Ali Koç Fenerbahçe Spor Kulübü Yüksek Divan Kurulu toplantısında konuşan açıklamalarda bulundu. Koç Yüksek Divan Kurulu toplantısında, “Şampiyonluk özlemimiz 9 yıla ulaştı. Normal şartlarda geçen sezon başarısız değildir. Puan ortalamamız, Avrupa’da sergilediğimiz performans ortada. Düşme hattındaki takımlara kendi sahamızda kaybettiğimiz puanlar ve derbi karnesinde başarısızdık. Bizim şansımız da yaver gitmiyor. Hayatında 3’lü oynamamış hocamız, 3’lü oynamaya başladı. Bizim kısmetimiz” dedi.
NTV’de yer alan habere göre, Koç’un açıklamasından satır başları şöyle:
“Şampiyonluk hasreti olmasaydı geçen seneye nispeten başarılı bir sezon diyebilirdik. Şansımız da yaver gitmiyor. Bir önceki hocayla üçlü sistemle oynuyor diye yolları ayırdık, üçlü oynamayan hocamız üçlü oynamaya başladı. En çok puan kaybettiğimiz maçlar, o maçlar oldu. Jesus ile ilk görüşmede 3’lü oynatıp oynatmadığını sormuştuk. ‘Ben 3’lü oynatmam’ demişti. Sonra hayatında hiç 3’lü oynatmamış hoca en önemli maçlara 3’lü çıktı. ‘Neden böyle oynuyorsun?’ diye sorduk. ‘Siz anlamıyorsunuz, ben 3’lü oynamıyorum’ dedi.
İsmail Kartal, Mario Branco, yardımcısı Okan Özkan ve Selahattin Baki ile yoğun bir çalışma yaptık. 2-3 tane daha nokta transfer atışımız var.
1959 ÖNCESİ ŞAMPİYONLUKLAR
1959 şampiyonlukları için komisyon kurulduğunu açıkladılar. Kararla ilgili görüşümüz şudur; doğru bir karar ama bizlerce geç kalınmış bir karar. Nihat Özdemir döneminde de komisyon kurulacağı söylenmişti ancak hiçbir şey yapılmamıştı. Umarız komisyon kurulur. Bundan sonraki beklentimiz tarafsız bir şekilde kaynakları ve arşivleri derinlemesine incelemek, tarihi belgelere dayalı olarak gerçekleri ortaya çıkarmaktır. Bizlerde bu süreçte bizden istenen bir şey olursa memnuniyetle karşılamaya hazırız” ifadelerini kullandı.
1959 öncesi şampiyonluklar bizim için nettir. Biz hakkımızın peşindeyiz. Efsanelerimizin akıttığı terlerin peşindeyiz. Bu, Fenerbahçe-Galatasaray kavgası değildir. 1959 öncesi şampiyonlukları kabul eden ve etmeyenlerin hukuk zemininde tartışılacak bir konudur. 2000’li yıllarda kurdukları hegemonyalarını devam ettirmeye çalışanlarla her türlü mücadele edeceğiz.
1959 öncesi şampiyonluklarla ilgili süreç ilerledikçe pek çok takım çıkacak. Beşiktaş’ın da 5 şampiyonluğu var.
Suç mahaline ilk giden katildir diye bir laf ettiler. TFF açıklama yapar yapmaz açıklama yapmaya, medyada algı yapmaya başladılar. Tehlikenin farkında olun. Uyanın Fenerbahçeliler uyanın! Neden panik içindeler (Galatasaray) bir bakın. Çünkü o dönemde tek bir şampiyonlukları var.
