15 Temmuz kaos ve kumpas gecesinde bacağına saçma isabet ettiği için ‘gazi’ ilan edilen Safiye Bayat’ın askerler tarafından değil sivillerin açtığı ‘dost ateşi’ sonucu yaralandığı ortaya çıktı.
Boğaziçi Köprüsü’nde o gece yaşananları tek tek ifşa ettiği videosunda Jandarma İstihbaratçı Berat Kulunyarab, askerlere karşı direniş için kendisinin organize ettiği sivil grubun havalı tüfekle açtığı ateş sonucu Safiye Bayat’ın yaralandığı söyledi.
15 Temmuz’u önceden haber alıp 14 Temmuz gecesi Nevşehir’den yola çıkarak otobüsle İstanbul’a gelen ve Boğaziçi Köprüsü’nde yaşanan katliama bizzat gözleriyle şahit olan Jandarma Yardımcı İstihbarat elemanı Berat Kulunyarab (Sait Satılmış) o gece yaşadıklarını ve başına gelenleri iki video çekip kamuoyuyla paylaşmıştı.
Gazeteci Adem Yavuz Arslan’ın yayınladığı videoda Kulunyarab, 15 Temmuz’da yaşanan ve kamuoyundan ‘devlet sırrı’ diye saklanan gerçekleri ifşa etti.
‘‘SAFİYE BAYAT DOST ATEŞİYLE VURULDU’’
Araştırmacı-Yazar Selçuk Adıgüzel de Youtube kanalında paylaştığı ve daha önce yayınlanmayan Berat Kulunyarab’ın ifşa videosunda 15 Temmuz gecesi ikinci bir ‘’Şerife Bacı’’ vakasının yaşandığı ortaya çıktı.
Berat Kulunyarab’ın ilk kez yayınlanan videosunda Safiye Bayat’ı askerlerin değil sivillerin dost ateşiyle nasıl yaralandığını şu sözlerle anlattı:
‘‘Emekli başkomiser arkadaşımız ve tertibi bir arkadaşıyla beraber sağ kanattan silahlı vaziyette kalabalık havalı pompalı silahlarla sağ taraftan askerlerin ucuna kadar gittik. O emekli başkomiser arkadaşı sırtıma çıkarttım, ‘kontrol et durum nasıl’ diye. 2’şerli sıra halinde dizildiklerini görünce, ben de o kişilerin kesinlikle durdurulması ve hareket ederlerse ateş edilmesi noktasında halka mücadele etmesi noktasında hem fikir olarak onları orada bırakarak geri çekildim. Halkın içinde mücadele eden arkadaşlara kesinlikle ve kesinlikle küfür etmeyin diyerek tekbirler getirdim. Halkın arasında tekbirler getirmesi için oraya 2 kişi yerleştirdim. Hem sol tarafımızda özel harekatçılar çoğunlukla vatan haini hem de içimizde vatan haini bir grup vardı. Çaresizce mücadele ediyorduk. Umudumun kırılmaması için insanların da umudunun kırılmaması için sürekli tekbir getiriyordum. Bu esnada yanlışlıkla sonradan öğrendim; o havalı silahlarla ateş ettiğimiz sırada arkadaşların ateş etmesi sırasında Safiye Bayat isimli bir bayan arkadaşımız dost ateşiyle vuruldu. Sonradan öğrendim.’’
KANAL KANAL GEZEN SAFİYE BAYAT KENDİSİNİ ASKERLERİN VURDUĞU YALANINI ANLATMIŞTI
Havalı tüfeklerden çıkan saçma ile bacağından yaralanan ve 15 Temmuz’un ardından ‘gazilik’ unvanı verilen Safiye Bayat başta Anadolu Ajansı, TRT, A Haber olmak üzere birçok televizyon kanalına verdiği röportajda askerler tarafından açılan ateş sonucu vurulduğunu hatta bacağına isabet eden kurşun sebebiyle ayaklarının yerden kesildiğini şu sözlerle anlatmıştı:
‘‘O gece bir sürü yaralılarımız oldu. Vurulan kardeşlerimizi girip alıyoruz. Araçların önüne atlıyoruz yaralılarımızı almaları için. Hastaneye götürün diye yalvarıyoruz. Her yer kan içindeydi. Saatler sonra bir hanım kardeşimiz yaralanmış. Bir bayan yaralandı diye bağırıyorlar. Ben de hanım kardeşimize gideyim derken beni bir çocuk tuttu. ‘abla beni de ateş hattın geri çek’ dedi. Ben ayağa kalkmam halinde öyle bir kurşun geldi ki sağ bacağımın arkasından kaval kemiğimi parçalayarak çıkmış. Ben önce anlam veremedim ama ayaklarım tamamen yerden kesildi. Çok ağır bir kurşunla havaya uçarak yaralandım.’’
