ALİ BİLGE*
Millet ittifakı şu ya da bu nedenle HDP’yi dışarıda bırakıyor. Bu nedenle geniş bir demokrasi ittifakı kurulamıyor. Türk milliyetçileri, HDP ile bir araya gelmekten kaçınıyorlar. Nedenini tartışmayı ve ikna etmeyi bir kenara koyuyorum. Oysa 1920 de kurulan Birinci Meclis’te Kürt ve Türk milliyetçileri bir araya gelip sorunu aşmışlardı. Ne yazık ki 100 yıl sonra aşamıyorlar. Yazıda bu sorunu aşmaya yönelik bir öneride bulunmak istiyorum.
Peki, demokrasi ittifakı HDP’yi de içerecek şekilde nasıl genişletilebilir? Sorun nasıl aşılabilir?
Şayet, iktidardaki Cumhur ittifakına karşı oluşturulan 6’lı masa ile HDP arasında 6+1 şeklinde bir beraberlik gerçekleşemiyorsa, 6’lı masayı oluşturan partilerden HDP ile yan yana gelmeyi istemeyenlerin dışarda kalması suretiyle, yan yana olmaktan kaçınmayan partiler ile HDP arasında, otokratik yönetimin kaldırılması, demokrasiye ve parlamenter sisteme tam geçiş için köprü anlaşması yapılarak sorun aşılabilir. Böylece hem 6’lı masa korunmuş, hem de denkleme HDP’de dahil edilmiş olur.
HDP ile yan yana gelmeyi istemeyenler soğuk zincirde, diğerleri sıcak zincirde buluşabilirler ancak sonuçta hepsi zincirin halkası olabilirler.
Hatırlayın, 1999’da Ecevit hükümetinde koalisyon ortağı Bahçeli, idamın kaldırılmasına yönelik AB uyum paketine ilişkin olarak “koalisyonu bozmam ancak mecliste bu pakete de oy vermem, diğer partilerle anlaşabilirsiniz“ demişti . Ve de iktidar böylece Meclis’te çoğunluğu sağlamıştı. MHP mecliste oy vermedi, paket çıktı, AB yolu tıkanmadı, koalisyon bozulmadı ve sorun çözüldü.
‘KÖPRÜ MUTABAKATI’ NEDİR?
Otokratik iktidarın uzaklaştırılmasına yönelik köprü mutabakatının kapsamı nedir?
Mevcut tek adama dayalı otokratik iktidarın; seçimi süreli ya da süresiz ertelemesi, seçimin hukuka uygun adil bir şekilde gerçekleşmemesi, seçim sonuçlarını ve iktidarı bırakmayı kabul etmemesi halinde partilerin birlikte hareket edeceğini karara bağlayan bu anlaşmaya, otokrasinin tam kaldırılmasına yönelik köprü mutabakatı diyoruz.
Bu anlaşmada öncelik yukarıda saydığım tehlikelere karşı birlikte mücadele içinde olunacağı garantisini sağlamaktır. Anlaşmanın mutabakatın ilk aşaması budur. Bu anlaşma toplumsal muhalefete çok büyük ölçüde güven verecektir.
HDP ve 6’lı masa rejimin ve mevcut iktidarın değişmesi için hem fikirdir. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş ve pek çok konuda zaten ilan edilmemiş bir uzlaşma mevcuttur. İlk aşama, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesidir. Yukarıda belirtiğim şekilde oluşan zincir biçiminde yapılan anlaşmanın/ ittifakın ortak aday çıkarması çok daha kolay olacaktır. İlk aşama budur.
ANLAŞMANIN İKİNCİ AŞAMASI
Anlaşmanın bir diğer amacı ve aşaması, iktidarın el değiştirmesi ve otokrasiden demokrasiye geçişin sağlanması için ezici meclis çoğunluğunun oluşturulmasıdır. Yukarıda önerdiğim ittifak modellemesi ile yan yana gelecekler ve gelmeyeceklerle birlikte, bölgelere göre de adaylar belirlenebilir.
Bu modelle Anayasayı değiştirecek ve parlamenter sisteme geçişi sağlayacak çoğunluk mecliste oluşturulursa, seçmen yeni bir seçim ve/ya da referandumla yorulmamış olacağı gibi, kaos da önlemiş, demokrasiye geçiş de mecliste sağlanmış olur. Bu şekilde memleketin acil sorunlarına daha hızlı müdahale imkânı da olacaktır. Yapılacak bu anlaşmasına dayanarak, seçim güvenliğini sağlamak dikkatli ve koordineli bir şekilde aday belirlemek ve kampanya yürütmekte mümkün olabilecektir.