Hocamıza, takıma sahip çıkmak durumundayız. Fenerbahçe’nin en büyük rakibi, Fenerbahçe camiasının kendisi. En ufak bir olayı, en büyük reaksiyonla yaşar olduk. Bu olumlu ve olumsuz böyle. Bir maç kazanıyoruz, bir transfer yapıyoruz ve havalarda uçuyoruz. Gazetelerde yazan transferler gerçekleşmiyor diye karaları bağlıyoruz. Bir transfer yaptık, bana mesaj yapıyor. ‘Ayağınıza taş değmesin’ diye. Yukarı çıkıyorum aynı kişi ‘Allah belanızı versin’ yazmış. Bu durum camiamızın damarlarına işlemiş. Başkanlığım bittikten sonra daha net açıklayacağım. Bindiğimiz dalı kesiyoruz.
5 YILDIZLI FORMA
5 yıldızlı formayla sahaya çıkma kararımızı almamızdaki en büyük etken TFF’ye yaptığımız bu başvuruların üzerinden hiçbir aksiyon alınmaması. Dosyamızın alınarak buzdolabına konularak soğutulma çabasına karşı bir hak arayışı için isyan”
Ziraat Türkiye Kupası finalinde seremoniye 5 yıdızlı formayla çıktık. Ardından UEFA Konferans Ligi 2. ön eleme turunun ilk maçına 5 yıldızlı formayla çıkarak kararlılığımızı gösterdik. Komisyon kurulmasaydı biz 5 yıldızlı logoyla çıkmaya devam edecektik. Bizim amacımız süreci tetiklemekti. Bundan sonraki mücadelelerimizde yıldızsız formayla sahaya çıkacağız.
Birlik ve beraberlikten bahsettiğimiz şu günlerde camia gücüne bu sezon her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Ancak öyle bir ülkede, toplumda yaşıyoruz ki bu yalanlara iftiralara tehditlere cevap vermediğiniz zaman üzerinize yapışıyor.
AZİZ YILDIRIM’A SERT SÖZLER
Detaylara girmeden kendisine kısa bir cevap vererek sezon sonuna kadar kapatacağım.
Geçmişte başkanlık yöneticilik yapmış kişilerle mevcut yönetimin mütemadiyen kavga etmesi en çok rakipleri sevindiriyor ve motive ediyor.
Sayın başkan zaman zaman ortaya çıkarak ya doğrudan kendi söylemleriyle ya da yancılarının söylemleriyle camiaya ayar vermeye çalışıyor.
Sayın Yıldırım etrafındaki bir avuç yancılarıyla birlikte küçük bir hayal dünyasının içinde yaşıyor.İnanın bütün aklı selim Fenerbahçeliler Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’nin iyiliğini istemediğini biliyor. 20 yıllık efsane başkan olarak Fenerbahçe’nin bekasını düşünüyor olsaydınız çok daha farklı bir duruş ve söylem içinde olurdunuz.
Sayın Başkan, siz kamuoyu önünde karşıma çıkma cesareti gösterene kadar benim için Aziz Yıldırım defteri kapanmıştır. Sayın Başkan, siz hayatımda karşılaştığım en cesur görünümlü ama hiç cesur olmayan bir insansınız.
“Aziz Yıldırım bu konuyu da kullandı, ’50 milyon dolar vereyim’ falan dedi. heyecanlandık, 50 milyon dolar bize müthiş oksijen olurdu. Başkanın eğitime ne kadar önem verdiğini biliyorum. Eğitim aşkı kabardı başkanın. Allah razı olsun. Fırsatçı yaklaşım ama Fenerbahçe’ye fayda sağlıyorsa, kabulüz.”
“AZİZ YILDIRIM BİZE MİTHAT YENİGÜN’Ü YOLLADI’
“Bize mektup yazdı, kolej binasının yeniden yapabileceğini söyledi. Mithat Yenigün’ü yolladı. Zaten o postacı. 50 milyon dolar değil, 3 milyon dolar ayırmış. Başkanımızdan, Allah razı olsun. Bunu ciddi söylüyorum. Ana binayı yıkacaklar ve yapacaklar. Konferans ve spor salonunu bizim yapmamızı istediler. Görüşmeler olumlu gidiyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***