Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) seçilmiş Başkanı Joe Biden’ın diplomasi danışmanı Michael Carpenter, “Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak ya da yaptırımlar yoluyla ekonomisini çökertmek arayışında olmadıklarını” söyledi.
Biden başkanlığındaki AB ile ABD ilişkilerinin nasıl olacağının masaya yatırıldığı video konferansa Michael Carpenter’in yanı sıra AB’nin ABD Büyükelçisi Stavros Lambrinidis, ABD’nin Yunanistan Büyükelçisi Geoffrey Pyatt ve Fransa’nın eski AB işleri bakanı Nathalie Loiseau da katıldı.
ABD ve AB’nin Türkiye ile ilişkilerini değerlendiren Carpenter, Erdoğan’ın Rusya’dan S-400’leri satın alması, Doğu Akdeniz, Libya ve Dağlık Karabağ politikalarının “sorumsuzca” olduğunu ve bir müttefike yaraşır olmadığını ifade etti.
ABD ile Türkiye’nin önünde çözülmesi gereken acil konular bulunduğunu belirten Carpenter, “S-400 meselesinde olduğu gibi çıkış yolları bulunmalı. Türkiye eylemlerini değiştirirse masaya pozitif örnekler konulabilir ancak şu an izlediği politikaya devam ederse bunun Erdoğan hükümetine yönelik potansiyel negatif sonuçları olacaktır.” dedi.
‘Türkiye’yi gümrük birliğinden çıkarma fikri doğru değil’
Türkiye konusunda, ABD ile AB’nin koordineli şekilde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Carpenter, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye’nin Gümrük Birliği’nden çıkarılması teklifini doğru bulmadığını su sözlerle ifade etti:
“Türkiye ile ilişkilerde tek taraflı hareket etmek doğru değil. Sorunlara balyoz ile yaklaşmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ama bu, Türkiye’ye karşı AB’nin elinde önemli kozlar olduğunu ortaya koysa da bu kozlar dikkatli şekilde kullanılmalı.”
‘Türkiye serbest ve açık ticarete bağımlı’
Türk lirasının son yıllarda özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarında en çok değer kaybeden para birimi olduğunu hatırlatan Carpenter, Türkiye’nin açık pazar ve açık ticaret koşullarına mecbur olmasının ABD ve AB için önemli bir “başlangıç noktası” olduğunu söyledi. Fakat, ekonomik yaptırımlarla Türkiye’yi sıkıştırmanın doğru bir yöntem olmadığını ifade eden ABD’li bürokrat, NATO üyelerinin “ortak cephe”‘ oluşturması gerektiğini savundu.
Berat Albayrak’ın istifasını da değerlendiren Carpenter, “Türk Lirası bu yıl en çok değer kaybeden para birimi oldu. Albayrak’ın istifası gösterdi ki sorunlar üst üste biriktiğinde Türk hükümeti, politikalarını yeniden değerlendirebiliyor” dedi.
Eski Fransız Bakan Nathalie Loiseau ise Türkiye’ye karşı pozitif tavrın sonuç getirmediğini ayrıca Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını aksine otoriter bir rejime döndüğünü ileri sürdü.