– ‘OHAL Kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Alanına İlişkin Alınan Tedbirlere Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, OHAL kapsamındaki illerde İŞKUR tarafından İşsizlik Fonu’ndan karşılanmak üzere kısa çalışma ödeneği verilecek. İşsizlik Sigortası Fonundan günlük 133 lira nakdi ücret desteği sağlanacak. Ayrıca, kapsamı sınırlı olan işten çıkartma yasağı uygulanacak. Bunun yanısıra Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kapsamındaki yetki tespitlerinin verilmesi, toplu iş sözleşmelerinin yapılması, toplu iş uyuşmazlıklarının çözümü ile grev ve lokavta ilişkin süreler, OHAL ilan edilen illerde 6 Şubat’tan itibaren OHAL süresince mümkün olmayacak.
TAZMİNATSIZ İŞTEN ATMANIN ÖNÜ AÇILIYOR
Kararnamede kapsamın dar tutulması nedeniyle, ‘işe devamsızlık, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymamak’ gibi iddialarla patronların, işçileri tazminatsız işten atmasına da göz yumuluyor. Sosyal politikalar ve çalışma ekonomisi uzmanı akademisyen Aziz Çelik sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla, kararnamenin içeriğine ilişkin şu eleştirileri getirdi:
“–KHK ile fesih yasağı getirildi ancak devamsızlık dahil ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler yasak kapsamı dışında bırakıldı. Oysa deprem bölgesinde en önemli sorun işe gidememek. Deprem meşru mazeret olsa da işverenler bunu kötüye kullanıyor.
–Fesih yasağına aykırılık halinde işverenlere sadece idari para cezası öngörülüyor. Oysa ayıkırlık halinde işçinin ücret ve tüm sosyal haklarının işveren tarafından ödeneceği, işe iadeye ilişkin sürecin fesih yasağı sonrasında başlayacağı açıkça düzenlenmeliydi.
–Öte yandan işten çıkarma (fesih) yasağı sadece deprem bölgesininde çalışanları değil. Arama, kurtarma ve destek için bölgeye gidenleri ve bölgede depremzede yakını işçileri de kapsamalıdır.
FESİH YASAĞI EKSİK DÜZENLENDİ
–KHK ile fesih yasağı eksik düzenlenmiştir. İşçilerin deprem nedeniyle işe gidememesi yüzünden iş sözleşmelerinin feshedilemeyeceği açık biçimde düzenlenmeliydi. Öte yandan fesih yasağının yaptırımı caydırıcı değildir ve kötüye kullanmaya açıktır.
–Deprem bölgesinde işverenler ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebepler’ bahanesini kullanarak işçileri işten çıkartabilecektir. Nitekim bu uygulama pandemi döneminde yaygın biçimde görülmüştü.
–Depremden 16 gün sonra ve taraflarla müzakere edilmeden, tarafların görüşü alınmadan yayımlanan KHK ayrımcılık yaratacak niteliktedir, eksiktir ve özellikle depremzede işçilerin kıdem tazminatı ve sosyal güvenlik haklarını güvence altına almaktan uzaktır.
–Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı taraflarla görüşerek ve kanun yoluyla kapsamlı sosyal politika önlemleri almalıdır. Bu KHK oldukça eksik ve yetersizdir. Ayrıca konunun KHK ile düzenlenmesine gerek yoktur. Pandemi döneminde olduğu gibi kanunla pekala düzenlenebilir.”
DEPREM BÖLGESİNDE İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ŞARTLARI YUMUŞATILMADI
Akademisyen Çelik, işsizlik ödeneğinden yararlanabilmek için son dört ay kesintisiz sigorta priminin yatmış olması ve son üç yılda en az 600 gün priminin olması şartının aynen korunmuş olmasını da eleştirdi. Çelik “600 gün ve daha fazla primi olan işçilerin KÇÖ ödeneği 6-15 bin lira arasında değişirken 599 gün ve daha az primi olan işçiler sadece 3.972 TL Nakdi Ücret Desteği ile yetinecekler. Bu ayrımcı uygulamaya son verilmelidir” çağrısı yaptı. (EKONOMİ SERVİSİ)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***