– Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında; Maraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ardından yaşananlar nedeniyle iktidarı eleştirdi.
“Türkiye’mizin bir deprem ülkesi olduğunu bilmeyen var mı? Sormak bile abes. Peki bu gerçeğin bilinmesine rağmen, yetkililer tarafından gerekli hazırlıklar yapılmış ve yeterli tedbirler alınmış mı? Maalesef hayır!” diye soran Karamollaoğlu, depremi büyük bir afete çeviren ve yıkımın boyutlarını artıran şeyin ‘vurdumduymazlık’ olduğunu söyledi. Karamollaoğlu şöyle konuştu:
‘VERGİLER NEREYE HARCANDI’
“Deprem öncesi ciddiyetsizlik, deprem anındaki acziyet ve sonrasında koordinasyon konusundaki beceriksizlik maddi ve manevi kayıplarımızı kat be kat arttırmıştır. Bu bölgede, tarihi tam olarak bilinmese de tahmini olarak beklenen bir deprem konusunda onlarca uzman, yüzlerce kez uyarmıştı. Yapılması gereken hazırlıklar hususunda belki binlerce rapor hazırlanmış; Allah aşkına hangisi dikkate alındı?
AFAD başta olmak üzere, ilgili tüm kurumlarımız yeterli ve liyakatli kadrolara sahip miydi? Özel İletişim Vergisi başta olmak üzere, toplanan vergiler bugüne kadar nerelere harcanmıştır? İmar aflarıyla birtakım mağduriyetlerin giderilmesinin yanında, “oy kaygısıyla” kaç bin hasarlı bina görmezden gelinmiş ve bunlardan kaçı bu depremde yıkılmıştır?
‘UZMANLARI NOT ALMAYANLAR ANCAK BUNLARI NOT ALIR’
Beyefendiler bunları soranları not alıyorlarmış, tek tek defter tutuyorlarmış. Uzmanların dile getirdiklerini not almayanlar, yapılacak hazırlıkların defterini tutmayanlar; elbette ancak bunları not alır. Hodri meydan! Biz de vatandaşlarımız da notlarımızı aldık, defterimizi tutuyoruz. Zira birlik ve beraberlik çağrımız sizin nezdinizde yine karşılık bulmadı, yine çözümü değil algıyı öncelediniz. Şefkat ve merhameti değil öfke ve nefret dilini tercih ettiniz, en azından bu kez kucaklayıcı olabilirdiniz fakat siz yine kutuplaştırmayı tercih ettiniz.
Her şeyin panzehiri ve çözümü olarak sunulan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değil miydi? Bu sistemin en büyük avantajı ‘hızlı karar almak’ olarak takdim edilmişti, öyleyse neden müdahalede bu kadar geç kalındı? Kolluk kuvvetleri, madenciler ve iş makineleri neden bölgeye bu kadar geç sevk edildi? Çok net bir şekilde soruyoruz. Ülkemizin en disiplinli gücü olan ordumuz, hazırlıklı olmasına rağmen 100 bin Mehmetçiğimiz ilk andan itibaren niye sahaya indirilmedi? Daha ilk saatlerde 4. seviye alarm durumu ilan edilmişken, yani durumun vahameti anlaşılmışken; peki neden insanlar günlerce enkaz altında ve yakınları da enkaz başında iş makinesi bekledi?” (ANKA)
TTB’den Diyarbakır için deprem raporu: Isıyı koruyamayan kalabalık çadırlar, bulaşıcı hastalık riski
Depremler sayesinde Dünya’nın merkezinde bir ‘iç çekirdek’ keşfedildi
İlhan Taşçı açıkladı: RTÜK’ten Fox, Tele 1, Halk TV’ye deprem cezaları
Diyarbakır’ın depremde hasar gören tarihi yapıları
Abdullah Gül deprem bölgesine gidecek
Murat Yetkin: Erdoğan taktik değiştiriyor, deprem harcamalarını seçimlerde AK Parti hesabına yazmak istiyor
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***