İktidarın ve rejimin değiştirilmesi için HDP ile yapılacak köprü anlaşması ile millet ittifakının eksik yanı tamamlanmış, kolonları güçlendirilmiş daha sağlıklı bir uzlaşma sağlanabilecektir. Böylece 6‘lı masa, örselenmeden sağlam bir şekilde yola devam etme olanağı da bulmuş olur.
Demokrasi cephesi /ittifakı bilgece kurulmalıdır. İçinde bulunulan ortamda önerdiğim bu modelin bu aşamada sorunları aşmak için çözüm olabileceğini düşünüyorum. İttifaklar mühendisliği ile her aşamada çıkabilecek sorunları çözmek için çaba sarf etmemiz gerekmektedir. Aydın ve entelektüellere yıllardır yaptığım çağrıyı tekrar ediyorum; aday isimlerini bırakın, entelektüel enerjiyi buraya sarf edin.
Öncelikle otokrasiden demokrasiye geçiş sürecini tanımlamamız için en geniş ittifakı oluşturmamız gerekiyor. Yeni bir Türkiye inşa etmek durumundayız. Dolayısıyla bu sürecin aşamalarında çeşitli ittifak modellemelerine ihtiyaç olacaktır. Süreçleri ve aşamaları doğru tanımlamak, geçişleri buna göre yapmak durumundayız.
BİRİNCİ MECLİS İLHAN VERMELİ
Demokrasiye geçiş sonrasında çözülecek ve üzerinde odaklanılacak sorunlar/konular seçim sonrasında çözülmek üzere ileriye bırakılabilir. Öncelik demokrasiye geçişin sağlanmasıdır. Demokrasiye geçmek için farklılıklar bu aşamada askıya alınmak durumundadır. Özürlerimizi, teşekkürlerimizi ve eleştirilerimizi ertelemek durumundayız. Bu hususta ilham verecek olan 1920 birinci meclis deneyimidir. Bu deneyimi hatırlamak durumundayız.
Hepimizin bildiği gibi, 1. Dünya savaşı, Osmanlı imparatorluğunu yıkım aşamasına getirdi. Savaşın sonu Anadolu’da yaşayan halkları belirsizlikle, geleceksizlikle baş başa bıraktı. Var olma sorunu karşı karşıya kalan halklar, aralarındaki farklılıkları ötelemek, tercih yapmak ve uzlaşma zeminini oluşturmak durumundaydı. İttifaklar siyasetine, mühendisliğine ihtiyaç vardı. Meclisi Mebusan’ın Misakı Milli’yi kabul etmesi, sonrasında İstanbul’un işgali ve Meclisi Mebusan’ın çalışamaz duruma düşmesi ile faaliyetlerini tatil etmesi, Ankara’da olağanüstü yetkilerle donatılmış bir Meclisin toplanmasını sağladı. 1920 Nisan’ında Ankara’da vücuda gelen Meclis, farklı siyasi fikirlere sahip kişilerin, kesimlerin ortaklaşmasının bir ürünü olarak meydana geldi.
Birinci Meclisin oluşumu, işgal altında bulunan ve parçalanma aşamasında bir ülkede, farklı toplumsal ve siyasal kesimleri ve kişileri, durumdan memnuniyetsizleri, bir hedefe karşı ortaklaştırma siyasasının çetin ve başarılı bir örneğidir. Anadolu coğrafyasında yaşayan Lazların, Çerkezlerin, Gürcülerin ve Kürtlerin önemli bir bölümü, olağanüstü meclis çatısı altında bir araya gelmiştir. Uzlaşmada etnisite, mezhep birliği söz konusu değildir. Sünniler ve Aleviler birliktedir. Yıllar süren savaşlar nedeniyle perişan olmuş toplumsal katmanların (işçi, köylü ve çiftçilerin, tüccar, esnaf ve zanaatkârın) bir araya gelmesi de sağlanmıştır. Bu ittifak tüm memnuniyetsizlerin ittifakıydı. Tarih, ‘büyük tehlikelerin’ sonucu ortaya çıkan ‘var olma ve geleceksizlik’ endişesinin toplumları ittifaklara zorladığı örneklerle doludur.
Bugün demokrasisizlik ve hürriyetsizlik içindeyiz. Ülkenin büyük çoğunluğu demokrasi adına kaybettiklerini yeniden kazanmak, parlamenter sisteme, kuvvetler ayrılığına dönmek istemektedir. Otokrasinin kalıcı diktatörlüğe dönüşmesini önlemek, yeniden demokrasiye dönmek, ‘büyük tehlikeyi’ bertaraf etmek için, demokrasiden yana tüm güçler, çeşitli ittifak modelleri kurmak durumundadır.
Türkiye baharı yaşamak ve demokraside kaybettiğimiz toprakları yeniden kazanmak için Türklerin ve Kürtlerin 1. Meclisin ittifak deneyiminden ilham alması gereklidir.
*İktisatçı-Gazeteci
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***