MEREŞ – Elbistan’a bağlı Atmalıkaşanlı Mahallesi’nde evi yıkılan 77 yaşındaki Hanım Adıgüzel, depremzedelere topraklarına geri dönmesi çağrısı yaptı.
Depremin merkez üssü Elbistan’da birçok insan yaşamını yitirdi, ilçe enkaza dönüştü. Yakınını kaybeden ve evleri yıkılan depremzedeler ise, Elbistan’dan göç etti. Göçü hızlandıran bir diğer etken ise bir türlü ulaşmayan yardımlar oldu. Depremzedelerin temel gereksinimlerini karşılamaya yetmeyen yardımlar, kış koşullarına dayanıksız çadırlar ve hijyen yoksulluğu depremzedelerin göç etmesine neden oldu. Elbistan’da göçler sürerken, geri dönüşler de başladı. Depremin ilk günlerinde yetersiz koşullardan dolayı Ankara’ya giden 77 yaşındaki Hanım Adıgüzel de göç etmek zorunda kalan depremzedelerden.
EŞİYLE BİRLİKTE 7 GÜN ARABADA KALDI
Adıgüzel, deprem anında yaşadıklarını şöyle anlattı: “Akşam olan depremde ihtiyarın sırtından tuttum, karanlıkta dışarıya çıkardım. İhtiyar yıkılıyor, gözleri görmüyor. Zorla götürdüm onu. Bırakmadım. Gündüz, yayla çorbasını sobanın üstüne bıraktım. Çay koydum, bazlama yaptım. ‘Güm’ dedi. Her şeyi bıraktım, ihtiyarı da bıraktım kaçtım. Yıkıldım bir daha kalktım, yıkıldım bir daha kalktım. Kar bir metre vardı. Dört ayakla gittim. Arkama baktım, ihtiyar da öyle geliyor. Sonra kurtulduk. Komşulara baktım. Komşuları çağırdık. Kaynımlara gittik. Bizi bir taksiye koydular. Sabaha kadar ailesi ile birlikte o arabada kaldık. İhtiyarla birlikte sandalyenin üstünde 7 gün öyle oturduk.”
‘TOPRAĞIMIZI BIRAKMAYIZ’
Adıgüzel, 7’nci günün ardından eniştesinin Ankara’dan gelip eşi ve kendisini götürdüğünü aktardı. Birkaç gün Elbistan’da kızının evinde kalan Xanim, Atmalıkaşanlı Mahallesi’nde bulunan evine döndü. Adıgüzel, “Kapının arkasında taş, duvar kalmamış. Çatı öyle üstünde duruyor. Bir çadıra gideceğim. Yardımseverlerden iki battaniye aldım. Ne yapayım? Çocuklarım, ‘anne gitme’ diyor. Ben gideceğim. Köyümüzü, milletimizi, toprağımızı bırakmayız. Çocuklarımız, komşularımız, arkadaşlarımız, Kürtler gelsinler. Yeriniz başımın üstünde. Biz toprağımızı bırakmayız. Burası bizim topraklarımız” diye konuştu.
‘GİDENLER GERİ GELSİN’
Çocuklarının ısrarına rağmen toprağını terk etmeyen Adıgüzel, “Toprağın kokusunu almak istiyorum çünkü çocuklarım orada gül gibi büyüdü. Deprem zoruma gitmiyor, birbirine yardım etmeyen insanlar zoruma gidiyor. Mersin’e gittim, kirada kaldım, utandım. Köyde komşular, arkadaşlar, televizyon var. Tarlada zaman geçiyor. Gelin, köye gelin! Ben köyleri, toprağı seviyorum. Herkes gelsin. Bir sıkıntı oldu gittiler, gidenler geri gelsinler” diye seslendi.
MA / Yüsra Batıhan
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***