Şahap Kavcıoğlu’nda yalanın bini bir para!

YUSUF DERELİ | HABER YORUM

Başlık bazıları için ağır gelebilir. Ben de bu başlığı atarken acaba biraz ‘ağır’ mı oldu diye düşünmedim değil; ancak tekrar tekrar kafamda döndürüp durduğumda hafif bile kaldığına karar verdim. Ne yazık ki yalan, iktidar temsilcilerinin ağzında yuva yapmış. Büyüklüğü, kapsamı ne olursa olsun yalan söylemek konusunda hiç bir iktidar temsilcisi ‘utangaç’ davranmıyor. Her seferinde bir öncekinden daha büyük bir yalanı, ‘kahve içme’ rahatlığında söylüyorlar. Zerre kadar utanma belirtisi yok…

Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu’nun son açıklaması da bunun önemli örneklerinden biri… TCMB, finansal istikrar raporunu dün yayınladı. Raporun giriş bölümünde değerlendirmelerde bulunan Kavcıoğlu, “TL kredi faizlerinin para politikası faizlerine yakınsaması sağlanarak firmaların finansmana erişimi desteklenmiş ve firmaların finansman maliyeti kanalıyla parasal aktarımın etkinliği güçlendirilmiştir.” diyor.

Peki gerçekten öyle mi?

TL kredi faizleri, Merkez Bankası’nın ‘ekonominin sorumlusu’ Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla belirlediği yüzde 8,5’luk politika faizine ‘yakınsadı’ mı?

Daha anlaşılır hale getirelim; siz bireysel tüketici olarak bankaya gittiğinizde yüzde 8,5’a yakın bir faizle kredi alabiliyor musunuz? Ya da konut veya otomobil ya da ticari kredi almak istediğinizde banka size örneğin yüzde 10’la finansman sağlıyor mu?

Hayır…

Tüketici kredi faizleri yüzde 40 civarında…

Mevduat faizleri özel bankalarda yüzde 35’e kadar çıktı…

KKM’de verilen faiz oranı yüzde 20’yi aştı, yüzde 25’e doğru gidiyor…

Yakınsama nerede?

Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota da bu noktalara dikkat çektiği paylaşımında şunları söylüyor: “TCMB faizi %8.50’ye yakınsayan faizlere bakalım; Limiti olanlar için ihtiyaç kredisi faizi %40’ın üstünde. TL mevduat faizi %35 ve üstü. Döviz dönüşümlü KKM’ye önerilen döviz primi (faizi) %20 ve üstü. Desteklendiği iddia edilen finansmana erişime de bakalım; Döviz rezervleri öyle bir seviyeye düştü ki, 2.tur öncesi demeden krediye ulaşıma yeni kısıtlamalar geldi; 50.000 TL’den daha yüksek kredi kartı toplam limiti olan bireylerin nakit avans kullanımı tamamen durdu. Kobi kredilerinin aylık %3 üzerinde büyümesi imkansız hale getirildi. Döviz fazlası olan büyük şirketler zaten aylardır krediye ulaşamıyorlardı. Yakınsayan şey faizler değil bir cisim.”

LİRALAŞMA STRATEJİSİ SONUÇ VERMİŞ!

Şahap Kavcıoğlu aynı açıklamasında, “TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulamaya devam edecek.” diyor. Kavcıoğlu’nun açıklamasına göre ‘liralaşma’ stratejisi sonuç vermiş!

Kur Korumalı Mevduat 5-12 Mayıs haftasında 144 milyar lira daha arttı. KKM’nin toplam hacmi 2 trilyon 346 milyar liraya ulaştı. Yaklaşık 120 milyar dolar! KKM faizleri biraz daha artarsa bankalardaki tüm mevduat KKM’ye dönüşecek; yani dolar kuruna endekslenecek.
Bu nasıl liralaşma!

Bir ülke düşünün; parasının değerini başka bir ülkenin parasına endeksleyerek korumaya çalışıyor…

METİN KÜLÜNK’ÜN ‘OPERASYON YALANI’

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, hafta başında kredi kartlarından nakit avans çekimi ve kredi kartı ile kuyum alımı uygulamasının menkul kıymet tesisi kapsamına aldığını duyurdu. Düzenleme sonrasında bankalar kredili mevduat hesaplarındaki limitleri aşağı çekti. Kredilerde ise hızlı şekilde frene bastı. Sistem tıkandı. MB’nın yeni talimatı gereği bankalar müşterilerinden kredi borçlarını ödemesi ‘ricasında’ bulundu. Finansmana erişim imkansız hale geldi.
Krizin büyümesi üzerine AKP Merkez Karar Yönetim Kurumu (MKYK) Üyesi Metin Külünk, ‘özel bankaların Türkiye’ye operasyon çektiğini’ öne sürdü.Kararı alan MB’ydı ancak Metin Külünk açısından bunun hiç bir önemi yoktu: “Özel Bankalar üzerinden Türkiye’ye operasyon çekiyorlar. Devletimizin yetkili ve etkili mercileri acil müdahale etmeli. Bu operasyonu kim, kimler adına yapıyor?”

Ve sonuç; MB söz konusu kararından bugün sabah itibariyle düzenlemeyi geri aldı. Hani ‘özel bankalar’ Türkiye’yi operasyon çekiyordu!

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu öncesi MB’nın kulağı çekilmiş olmalı…

Ancak son 1 haftada yaşananlar, 28 Mayıs’tan sonra Erdoğan’ın kazanması halinde ekonomide yaşanacakları küçük bir fragmanı olarak okunmalı…