İSTANBUL – Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hakan Adıgüzel’in ağabeyi Saim Adıgüzel, cezaevi şartlarından dolayı sağlık sorunları yaşayan kardeşinin tedavi edilmediğini aktardı.
İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde bulunan Samandıra’da semtinde 1999 yılında bir kahvehaneye molotof atılması ve bir kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 51 kişi gözaltına alındı. Dosya kapsamında kapatılan Halkın Demokrasi Partisi’nin (HADEP) Gençlik Kolları üyesi Hakan Adıgüzel ve ağabeyi Saim Adıgüzel de Şişli’de bulunan Gültepe Mahallesi’ndeki evlerinin önünde gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen isimlerden 49’u serbest bırakılırken, 8 gün boyunca gözaltında tutulan Adıgüzel kardeşler, polis tarafından gözleri kapalı bir şekilde 3 gün boyunca bir ormana götürülerek işkenceye uğradı. Daha sonra ağabey Adıgüzel, emniyetten serbest bırakıldı. Hakan Adıgüzel ise Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yapılan yargılama sonucu “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla tutuklanarak, Ümraniye Cezaevi’ne gönderildi. Yargılama sonucunda idam cezası verilen Adıgüzel’in cezası, idamın 14 Temmuz 2004 tarihinde yürürlükten kalkması ile “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına” dönüştürüldü. Sırasıyla, Ümraniye, Tekirdağ, Kırklareli, Erizirom ve Edirne’de bulunan cezaevlerine sevk edilen Adıgüzel, şu an ise Sincan 2 Nolu T Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuluyor.
Ağabey Saim Adıgüzel ile kardeşinin tutuklanma süreci, cezaevi şartları nedeniyle yakalandığı hastalıklar ve maruz kaldığı hak ihlallerini anlattı.
POLİS FAİL YARATTI
Kardeşiyle gözaltına alındığı sürece işaret eden Adıgüzel, polislerin kendilerini gece yarısı kaldıkları nezarethaneden alıp ormanlık alana götürdüğünü ve saatlerce işkence ettiğini anlattı. Adıgüzel, “Ormanlıkta işkenceye uğradığımızda, ‘Bizden ne istiyorsunuz’ diye sorduğumda, polisler ‘Devlet bizden fail istiyor. Bizde sizi bulduk. Birinizi bırakacağız, olay hanginizin üstüne kalırsa’ diye cevap verdi. 8’inci gün sonunda beni karakoldan bıraktılar. Hakan, mahkemeye sevk edilerek tutuklandı ve yargılama süreci başladı” dedi.
AVUKATLARA SALDIRI
Kardeşinin ziyaretlerine gittiğinde sürekli psikolojik şiddete maruz kaldığını kaydeden Adıgüzel, yargılama sürecinin 13 yıl sürdüğünü dile getirdi. Adıgüzel, kardeşinin davasına bakan avukatların ofislerinin tarandığını da belirtti. Ofiste bulunan iki avukatın silahla bacaklarından vurulduğunu aktaran Adıgüzel, “Buna rağmen avukatlar davayı bırakmadı. Avukatlardan biri davanın 6’ncı senesinde evinde intihar etti” diye belirtti.
13 YIL TUTUKLU YARGILANDI
Kardeşinin 13 yıl boyunca tutuklu yargılandığını ve bu durumun Anayasa’ya aykırı olduğuna dikkat çeken Adıgüzel, şunları söyledi: “Bir kişiye 13 yıl boyunca caza verilemiyorsa, bu kişi ‘suçsuz’ demektir. Anayasa böyle söylüyor. Buna rağmen bu cezayı verdiler. Dönemin DGM’leri gayrimeşru mahkemelerdi. İtirazlarımıza karşı bir sonuç alamadık.”
TEDAVİ EDİLMİYOR
Cezaevinde yaşanan ihlallere değinen Adıgüzel, kardeşinin havalandırmaya çıkarılmadığını söyledi. Kardeşinin kaldığı hücrede sürekli gardiyanlar tarafından arama yapıldığını ve yanı sıra kendisine gönderdikleri eşyaların sürekli geri gönderildiğini belirten Adıgüzel, kardeşinin cezaevi şartlarından dolayı çeşitli hastalıklara yakalandığını kaydetti. Adıgüzel, kardeşinin bel fıtığı, parkinson ve göz hastalıklarına yakalandığını ancak tedavi edilmediğini, defalarca Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvuruların sonuçsuz kaldığını dile getirdi. Adıgüzel, Adli Tıp Kurumu (ATK), Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) de başvurduklarını ancak olumlu bir sonuç almadıklarını söyledi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***