İSTANBUL – Millet İttifakı’nın açıkladığı mutabakatın Türkiye’nin sorunlarına çözüm olamayacağını belirten gazeteci Doğan Özgüden, açıklanan mutabakatın restorasyon projesi olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Gelecek Partisi, Saadet Partisi (SP) ve Demokrat Parti’nin (DP) oluşturduğu Millet İttifakı (Altılı Masa), 6 aydır üzerinde çalıştığı ve içeriğinde eğitim, güvenlik, ekonomi gibi 73 alt başlıklı 240 sayfalık “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” 30 Ocak’ta açıkladı. İttifakın yönetime gelmesi durumunda atacağı adımlar ve seçim vaatlerinin yer aldığı bu metin birçok siyasetçi, aydın, gazeteci ve yazar tarafından ülkenin temel sorunlarının yer almamasından dolayı iktidar yönetiminin “restore” edilmiş şekli olarak yorumlandı. 12 Eylül 1980 askeri darbeden bu yana birçok iktidar tarafından açıklanan bu tür “yönetim” maddeleri içeriğinde Kürt sorunu gibi Türkiye’nin can alıcı sorunların çözümüne dönük bir önerilerinin olmaması bu algıyı güçlendirdi.
‘ÇÖZÜM’ OLAMAYACAKLARININ NEDENİ?
Gazeteci Doğan Özgüden, Türkiye siyasi tarihinde uzun yıllardır her seçim öncesi bu tür sistem partilerinin aktüel sorunları da öne çıkartarak “parlak” vaatlerle bir çıkış yaptığını belirtti. Bu iktidarların vaatlerinin aksine hiçbir zaman demokratik ve barışçıl bir düzene geçmediğini hatırlatan Özgüden, Millet İttifakı’nın açıkladığı bu metnin de Türkiye’nin temel sorunlarına çözüm getiremeyeceğini kaydetti. Özgüden mutabakat metninin neden çözüm olamayacağını ise, “Her şeyden önce, Millet İttifakı’nı oluşturan partilerden biri İslamcı, ikisi aşırı milliyetçi hareketin ürünü olduğu, diğer ikisi de Türkiye’yi bugünkü karanlığa sürüklemiş AKP iktidarının uzantısı olduğu için… Ve de, Türkiye’de tek parti diktasının mirasını taşıyan, daha önce 5 seçimden birinci parti olarak çıktığı halde demokratikleşme yolunda hiçbir performans göstermemiş, özellikle de son yıllarda ‘helalleşme’ adı altında aşırı milliyetçi ve İslamcı hareketlere ödünler veren CHP’ye güvenmediğim için” sözleriyle açıkladı.
‘RESTORASYON PROJESİ’
Özgüden, Kürtler üzerinde uygulanan 1980 darbesinden sonra hapis, işkence, zulüm ve kayyım uygulamalarına rağmen HDP’nin Türkiye’nin en büyük 3’üncü siyasi partisi olarak Meclis’e girmesine karşın HDP’nin önerilerini hiçe sayan ve Kürt adını anmaya cesaret dahi edemeyen Millet İttifakı’nın iktidara gelse dahi Türkiye’yi içinde bulunduğu çıkmazdan kurtaramayacağını belirtti. Özgüden, bu metnin köklü çözümlerden ziyade AKP’nin yarattığı hukuksuzluğu bir nebze olsun tamir etmeye çalışan restorasyon projesinden başka bir şey olmadığını sözlerine ekledi.
‘TEK GÜVENİLİR İTTİFAK EMEK VE ÖZGÜRLÜK’
Millet İttifakı’nı “samimiyetsiz” ve “yetersiz” bulan Özgüden, bu tespitin de “TBMM’de 3’üncü büyük parti ve milyonlarca insanın iradesi konumunda olan HDP ile diyalog kurmaktan sürekli kaçınmasıyla” ortaya çıktığını söyledi. HDP’nin bugüne kadar birçok ilkeli siyaset yürüttüğüne dikkat çeken Özgüden, “HDP ile diyalog kurmaktan kaçınmanın görünür nedeni olarak hep Meral Akşener’in bu konudaki rahatsızlığı öne çıkartıldı. Tayyip Erdoğan’ın Irak’a, Suriye’ye, Yukarı Karabağ’a saldırmak için Meclis’e gönderdiği tezkerelerin oylamasında HDP grubu ilkesel olarak karşı oy verirken, CHP ve İYİP grupları onu yalnız bırakarak ‘evet’ oyu kullanmış, ‘Gazi Meclis’ adına saldırganlığa övgü düzen metinlere imza atmışlardır. Öte yandan 20 yıldır Türkiye’yi faşist bir diktanın pençesine sürüklemiş olan Cumhur İttifakı’nın daha da azgınlaşacak saldırganlığı karşısında tek güvenilir alternatif olarak Emek ve Özgürlük İttifakı yer alıyor” diye konuştu.
‘GÖZ BOYAYICI VAATLERE KANMAYIN!’
6’lı Masa İttifakı’nın seçimlerden sonra Meclis’te güçlü bir grup oluşturacağını da kaydeden Özgüden, Türkiye’de demokrasi ve özgürlüğe susamış insanların, Millet İttifakı’nın “göz boyayıcı” vaatlerine kanmayıp, Meclis’te güçlü bir grup oluşturması için Emek ve Özgürlük İttifakı’na destek vermesi gerektiğine vurgu yaptı.
MA / Rukiye Adıgüzel
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***