ANKARA – SES, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın refakatsiz çocukların ailelerine ulaşmak için nasıl bir sistem kurulduğunu sorarak sürecin şeffaf yürütülmesi çağrısı yaptı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yönetim Kurulu, depremin ardından enkazdan çıkarılan çocuklara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nı sorumluluğu üstlenmeye çağıran SES, çocuklar hakkında sürecin şeffaf yürütülmesi çağrış yaptı.
‘BİNLERCE ÇOCUK AİLESİNİ KAYBETTİ’
Depremde yaşamını yitiren on binlerce insanın yanında binlerce çocuğun da ailesini kaybettiği hatırlatılan açıklamada, “Depremlerin hemen ardından ortaya çıkan korkunç yıkımı ve arama kurtarma konusundaki organizasyon yoksunluğunu gören herkes, bölgedeki çocukların güvenliğinden de endişe etmeye başladı. Çocukların depremin süren yıkıcı etkisinden korunması için, koruyucu aile olmak veya evlat edinme de dâhil kamuoyunda çeşitli sorular sorulmaya başlandı. Başta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere hiçbir devlet kurumu, kamuoyunun bu sorularını hukuka uygun ve anlaşılır şekilde yanıtlamadı, yanıtlamıyor. Çocukların güvenliği ve üstün yararının ve kamunun bilgilenme hakkının gözetilmeden yapılan üstü kapalı açıklamalar endişelerin artmasına sebep olmaktadır. Hukuka uygun olmayan bilgilerin ortaya saçılmasına devlet tarafından adeta göz yumulması güven sarsıcı bir başka husustur” denildi.
Bakanlıkça oluşturulduğu söylenen depremden etkilenen çocuklarla ilgili kayıt sisteminin nasıl işlediği, “refakatsiz çocuk” tanımıyla ne kastettiğinin sorulduğu açıklamada, “Bu durumda olan kaç çocuk olduğu, çocukların bulundukları yerler veya çıkarıldıkları enkazın adresi, yaş aralığı, sağlık durumu gibi bilgilerinin tutulup tutulmadığı kamuoyu tarafından bilinmiyor. Deprem sonrası bazı çocukların kayıp olduğuna dair iddialar var. Yine basına da yansıyan bir takım görgü tanıklarının ifadelerine göre çocukların İstanbul Beykoz’da bir villaya yerleştirildiği iddia edildi. Bu villanın İHH İnsani Yardım Vakfına ait olduğu ve çocukların orada bir gönüllü tarafından bakıldığı öne sürüldü. Ardından vakıf yetkililerinin ve Bakanlığın yaptığı açıklamalar birbirleriyle çelişmekte sürecin şeffaf yürütülmemesi çocuklarımızın bir kez daha devlet dışı yapılanmaların, gerici tarikat ve cemaatlerin insafına terk edildiği endişesini güçlendirmiştir” ifadelerine yer verildi.
ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI
Sosyal hizmetler alanının kamusal olarak sunulması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, “İhtiyaç duyan herkesin ayrımsız şekilde, ücretsiz, eşit, nitelikli ve anadilinde hizmete ulaşmasının sağlanması için politikalar üretilmelidir. Bu politikalara ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Çocuklara ilişkin yasal düzenlemelerin ve uygulamaların tümü çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek yapılmak zorundadır. Hukuk dışına çıkılamaz. Refakatsiz, mülteci, yoksul çocukların yasal düzenlemelere aykırı şekilde devlet dışı kurumların, tarikatların evlerine yerleştirilmeleri kabul edilemez. Aile onayının olması veya çocuğun Suriye vatandaşı olması bu durumu değiştirmez. Bakanlık derhal görevini yerine getirerek tarikatlara terk edilen çocukları devlet kurumlarına yerleştirmeli, tüm süreç kamuoyuyla paylaşılarak şeffaf ve hesap verilebilir şekilde yürütülmelidir” denildi.
ŞEFFAF BİLGİLENDİRME TALEBİ
Açıklamada bakanlıktan şu bilgiler talep edildi: “Depremin ilk gününden bu yana hayatını kaybeden çocuk sayısı, enkaz altından kurtarılan çocukların hangi hastanelere sevklerinin sağlandığı, hangi hastanelerde kaç çocuğun tedavi altında olduğu, refakatsiz ve kayıp çocuk sayısının, tedavisi tamamlanan kaç çocuğun ailesine teslim edildiği veya ailelerine ulaşmak için ne tür bir sistemin kurulduğu, koruma altına alınan çocuklardan kimliği tespit edilemeyenlerle ilgili nasıl bir sürecin işleyeceği konularında şeffaf bilgilendirme yapılması elzem durumdadır. SES olarak özellikle deprem sebebiyle ağır mağduriyet yaşayan çocukların daha fazla hak ihlaline maruz bırakılmamaları için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz. Çocukların takibi için açılan danışma hatlarının ihtiyaca cevap verecek şekilde genişletilmesini, depremden etkilenen çocuklarla ilgili hizmetlerin çocuk koruma kanunu kapsamında çocuğun üstün yararı benimsenerek planlanmasını, veri paylaşımlarının özenli olmasını talep ediyoruz.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***