Yağmur Kaya
İSTANBUL – Demirören Grubu’nun kredi borçlarına karşılık Ziraat Bankası’na devredilen İstanbul’daki Göktürk Mahallesi’nde yer alan Kemerköy Sitesi içindeki Kemer Country’nin golf sahalarında, yürütmeyi durdurma kararı ve açılan 68 davaya rağmen inşaat sürüyor.
Emlak Konut GYO’nun devam eden inşaatını durdurmak amacıyla Göktürk halkının başlattığı nöbet de devam ediyor. 1980’den bu yana açık yeşil alan olarak kullanılan bölgenin imara açılmasını istemeyen vatandaşlar Kemerköy Evleri girişine çadır kurarak her pazar saat 13:00 da basın açıklaması gerçekleştiriyor. Kemerköy sakinlerinden Hüsamettin Onanç ve Göktürk Yeşil Kalsın Girişimi Eş Sözcüsü Hale Kulacaoğlu ile verdikleri mücadeleyi ve yaşanan tahribatı konuştuk.
‘YEŞİL ALANA DÖNÜLMESİN DİYE BETON DÖKÜYORLAR’
Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına rağmen inşaatın hız kesmeden sürdüğünü vurgulayan Hüsamettin Onanç, şu ana kadar 150 bin metrekarelik yeşil alanının yok edildiğini ifade etti:
“Haksız olduklarını biliyorlar. Bir gün durmak zorunda kalacaklarını biliyorlar. O güne kadar her tarafı yağmalıyorlar. Beton döküyorlar ki bir daha yeşil alana geri dönülmesin. O kadar hızlı ilerliyorlar ki! Sabah saat 06:30’dan gece 22:00’a kadar çalışıyorlar. Çevre Bakanlığı’nın sabah saat 10:00’dan önce inşaat faaliyetlerine başlamaz kararına rağmen sabah saat 06:30’da başlıyorlar. Sabahın ilk ışıklarından gecenin kör karanlığına kadar beton döküyorlar”
‘SU KANALLARININ, TARİHİ KEMERLERİN ÜSTÜNE İNŞAAT YAPIYORLAR’
Onanç Demirören’in ödemediği paraların tahsil edilebilmesi için bölgedeki tarihi alanların tahrip edilmesine göz yumulduğunu söyledi:
“Çok haklıyız. Tarihin çok önemli bir bölgesi. Tarihi su kemerleri var. Su kemerlerinin bulunduğu noktalarda toplanan sular var. Cenderesi, Cenderesi’ne dökülen kanallar var. Bütün bu su kanallarının üstünü köprülerle kapatıyor, mıcırlarla dolduruyor, tarihi su kemerlerinin üstüne inşaat planlıyorlar. Niçin yapıyorlar bunları? Demirören’in ödemediği paraları tahsil etmek için. Peki nasıl tahsil ediyorlar? Lüks villalar yaparak ve Özyazıcı, Cevahir inşaat firmalarına inşaat yaptırarak tahsil ediyorlar. Yeşilimizi korumak için bunlara karşı savaşıyoruz. Sadece yeşilimizi korumuyor aynı zamanda kamu mülkü olan bir alanı birtakım insanının kredisini ödeyemediği için yağmalanmasına karşı koruyoruz”
ÜLKEYİ BETONLA KAPLADILAR
İş makinelerinin yeşil alanı talan etmek üzere 31 Ekim 2022 tarihinde yüzlerce polis ve kaymakam eşliğinde girdiğini söyleyen Onanç, “Biz de bu tarihten itibaren direniyoruz. Sadece Kemerköy’deki inşaatlara karşı değil çevremizi korumak için varız. İki haftadır İstanbul’a yağmur yağmıyor. Bir kuraklık yaşıyoruz. Neden biliyor musunuz? Bu betona çökmeden dolayı. Betonla bütün ülkeyi kapladıklarından dolayı” dedi.
