15 Temmuz sonrasında Emniyet teşkilatında yapılan ‘cadı avı’ birinci ağızdan itiraf edildi. Söz konusu dönemde ‘F.töyü Araştırma Komisyonu’nda yer alan İyi Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, haklarında hiç bir somut delil olmayan insanları nasıl ihraç ettiklerini sosyal medya hesabından anlattı.
Aytun Çıray, “AKP’nin TSK, Polis ve Adalet Teşkilâtına yerleştirdiği FETÖ elemanlarının temizlenmesi gerekiyordu. Komisyon için ünlü ve deneyimli emekli edilmiş Emniyet Müdürlerimiz, Generallerimize danışıyordum. “Emniyet’teki FETÖ’cüler nasıl temizlenir?” diye sordum. “İdris Naim Şahin kimleri vali, müdür, bürokrat olarak atadıysa tamamını görevden almakla başlanmalı.” dedi. Ben de bunu Sn Süleyman Soylu’ya sözlü ve yazılı ilettim. Onları görevden aldı.” ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, geçtiğimiz günlerde milletvekili adaylığından çekildiğini duyurmuştu.
15 Temmuz sonrası en büyük kıyıma uğrayan kamu kurumlarından biri de Emniyet teşkilatıydı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 2019’daki açıklamasına göre hukuksuz KHK’larla ihraç edilenlerin sayısı 33 bindi!
Peki bu ihraçlar nasıl yapılmıştı? Onbinlerce emniyet mensubu, hangi somut delilere dayanılarak ihraç edilmiş hatta tutuklanmıştı?
Bununla ilgili dönemin ‘F.tö’yü Araştırma Komisyonu’ üyesi İyi Partili AYtun Çıray, tarihe geçecek bir açıklama yaptı. Çıray, insanların hiç bir somut delil gösterilmeden, suçu ispat edilmeden, ‘hangi bakan döneminde göreve başladığına bakılarak’ ihraç edildiğini itiraf etti.
Aytun Çıray’ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:
“YAŞASIN ATATÜRK!”
15 Temmuz hain kalkışması olmuştu… Özel Kuvvetler bombalanmıştı. AKP’nin TSK, Polis ve Adalet Teşkilâtına yerleştirdiği FETÖ elemanlarının temizlenmesi gerekiyordu. Sn Süleyman Soylu yeni İçişleri bakanı… Ben de “FETÖ’yü Araştırma Komisyonu” üyesiydim.
Komisyon için ünlü ve deneyimli emekli edilmiş Emniyet Müdürlerimiz, Generallerimize danışıyordum. “Emniyet’teki FETÖ’cüler nasıl temizlenir?” diye sordum. “İdris Naim Şahin kimleri vali, müdür, bürokrat olarak atadıysa tamamını görevden almakla başlanmalı.” dedi.
Ben de bunu Sn Soylu’ya sözlü ve yazılı ilettim. “Tetkik edin” dedim. Nitekim Sn Soylu -sadece ben söyledim diye olmayabilir- onları görevden aldı. Daha sonra İYİ Parti’yi kurduk. Yönetimde birlikte olduğumuz Sn Ümit Özdağ bana geldi ve dedi ki; “İ.Naim Şahin’i bizim parti Ordu Belediye Başkanı adayı yapıyor. Bunu kabul edemem.”
Haklıydı, birlikte direnerek, hatta “İstifa ederiz” diyerek adaylığını önledik. Bunu Genel Başkan’ın “yanıltılmış” olabileceğine bağladık.
Geldiğimiz noktada adaylığımı geri çekmeden önce bu şahsın Ordu 1.sıradan aday yapılacağını öğrendiğimde adeta şok oldum. Aynı suda niye iki kez yıkanılsın ki?! Bunun üzerine…
Nitekim Türk Polis Teşkilâtı’nın abide insanlarından, FETÖ kumpasları mağduru Emin Arslan bir twit atarak İ.Naim Şahin ile ilgili olarak, “Emniyet teşkilâtının FETÖ’ye peşkeş çekildiği dönemin İçişleri Bakanı” diye yazdı.
Şu anda İYİ Parti listelerine bakın.. Elâzığ 1.sıra Fethullah’a “Allah dostu” diyen biri. Kars 1.sıra adayı Menzilci görünüyor. Hatay’da genç, sporcu Gökhan Zan 2.sıraya konularak seçilmesinin önüne geçildi. Gaziantep 1.sıra adayı ise, sosyal medya paylaşımlarında adeta uyuşturucu kullanıyormuş gibi küfürler eden birini getirmişler. Peki ne yapılmak isteniyor?
Bu atamaları yapanların partinin zarar göreceğini bilmemeleri mümkün mü? Sözde temayül yoklaması ile tasfiye edilen liyakatlılar var. Acaba @iyiparti zayıflatılmak veya tasfiye edilmek mi isteniyor? Asıl şu soruyu sorun bakalım: İYİ Parti zarar gördüğünde kim kâr kim zarar eder?
Bana “Sus, zamanı mı?” diyenlere sesleniyorum. Evet tam zamanı. Milletvekili aday listeleri kesinleşmedi. Düzeltme yapılırsa partimize bir şans ortaya çıkabilir. Bunu söylerken yanlış yorumları önlemek için yazayım: Ben asla aday değilim.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***