Bu işi bilse bilse ancak Meral Akşener bilebilir tüm detaylarıyla; bilir demiyorum, bilebilir diyorum çünkü hatta Meral Akşener’i bile aşan işler mümkün olabilir diye düşünüyorum.
Meral Akşener’in koyduğu tavır konusunda gündeme gelen tüm yorumların doğruluk payı kadar azımsanmayacak bir spekülatif yanı olacağına kuşku yok, zaman içinde hangi yorumun gerçeğe en yakın olduğunu görebileceğiz ancak.
Ben de bugünkü yazımda olan biteni açıklamaya yönelik bir yorumumu aktaracağım, benim yorumum da diğer yorumlar arasında bir yorum sadece.
Bu işler mutlaka çok boyutlu konular, tümünü tüm detayları ile temellük etmek muhtemelen hiç mümkün değil ama yine muhtemelen mesleki bir deformasyon olarak ben farklı boyutlar arasında paranın izini süren boyutun en açıklayıcı olduğunu düşünürüm; eğitim hayatlarında ekonometri dersi almış olanların R kare diye hatırlayacakları kavram gibi bir şey.
6’lı masanın dağılması ile deprem felaketi arasında bir bağ olabileceği kanısındayım.
Arka arkaya gelen çok şiddetli iki deprem 11 ilimizi çok kötü etkiledi, Hatay, Adıyaman yerle bir oldular, 13 milyon vatandaşımız doğrudan, dolaylı etkilendiler bu çok olumsuz süreçten.
Depremin yaşanalı daha bir ay olmadı, enkazın kaldırılması için çalışmalar başladı bile, bu iş için ihaleler açılıyor ama açılan ihaleler bildiğimiz ihale süreçleri değil (zaten ne zaman oldu ki?), tamamen davet usulü ile yapılıyor ihaleler.
Deprem koşullarında rekabetçi ihaleler mümkün olmayabilir ama maalesef ülkemiz Türkiye’nin bu alanda sabıka kaydı çok kabarık olduğu için insanın aklına kötü kötü şeyler gelmeden olmuyor.
450 BİN KONUT YAPILACAK
Mesele sadece enkazın kaldırılması değil.
Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un açıkladığına göre 450 bin adet konut yapılacak afetzedeler için, metre kare birim fiyatlarının ne olacağını enflasyonist süreç nedeni ile bilemediğim için kesin bir büyüklük telaffuz etmek kolay değil ama altyapı hariç en azından cari kur üzerinden portesi yirmi milyar doları aşacak bir iş bu.
Bu konutların yapılacağı alanda altyapı harcamalarının nasıl bir meblağa tekabül edeceği de bilinmiyor.
Otoyollar büyük zarar gördü, hatta kısmen kullanılamaz hale geldi, söz konusu otoyolların tekrar normale dönmesi de büyük bir kamu harcaması gerektiriyor ve bu harcamaların hepsi davet usulü ihalelerle yapılacak.
Havaalanlarında da çökükler var, bunların düzeltilmesi için de büyük yatırımlar gerekecek.
Kamu binaları da sapır sapır döküldüler, okullar, hastaneler ve başka kamu binaları büyük hasar gördüler.
Önümüzdeki aylar, diyelim bir sene, çok ama çok yüksek kamu harcamalarının kamu ihaleleri ile yapılacağı, müteahhitlere ve piyasaya paranın akacağı bir dönem olacak.
Cumhuriyet tarihinin en büyük kamu harcama paketi açılıyor.
Bu harcama paketinin çok sayıda kişi ve kurumun ilgisini çektiğine hiç kuşku yok.
Pasta o kadar büyük olacak ki, bu pastadan AKP’liler dışında da başka kişi ve kurumlar da yararlanabilir.
KAMU İHALELERİ
Bendenizin önerisi, bugünlerde yaşadığımız ilginç siyasi gelişmeler dahil, kısa ve orta vadedeki siyasi gelişmelerin bu kamu ihaleleri paketi üzerinden okunması.
Üstelik bu süreç çok yeni de değil, Türkiye’deki tüm siyasi gelişmelerin her zaman kamu ihale süreçleri üzerinden okunmasında büyük fayda vardır.
Kimseye haksızlık etmek istemem, benimki bir spekülatif iddia ama bu deprem felaketi yaşanmasa ve dolayısıyla da bu muazzam kamu ihale paketi masaya gelmese idi Sayın Akşener masadan çekilir mi idi, emin değilim.
“Money talks” derler Amerikalılar.
Bu muazzam paketten yabana atılmayacak bir pay alacak bir siyasi partinin, adının illa da İYİP olması şart değil, siyasi pozisyonunu gözden geçirmesi bizde çok olağandır.
Meral Hanımın İYİP içinde, çok yakınında Sayın Koray Aydın var, Sayın Koray Aydın 1999-2001 arası, yani depremi izleyen dönemde Bayındırlık Bakanı, bu konuları, bu pastanın dağıtımını da çok iyi biliyor, bunu da unutmayalım.
Yazının başında belirttim, benim yaklaşımım da başka yaklaşımlar arasından biri.
Motto şu: “Parayı izle”.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***