CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Uluslararası tefecilerin faiz düşük olduğu gerekçesiyle Türkiye’ye kredi vermediğini’ söyleyen Kılıçdaroğlu, “Seçimler bitti… Ne yapacaklar? Bunlarda erdem yok. Faizi indirmeyeceğim diyordun, uluslararası tefeciler bastırdılar. Yerel seçimlerden sonra da yüzde 40’a çıkaracaksın. Erdoğan faizi nasıl yükseltecek? Yani Türkçesi, tükürdüğünü nasıl yalayacak?” dedi.
CHP lideri, yeni asgari ücretin ‘makul’ olduğunu söyleyen Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ı da eleştirdi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından başlıklar şöyle:
- (Kahramanmaraş depremlerinde) 50 binin üzerinden insanımız hayatını kaybetti. Hala yaraların sarılmadığını biliyoruz. O insanlarımızın huzur içinde yaşaması için yapmamız gerekenler var.
- Depremden sonra bir ‘Türkiye Tek Yürek’ kampanyası açıldı. ‘Taahhüt edilen parayı ödeyeceğiz’ dediler. 115 milyar TL’nin 74 milyar TL’si yatırılıyor, 41 milyar TL hiç yatırılmıyor. Kim bu parayı ödemeyen?
- Bunu ben ödememiş olsaydım bu havuz medyası yayın yapardı. 5’li çete mi yandaşlar mı bu parayı ödemeyenler. Açık ve net çağrıda bulunuyorum; Nerede bu paralar? Kim ödemedi bu paraları?
- Farklı gazeteler var… Bir gazete nasıl olur da 3 milyon TL’ye yakın reklam verir, Kılıçdaroğlu reklam vermesin diye… Hangi gerekçeyle? Hangi etik değerle? Lehime yazı yazmayabilirsin ama objektif olmak zorundasın.
- Facebook hesaplarından 3 milyon TL’ye yakın parayı benim seçilmemem için harcıyor. Hazine ve Maliye Bakanı’na çağrı yapıyorum, ahlâklıysan o 3 milyon TL’yi nasıl buldu, inceleyeceksin. Bir gazete böyle bir şey yapabilir mi? Yeni Şafak gazetesinin ne mal olduğunu da tüm Türkiye’nin bilmesini isterim. Bu kadar ahlâksızlık olur mu!
- İstanbul önemli bir merkezdir. Erdoğan hâlâ İstanbul’un rantının peşinde. Oylarını 2002’deki rakamlara indirdik. Biz İstanbul’a ihanet ettik diyen kendileri. İhanete doymamış olacak ki ihanete devam etmek istiyor. Şimdi İstanbul’a kâbus gibi çözen 5’li çeteyi çökertmeye, ahlâkı egemen sağlamaya çalışıyoruz.
- (Yeni asgari ücret) Beni şaşırtan Türk-İş başkanının buna hiç itiraz etmemesi. ‘Makul’ diyor. Aynı Türk-İş’in yaptığı başka bir açıklama var; bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 13 bin 430 TL. Siz buna itiraz etmeyeceksiniz! Bu doğru değil. İşçinin hakkını ve hukukunu korumak sendikanın görevidir. Sendika iradesini Saray’a ipotek etmişse, sendika olmaktan çıkar. Hukuktaki adı ‘Sarı sendikalık’tır.
- Türkiye’nin gerçek anlamda bir beka sorunu vardır. Devleti yöneten kişi mal varlığı dolayısıyla kendisine yönelik eleştirilere tek cümle dahi kuramıyorsa o kişi teslim alınmış demektir.
- Kapı kapı dolaşıyor, Türkiye’yi tefecilere teslim etmişseniz bir beka sorunu var demektir. Her ay ödenen faiz 2 milyar 202 milyon 770 bin dolar. Her gün ödenen faiz 73 milyon dolar. Beka sorunu budur. 85 milyonu uluslararası tefecilere çalışır hale getirdiniz. Para bulmak için olmadık taklalar attınız, gidip birilerine yakardınız. Türkiye’nin iradesini satmak… Bu beka sorunudur.
- (Cemal Kaşıkçı suikastı davası) Erdoğan Türkiye’nin iradesini satmıştır. Biliyorum şimdi bana diyecek ki ‘dava açacağım’… Açmazsanız namertsiniz!
- Dünyada hangi ülke bu pozisyonda. Dünyada bir numarayız. Kapı diye sınır diye bir şey yok! Bu insanlar Avrupa’ya gitmek istiyor. Avrupalılar, ‘Bir dakika, size para verelim, bunları orada tutun’ dediler. Devletin iradesini sattılar.
- Kaçırdıkları paraların kaynağını biliyorlar, beka sorunu budur işte. Beyler rahat etsin diye tüm sıkıntıları biz çekiyoruz. Avrupalılara da söyledim. Suriye’de kan gövdeyi götürürken hepiniz evlerinizde, saraylarınızda oturuyordunuz’ dedim. Hani sizin etik değerleriniz vardı? Hani medeni ülkeydiniz!
- Türkçe dahi bilmeyen bir insana para için vatandaşlık veriyorsunuz ve bu gelip oy kullanıyor. Bu kadar mı rezil rüsva yapılır! Tüm dünya bize gülüyor. Türkiye’nin ihanet edenlerden kurtulması lazım.
- Seçimler bitti… Ne yapacaklar? Uyuşturucu baronları zaten yerinde… Ama bir de uluslararası tefeciler var. Onlar Türkiye’ye para vermiyor, ‘faiz düşük’ diyorlar. ‘Faizi yükseltin’ diyorlar. Erdoğan faizi nasıl yükseltecek? Yani Türkçesi ‘Tükürdüğünü nasıl yalayacak?’
- Nasıl olacak bu iş? Dediler ki ‘Kolay, sen yapma. Sana bir Hazine ve Maliye Bakanı bulalım, Merkez Bankası’na da buluruz… ABD’de yapan. Onu da getiririz. Onlar gelsin, faizleri onlar artırsın, biz parayı getirelim, o zaman vurgunu yapalım.’ Ama faiz ne olacak?
- Yerel seçimlere kadar ufak ufak artırın, sonra yüzde 40 olmazsa parayı getirmeyiz.’ Dünyada hangi devlet dolar bazında yüzde 40 faiz verir? İşte bu beka sorunudur. Bu Düyun-u Umumiye hükümetini göndereceğiz.
- Halk Bankası’nı dolandıran bir insanın Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda ne işi var? Bunlarda erdem yok. Faizi indirmeyeceğim diyordun, uluslararası tefeciler bastırdılar. Yerel seçimlerden sonra da yüzde 40’a çıkaracaksın.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
ÖNCEKİ YAZIAKP’li vekilin ‘şerefsiz pislik’ dediği polisin ihraç gerekçesi belli olduSONRAKİ YAZIBinlerce insan AİHM’nin önünde ‘adalet’ aradı: ARTIK YETER!
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***