15 TEMMUZ’UN SAHTE KAHRAMANI ‘ŞEFİRE BACI’
15 Temmuz darbe girişimi sırasında mahallesindeki kadınları toplayarak hafriyat kamyonuyla Taksim Meydanı’na çıktığı yalanı daha sonra ortaya çıkan Şerife Boz, 2018 yılında gerçekleşen seçimlerde AKP İstanbul İl Başkanlığı’nda milletvekili aday adaylığı başvurusunda bulunmuştu. Şerife Boz’un başvuru formundaki görev kısmına “15 Temmuz kahramanı” yazması ise dikkat çekmiş, şehit aileleri de duruma tepki göstermişti.
Şerife Boz’un AKP’den aday adaylığını duyurmasının ardından 15 Temmuz’da hayatını kaybeden Yeni Şafak foto muhabiri Mustafa Cambaz’ın oğlu Alparslan Cambaz, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı:
“Evleri Taksim’e metroyla 10 dakikayken ve metro o gün bedavayken, 16 Temmuz gecesi KUTLAMA ALANINA sürücülüğü olmadığı için kendi süremediği kamyonla gidip alana vardıklarındaysa sürücü koltuğuna oturarak gazetecilere poz veren ve onlarla birlikte düzmece bir haber üreterek milleti aldatıp her yerden yüklü miktarda para yardımı alan, kamyonlarını da İBB’ye kamyon yükü paraya satan, konferans için gittiği yerlerde özel olarak gezdirilmesi gerektiğini “Özel aracım nerede!” diye terör estirerek duyuran ve rezilliklere, istismara, dolandırıcılığa doymak bilmeyen bu sahtekar kadına şehit aileleri olarak dava açmaya hazırlanıyoruz.”
FOTOĞRAFI ÇEKEN AJANSI MUHABİRİ: İLK GÜN DEĞİL, 2 GÜN ÇEKİLDİ
Boz’un hafriyat kamyonundaki fotoğrafını çeken Anadolu Ajansı muhabiri Saliha Sultan da sosyal medya hesabından yaşananları itiraf ederek ‘’Sahte 15 Temmuz Gazisi’’ni ifşa etmişti.
Twitter hesabından açıklama yapan Saliha Sultan, fotoğrafı 15 Temmuz günü değil, 16 Temmuz günü çektiğini belirtirken, fotoğrafın da hikayesini anlatmıştı.
‘YAKIN BİRKAÇ DOSTUM DIŞINDA KİMSEYE SÖYLEMEDİM’
Saliha Sultan, fotoğrafı ikinci gün çektiğinin altını çizerken, “Basının ’15 Temmuz’a kamyonuyla direnen kadın’ minvalinde başlıklarla verdiği haberler beni de yanılttı. Yine utanarak söylüyorum, ‘Ben bu fotoğrafı ikinci gece çektim, bu hanım niçin ilk gece gibi anlatıyor’ diye düşündüm. Ama bunu yakın birkaç dostum dışında kimseye söylemedim” ifadelerini kullanmıştı
Boz’un röportajlarında, ilk gece köprüde olduğunu söylemesi üzerine utandığını da ifade eden Sultan, “15 Temmuz gibi halkımızın kahramanlık destanı yazdığı bir geceye ‘eğer biri suistimal ediyorsa’ gölge düşmesin, binlerce samimi insana laf gelmesin düşüncesi ile sustum. Ta ki dün gece Şerife Boz ile ilgili yayılan söylentiye kadar da böyle düşündüm. Dün gece huzursuzluktan sabaha kadar gözüme uyku girmedi açık söyleyeyim. Suçlamaları okudum vs. fakat detaylara baktığımda Şerife Boz’un röplerinde, konuşmalarında ilk gece köprüde olduğunu belirttiğini görünce ben de utandım” demişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***