Mühdan SAĞLAM
ANKARA – Halkların Demokratik Partisi (HDP), seçim sürecine girerken, hazırladığı ekonomi programını kamuoyuyla paylaştı. ‘Demokratik Ekonomi Programı’ başlıklı 15 sayfalık metinde yalnızca kapitalist sistem krizlerinin değil, Kürt sorununda izlenen çözümsüz politikalarının, OHAL ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği sorun ve yükün de ekonomik krizin yaşanması ve tırmanasında etkili olduğunu vurgulandı.
Programın geneline hakim olan yaklaşım, anti kapitalist bir yaklaşımla, başka bir çözüm üretilebilir gayreti. HDP programını hazırlarken kurallı ya da kuralsız neolirabalizm yerine üçüncü ve halkçı bir çözüm yolunun mevcut olduğunu ifade ediyor. Programda en düşük emekli maaşının asgari ücret düzeyinde olacağı, anadilde ücretiz eğitim ile beslenme ve ulaşım hakkının sağlanacağı ve Varlık Fonu’nun oluşturulacağının açıklandığı programda, vergi affına son verilmesi ve büyük sermayenin yeniden vergilendirilmesi ve ödeme garantili yol ve hastanelerin kamulaştırılması öngörülüyor.
HDP programında “kaynak nerede?” sorusunun yanıtını da yeni vergi düzenlemeleri ve israfa son verilmesi olarak verdi.
ENFLASYON, İŞSİZLİK YOKSULLUK VE BARINMA KRİZİYLE MÜCADLE İLK SIRADA
Enflasyonda yaşanan tırmanma, bunun beraberinde getirdiği yoksulluk, işsizlik ve barınma sorunu, HDP Acil Eylem Planı’nın bel kemiğini oluşturuyor. Bu çerçevede temel ihtiyaç malzemeleri, elektrik, doğal gaz, ekmek, süt ve çocuk maması fiyatlarının dondurulması öngörülüyor.
Program, enerji düzenlemesi kapsamında borç ödenmemesi durumunda elektrik ve doğal gazın aniden kesilmesi son verilmesini de öngörüyor.
Geliri belirli bir seviyenin altında kalan ailelere, nakit yardımı yapılması ve her hanede gelir düzeyine bakılmaksızın 18 yaşını geçmiş bir bireye asgari ücretin üçte ikisi kadar ‘teme gelir güvencesi’ bağlanması da HDP’nin vaatleri arasında yer alıyor.
ANADİLDE ÜCRETİZ EĞİTİM VE BESLENME VE ULAŞIM HAKKI
Program kapsamında üzerinden durulan bir diğer konu da özellikle yoksulluğun artışıyla beraber öğrencilerin yaşadığı yoksulluk. Bu kapsamda ücretsiz bilimsel eğitimin yanı sıra bu eğitimin anadilde olacağına da vurgu yapıldı. Benzer biçimde çocukların ulaşım ve beslenme ihtiyacının devlet tarafından karşılanması öngörüldü. Çalışan ailelerin çocuklarını bırakabileceği her mahalleye ücretsiz kreş açılması da vaatler arasında sıralandı. Varlık Fonu’nun kapatılarak yerine demokratik katılımlı ‘Halk Fonu’nun
EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNDE OLACAK
Program kapsamında üzerinde durulan bir diğer konu istihdam ve ücretler. Tüm çalışanlara yaşanabilir bir ücret verilecek vaadiyle başlayan ilgili kısımda emekli maaşlarının yılda iki defa artırılması, maaş zamlarında sendikaların ve emek örgütlerinin dikkate alınacağı vurgulandı. Programın ilgili kısmı şöyle:
“Yaşam maliyetlerindeki artışı karşılayabilmek ve verimlilik artışından adil bir pay alabilmek için tüm emekçilerin ücretleri insan onuruna yaraşır bir düzeye çıkarılacaktır. En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyine çıkarılarak yılda iki defa enflasyon oranında arttırılacaktır. İşe alma, maaşları belirleme, yükseltme, yetiştirme ve mesleki gelişim gibi konularda emekçilerin ve sendikalarının, emek ve meslek örgütlerinin kararlara katılımını sağlayacak demokratik düzenlemeler yapılacaktır.”
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE DÖNÜLECEK
Özellikle Türkiye’de şiddet gören kadınların sayısının azaltma ve bu çerçevede güvence yaratmayı sağlayan İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi de programda yer verilen konular arasında oldu. Programda, “İstanbul Sözleşmesinden çıkma kararı iptal edilecek bütün hükümleri titizlikle
uygulanacaktır.” denildi.
Millet İttifakı’nın Ortak Mutabakat Metni’nde yalnızca konuya ilişkin uluslararası sözleşmelere uyulacak vurgusunun olması, İstanbul Sözleşmesi’nin adının geçmemesi, özellikle kadın örgütleri tarafından eleştirilmişti.
VARLIK FONU YERİNE HALK FONU GELECEK
OHAL döneminde 2016’da Cumhurbaşkanı kararnamesiyle kurulan ve Çaykur, Halk Bankası, Ziraat Bankası, Türk Hava Yolları, PTT gibi önemli şirketler başta olmak üzere bünyesinde 29 şirket, 2 lisans ve taşınmazlar olan Varlık Fonu kurulduğu günden bu yana ciddi tartışmalara neden oluyor. Bu fonların daha çok ihracat fazlası veren ülkeler tarafından kurulması, özellikle enerji zengini ülkelerin yatırımcı çekme ve yatırım aracı olarak konumlanışı bilinen bir gerçek. Türkiye’nin dış ticaretinde verdiği açıklar, fonun bünyesindeki kurumların zararları fona dönük ciddi eleştiriler gelmesine neden oluyor. Fonun bu yapısı karşında muhalefet aynı zeminden buluştu. Millet İttifakı’nın 30 Ocak’ta açıklanan Ortak
Mutabakat Metni’ndeki vurgusuna benzer biçimde HDP de Demokratik Ekonomi Programı’nda Varlık Fonu’nun kapatılacağını vurguladı.