‘İMAR PLANI AÇISINDAN ÇOK CİDDİ HUKUKSUZLUK SÖZ KONUSU’
Kemerköy’de 23 yıldır oturduğunu söyleyen Göktürk Yeşil Kalsın Girişimi Eş Sözcüsü Avukat Hale Kulacaoğlu projedeki hukuksuzluklara dikkat çekti:
“23 yıl önce burası köydü. Ayağımıza bir karış çamurla yürürdük. Doğru düzgün yol yoktu. Dolayısıyla Göktürk’ü yapan ilk zamanda bizlerdik. Suyunu biz getirdik, yolu biz yaptık, yüksek gerilim hattını biz yaptık. Yani buradaki halk bizzat yaşam alanını kendisi tayin etti. Bin 200 dönümlük bir arazi üzerine 900 dönüm yapılaşmaya açıldı 300 dönüm de sosyal donatı alanı. 1980 yıllarda yüzde 30’luk bir kentleşme olayı var. Şimdi bin 200 dönümün tamamını yapılaşmaya açmış durumdalar. Diyorlar ki; ben 70 metrekare yeşil alan ayırıyorum. Yeşil alan olarak ayrılan yerler ise villaların yan tarafındaki tampon bölgeler. Yasaya, şehircilik ilkelerine göre kişi başına 10,98 metrekare yeşil alan ayırman gerekiyor. Beyefendiler kendi getirdikleri nüfusu hesap ederek, ‘ben yeşil alan ayırdım’ diyor. Peki benim yeşil alanım ne olacak? Burada 5 bin kişi yaşıyor. 900 tane ev 5 bin kişi yaşıyor. Şayet sen imar planında yeşil alan ayırıyorsan hem buradaki 5 bin kişinin hem de getireceğin 3 bin kişi için planlama yapman lazım. Yani burada gerek rezerv yapı alanında gerekse imar planı açısından çok ciddi hukuksuzluk söz konusu”
‘HUKUK İŞLEMİYOR’
İnşaat alanına araçların giriş çıkışları için İSKİ’ye ait olan bölgenin yıkılarak yol yapıldığını söyleyen Hale Kulacaoğlu, “İSKİ’nin parselinden girdiler. İSKİ eski haline getirilmesi için savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ama hala herhangi bir sonuç alınmadı. İnşaat alanından hafriyatı çıkarmak için onlarca kamyon giriyor, çıkıyor. Trafiği felç ettiği yetmezmiş gibi haksız bir şekilde kendine mahreç açmış durumda. Ve çok üzüntü verici ki bu halkı koruyacak polisler buradaki inşaatı ve rantı koruyorlar. Bu konuda bizim açtığımız davalar var ancak şu ana kadar ne yazık ki özellikle Adalet Bakanlığı üzerinden bizim davalarımızın geciktirilmesi yönünde bir telkin oluşmuş. Hukuk zaten işlemiyor. Arkamızda yüzde beş gibi bir medya ve bizim gücümüz, direncimiz var” diye konuştu.
‘NEREDEN TUTSANIZ ELİNİZDE KALIYOR’
Konutların dere yatağına yapıldığına dikkati çeken Kulacaoğlu, “Güney kampüs dere yatağı. Ve İSKİ’nin açık hükmü var. Dere yatağında 500 konut yapılacak. Ondan sonra Recep Tayyip Erdoğan çıkıyor selden insanlar öldükten sonra ‘dere yataklarına inşaat yapılamaz’ diyor” diyerek, yolsuz teşhil denilen çıkışları olmayan planlamalar yapıldığını aktardı: “Yani her bir parselin bir çıkışı, bir mahreci olması lazım. Bütün parsellerin mahreci yok. Nereden tutsanız elinizde kalan hukuksuzluk önümüze geliyor. Bir hukuksuzluğu hallediyoruz başka bir hukuksuzluk karşımıza çıkıyor.
“Yani bu ülkede zaten anayasal vatandaşı değilsiniz. Haklarını bilmene rağmen o hakları savunacak ne de bir mercii bulabiliyorsun. 70’e yakın mahkememiz var. Hala bilirkişi raporu bekliyoruz. Anladığımız kadarıyla bekletiliyor” dedi.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***