Almanya’nın 70 yıllık göç rakamlarının analizine göre, ülkede yaşayan 14,2 milyon kişi “birinci kuşak” olarak tanımlanan göçmenlerden oluşuyor. Bu grup, 1950’li yıllardan itibaren Almanya’ya gelen göçmenleri kapsıyor.
DW Türkçe’den Cem Dalaman’ın haberine göre 4,5 milyon kişi ise Almanya’da doğan ancak hem anne hem de babası 1950’den beri Almanya’ya gelen göçmenlerin çocukları olarak tanımlanan “ikinci ve üçüncü kuşak” şeklinde isimlendiriliyor.
İstatistik Dairesi geçen yıl Almanya’da yaşayan göçmen kökenlilerden yüzde 53’ünün Alman vatandaşı, yüzde 47’sinin ise yabancı bir ülke vatandaşı olduğunu bildirmişti.
İlk sırada yüzde 13 ile Türkiye
Almanya’da yaşayan göçmen kökenlilerin geldiği ülkelere bakıldığında ise ilk sırada yüzde 13 ile Türkiye yer alırken, ikinci sırada yüzde 11 ile Polonya, üçüncü sırada da yüzde 7 ile Rusya bulunuyor.
Ancak veriler 2021’deki nüfus oranlarını kapsadığı için, Rusya’nın geçen yıl ülkelerine saldırmasından sonra Almanya’ya sığınan Ukraynalıları içermiyor.
Federal İstatistik Ofisi’nin verilerine göre, yalnızca 2022 yılında Ukrayna’dan 1,2 milyona yakın göçmen Almanya’ya geldi. Bu rakam, 2014-2016 yılları arasında Suriye, Afganistan ve Irak’tan gelen 834 bin göçmenin toplamından fazlasını oluştururken, Ukraynalı sığınmacıların yüzde 26’sının savaş bitse bile ülkelerine geri dönmeyi düşünmediği, yüzde 13’ünün de birkaç yıl daha Almanya’da yaşamak istediği saptandı.
Öte yandan Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat’ın sayılarına göre, 2021 yılında Almanya, göçmenlerin nüfus içindeki yüzde 19’luk payıyla 27 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkenin ortalaması olan yüzde 10,6’nın üzerinde bir orana sahip. AB içinde en yüksek göçmen yüzde 22,3 ile Malta’da, yüzde 22,1 ile Kıbrıs’ta ve yüzde 21,9 ile İsveç’te yaşıyor. En düşük göçmen oranına sahip ülkeler ise her biri yüzde 1’den az olan Bulgaristan, Romanya ve Polonya.
Almanya’da mültecilere yönelik saldırılar artıyor
Göçmen nüfusunun sayısı artarken, 2022 yılında mülteci ve sığınmacıların yaşadıkları yurtlara yönelik 121 saldırı, darp, mala zarar verme ve fiziksel saldırı gerçekleşti.
Bu rakamın bir önceki yıla göre yüzde 73 oranında arttığını bildiren Federal İçişleri Bakanlığı, ayrıca mülteci yurtlarının dışında, sığınmacılara ve mültecilere yönelik 1248 saldırının kayıt altına alındığını duyurdu. 2021 yılında ise 1259 saldırı vakası tespit edilmişti.
Söz konusu sayıların “İslamofobik” olarak tanımlanan, özellikle Müslümanların cami ve derneklerine yönelik saldırıları kapsamadığı bildirildi. İslamofobik saldırılar, 2022’de yüksek seviyede devam ederken, resmi olmayan rakamlara göre Müslümanlara yönelik en az 250 İslamofobik suç kaydedilmiş, doğrudan camilere en az 11 saldırı gerçekleşmişti. (DW Türkçe)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***