Fonun kapatılmasının, Türkiye açısından bir ekonomik kazanç yaratacağının belirtildiği programda “Tek Adam Rejiminin Paralel Hazinesi durumunda olan Türkiye Varlık Fonu kapatılacaktır. Varlık Fonu yerine Halk Fonu kurulacak. Var olan birikim demokratik ekonomi için kullanılacaktır.” denildi.
‘KAYNAK NEREDE?’ SORUSUNUN YANITI: VERGİ DÜZENLEMESİ VE İSRAF KARŞILILIĞI
Ekonomi Programının hedefleri kadar, bu hedeflere nasıl ulaşılacağına dair detaylar da metinde yer aldı. “Kaynak nerede, kaynak nasıl bulunacak?” sorusuna HDP, zenginlere yeni vergi düzenlemesi, vergi aflarına son vermeyi önceleyen, israfı azaltmayı ve bütçeyi yeniden yapılandırmayı içeren bir yöntem önererek yanıt verdi.
VERGİ AFFINA SON, BÜYÜK SERVET SAHİPLERİNE VERGİ
HDP’nin kaynak bulma ve yaratma için yeniden düzenleneceğini belirtiği vergilendirme sisteminin detayları ve bu çerçevede izlenecek yok haritası şöyle özetlendi:
-Büyük sermayeye uygulanan; vergi muafiyeti, istisnası, indirimi ve vergi aflarına son verilecektir.
-Kâr, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıklar kaldırılacak, rantlar ve büyük servetler vergilendirilecektir.
-Bütçe kanunu başta olmak üzere her türlü sermayeye kaynak transfer yöntemleri sonlandırılacaktır.
Gelire göre vergi alınmasına öncelik verileceği de metinde vurgulandı. Bu çerçevede servete göre artan oranlar da vergi uygulaması planlanıyor.
Program içinde dikkat çeken bir diğer başlık da rant vergisi uygulaması oldu. Buna göre imar artışlarıyla ya da çok sayıda konut sahibi olmakla yaratılan rantlara artan oranlı rant vergisi getirilecek.
BİRDEN FAZLA MAAŞ ALINMAYACAK UÇAKLAR FİLOLARI SATILACAK
Ekonomik dönüşümün finansmanı için adres olarak gösterilen bir diğer başlık, Cumhurbaşkanlığı sarayı başta olmak üzere israf harcamaları olarak sınıflandırılan yapı ve eylemlere karşı yapılacak düzenlemeler oldu. “Saray’daki israfa son verilecek” denilen metinde Cumhrubaşkanlığı bünyesinde bulunan uçak ve yatların satılacağını, örtülü ödeneğin kaldırılacağı ve kamu personelinin, özellikle danışman ve üst düzey yöneticilerinin birden fazla kurumdan birden fazla maaş almalarının engelleneceği belirtildi.
Varlık Fonu politikasında olduğu gibi israfla mücadele, uçakların satışı ve çoklu maaş konusunda
HDP’nin, Millet İttifakı’nın Ortak Mutabak Metni ile ortaklaştığı görülüyor.
‘BARIŞ POLİTİKALARIYLA SAVUNMA HARCAMALARI DÜŞÜRÜLECEK’
Demokratik Ekonomi Programı’dan dikkat çeken bir diğer başlık da savunma ve güvenlik harcamalarının gözden geçirileceğine yönelik vurgu oldu. Bu noktada HDP, barışçıl politikalar izlenmesi yoluyla savunma ve güvenlik harcamalarına ayrılan bütçenin başka alanlarda kullanılabileceğini
söylüyor. Programın ilgili kısmı şöyle:
“Barışcıl Politikalarla Savaş ve Güvenlik Harcamalarına Kaynak Akışı Engellenecektir. Kürt
sorunu barışçıl yöntemlerle çözülecek böylece hem ülkede ve hem de sınır ötesinde
olağanüstü askeri harcamalara gerek kalmayacak aynı zamanda barış sayesinde milyonlarca
insan demokratik sisteme üretici olarak katılacaktır. Ülke kaynakları tanklara, füzelere,
silahlara gitmeyecektir.”
KÖPRÜLER YOLLAR HASTANELER KAMULAŞTIRILACAK
Dövizle ödemelerinin olması, ihalelerin verildiği şirketlerin isimlerinin hep aynı olması, verilen yolcu, geçiş garantileriyle gerçek rakamlar arasındaki uçurum nedeniyle eleştirilen bugüne kadar yapılan yol, köprü ve hastaneler konusunda HDP çözüm olarak kamulaştırmaya işaret etti.
Programa göre:
- Yıllardır yandaş şirketlere verilmekte olan tüm kamu ihaleleri iptal edilecek ve ödemeler durdurulacak
- Kamu ihalelerindeki yolsuzlukların hesabı sorulacaktır.
- Kamu özel iş birliği projelerine giden garanti ödemeleri durdurulacak.
- Kamu özel iş birliği projeleri ile yapılan köprü, otoyol ve şehir hastaneleri projeleri kamulaştırılacak.
- Saray’ın keyfi harcamalarının kaynağı olan fonlar bütçeye dâhil edilecek.
- Ödenek üstü harcamalara son verilecek.
- Kamu kaynaklarının yandaş dernek ve vakıflara peşkeş çekilmesine son verilecek.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***