Slimani, Diego Reyes, Michael Frey, Zanka, Adil Rami, Simon Falete, Mevlüt Erdinç, Marcel Tisserand, Lemos, Kemal Ademi, Papiss Cisse, Diego Perotti, Ally Samatta, Max Meyer, Mergim Berisha, Steven Caulker, Bruma, Joao Pedro… liste ne kadar uzun değil mi? Çoğunun adını bile hatırlamak imkansız. Hepsi büyük umutlarla Fenerbahçe’ye geldi. Hiçbir katkı vermedi. Hatta bazıları neredeyse hiç oynamadı. Liste elbette bu isimlerle sınırlı değil. Vasatı aşamayan onlarca oyuncu daha var. Mevsimlik işçi misali bir sezonluğuna yolları Fenerbahçe ile kesişti. Devam eden oyuncu bir elin parmağını geçmedi. Her transfer sezonunda gelen gideni arattı. Ta ki bu yıla kadar.
Fenerbahçe bu sezon kadrosuna kattığı oyunculara 56,8 milyon Euro bonservis ödedi. Bu bir rekordu. Aldıkları kadar sattıklarıyla da gündem oldu. Oyuncu satışından ise kasaya 55,4 milyon Euro girdi. Birçok oyuncu bedelsiz gönderildi. Kulübede oturup, tıkır tıkır milyonları cebine atan oyuncu yükünden kurtuldu. Uzun bir aradan sonra nokta transferler yapıldı. Dzeko, Tadic, Szymanski, Djiku, Livakovic, Kent, Becao, Cengiz Ünder, Mert Müldür, Umut Nayir ve Fred kadroya katılan yeni isimlerdi. Tamamına yakını hemen 11’de yerini aldı. Yenilenmiş kadro kısa sürede uyumu yakalayınca lig ve Avrupa’da 14 maçlık galibiyet serisi başladı. Önceki yıllarda yapılan yanlışların bedelini gören yönetim, transferde ince eleyip sık dokumanın karşılığını henüz sezon başında aldı. Malzeme ne kadar kaliteli olursa olsun iş aşçıda yani teknik adamda bitiyor. Jorge Jesus uğruna gönderilen İsmail Kartal, 3. kez takımın başına getirildi. Bir sezon önceki gönderilmeyi dert etmeyen Kartal, camianın yeniden kenetlenmesini sağlayan isim oldu.
1983-93 arasında 10 yıl Fenerbahçe formasını terleten İsmail Kartal, camianın ‘öz evladı’ kategorisindeydi. Ancak bizdeki ‘öz’ çoğu zaman ‘üvey’ muamelesi gördüğünü unutmamak lazım. Camianın evladı, ihtiyaç olduğunda çağrılır, ilk fırsatta görevine son verilir. Küsme gibi bir lüksü yoktur. Tazminat almak ayıptır. İsmail Kartal ‘öz evlat’ kontenjanından daha önce iki kez gelmişti. İlki 2014-15 sezonu, ikincisi Ocak 2022 – Mayıs 2022 arasında. İlk gelişinde 2,17 puan ortalaması yakalayan Kartal, ikinci döneminde dibe vurmuş bir takımı adım adım üst sıralara taşıdı. 62 yaşının tecrübesiyle üçüncü kez geldiğinde bambaşka bir Fenerbahçe ortaya çıkardı.
Takımına hem savunmada hem de hücumda tarihinin en iyi başlangıçlarından birini yaşatan Kartal, sarı-lacivertlilerin başında Süper Lig’de en az 10 maça çıkan teknik direktörler içinde yakaladığı puan ortalamasıyla kulüp tarihine geçmeyi başardı. Ligde Fenerbahçe’nin başında çıktığı 2 dönemde 2.21 puan ortalaması elde eden Kartal, sarı-lacivertlilerin tarihine geçen Jorge Jesus, Christoph Daum, Emre Belözoğlu, Todor Veselinovic ve Carlos Alberto Parreira gibi teknik adamların gerisinde yer alıyordu. Bu sezon gösterdiği performansla 1995-96 sezonunda takımı şampiyonluğa taşıyan Brezilyalı Carlos Alberto Parreira dışındaki tüm teknik adamları tek tek geride bırakan İsmail Kartal, kulübün lig tarihindeki en başarılı 2. teknik direktörü oldu. İsmail Kartal, Fenerbahçe ile lig tarihindeki puan ortalamasında 2.30’u geçmeyi başardı.
Fenerbahçe tarihinde Carlos Alberto Parreira’nın ayrı bir yeri var. 1994 Dünya Kupası’nda Brezilya’yı 24 yıl aradan sonra kupaya taşıyan Parreira, 1995-96 sezonunu Fenerbahçe’nin başında geçirdi. Ayağının tozuyla geldiği sezon şampiyonluk sevinci yaşadı. 34 maçlık lig maratonunda Parreira, 26 galibiyet, 6 beraberlik ve 2 mağlubiyetle 2,47 puan ortalamasına ulaştı. Carlos Alberto Parreira, sarı-lacivertlilerin en başarılı teknik direktörü konumunda bulunuyor. Kartal, bu başarı grafiğini devam ettirir ise adını Fenerbahçe tarihine yazdıracak.
Kartal, Fenerbahçe’nin son iki şampiyonluğuna imza atan Aykut Kocaman ve Ersun Yanal’ı geride bırakmayı başardı. Sarı-lacivertliler ile 2 ayrı dönemde ligde toplamda 77 maça çıkan Ersun Yanal, 42 galibiyet, 19 beraberlik ve 16 mağlubiyetle 1,88 puan ortalaması elde etmiş ve bir şampiyonluk kazanmıştı. Toplamda 4 sezon sarı-lacivertlilere teknik direktörlük yapan Kocaman, ilk sezonunda 2010-2011 yılında şampiyon olmuştu. Kalan 3 sezonda ikinci sırada yer alan Kocaman, toplamda ligde 142 maça çıkmış, 89 galibiyet, 29 beraberlik ve 24 mağlubiyetle 2,08 puan ortalamasına ulaşmıştı.
Elbette İsmail Kartal’ın önünde uzun bir lig ve Avrupa maratonu var. Nasıl başladığından ziyade nasıl bittiği önemli. Bu performansını tüm sezona yaydığında sarı-lacivertli taraftarın 10 yıldır beklediği ‘o sezon, bu sezon’ gerçekleşmiş olur.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***