HABER MERKEZİ – Tutuklu gazeteci Zeynel Abidin Bulut’un iddianamesinde, el konulan not defterindeki “gerilla” ifadesi nedeniyle Bulut’un “örgütün hedef ve ideolojisiyle hareket ettiği” ileri sürüldü.
Amed’te tutuklu bulunan ve “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla cezalandırılmak istenen gazetecilerden biri olan Zeynel Abidin Bulut, diğer meslektaşlarıyla birlikte 11 Temmuz’da Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak. 14’ü tutuklu 17 meslektaşıyla birlikte yargılanan Bulut’a hakkında hazırlanan iddianamede, katıldığı televizyon programları, el konulan kitaplar suçlama konusu yapıldı.
Uzak masa üstü serverlarına giriş yapılan Sterk ve Medya Haber TV’nin yayın tartışmalarına dair dokümanlar, iddianamenin Bulut’a dair bölümünde de yer aldı. Söz konusu dokümanların, Bulut’a ve diğer meslektaşlarına hitaben yazıldığı iddia edildi. Bulut’un da güncel gelişmelere dair tartışmaların yürütüldüğü programlara katılarak, yaptığı değerlendirmelerle “örgüt propagandası yaptığı ve örgüt hiyerarşisine dahil olduğu” ileri sürüldü. Tutuklu Mehmet Ali Ertaş’ın sunduğu “Çavderî” programında Bulut’un yaptığı değerlendirmeler suç sayıldı.
Bulut’un evinde el konulan kitapların neredeyse tümü suçlamalar arasında yer aldı. Kitaplara dair “toplatma kararı” olduğu ifade edildi. Bulut’a dair bölümde dikkat çekici bir başka ayrıntı ise, el konulan bir not defteri üzerinden yapılan değerlendirme oldu. Not defterinde PKK’liler için “gerilla” ifadesinin kullanıldığına işaret edilerek, not defterine dair şu değerlendirme yapıldı: “(…) bu bağlamda örgütsel nitelikteki dokümanlardan olduğu, bundan mütevellit adı geçen şahsın PKK/KCK terör örgütünün hedef ve ideolojisini benimseyip bu doğrultuda hareket ettiğinin değerlendirildiği(…)”
Yine Bulut’un sanal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımlar ile diğer gazeteciler hakkında “program yapıyorlardı” yönünde beyanlar veren gizli ve açık tanık ifadeleri de suçlama konusu yapıldı. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) hazine yardımlarına bloke konulmasına dair kararda, beyanları “delil” olarak gösterilen gizli tanık “CV23TY45UP78″in beyanları Bulut’a dair bölümde de yer aldı.
NE OLMUŞTU?
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Amed merkezli yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de Kürt gazeteciler ve çalıştıkları yapım şirketlerine baskın düzenlenmişti. Gazeteciler, 8 gün emniyet müdürlüğünde gözaltında tutulduktan sonra 16 Haziran’da adliyeye sevk edilmişti. Gazetecilerden JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş ile Zeynel Abidin Bulut, Ömer Çelik, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Ramazan Geciken, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmıştı. Gazeteciler Gülşen Koçuk, Esmer Tunç, Mehmet Yalçın ve Kadir Bayram ile Feynaz Koçuk ve İhsan Ergülen ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
15’İ TUTUKLU 18 GAZETECİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu bulunan gazeteciler Abdurrahman Öncü, Aziz Oruç, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Lezgin Akdeniz, Mazlum Güler, Mehmet Ali Ertaş, Neşe Toprak, Ömer Çelik, Ramazan Geciken, Remziye Temel, Serdar Altan, Suat Doğuhan, Zeynel Abidin Bulut ve Mehmet Şahin ile tutuksuz Kadir Bayram, Esmer Tunç ve Mehmet Yalçin hakkında iddianame hazırladı. 728 sayfadan oluşan iddianame, Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilerek duruşma için 11 Temmuz’a gün verildi. Tutuklu JINNEWS Yazı İşleri Müdürü Safiye Alağaş ile tutuksuz yargılanan gazeteci Gülşen Koçuk hakkındaki dosyalar, 21 Mart tarihli kararla tefrik edildi. Feynaz Koçuk ve İhsan Ergülen ise bu iddianamede yer almadı.
MA / Azad Altay
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***