Artı Gerçek- Esenyurt Belediyesi’nin proje ve hizmet tanıtım toplantısı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, Grup Başkanvekili Engin Altay, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, milletvekilleri, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt ile diğer ilçelerin belediye başkanlarının da katılımıyla bugün Belediye Meydanı’nda yapıldı.
Programda konuşan Kemal Deniz Bozkurt, yaptıkları ve yapacakları projeler hakkında bilgiler paylaştı. Birçok engellemelere karşın hiçbir zaman yılmadan çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Bozkurt, özetle şöyle konuştu:
‘103 DEĞİŞİK DİL KONUŞULUYOR ESENYURT’TA’
“Bizim belediyecilik anlayışımız, daha ziyade insana dokunan, insanın yaşama tutunmasını sağlayan çalışmalardır. Her ne kadar 50 civarında üstyapı ve park projesinin açılışını ve temel atmasını burada tanıtacaksak, sonrasında bizim için önemli olan kısmı, halka dokunan kısmı. Esenyurt’ta, Türkiye’nin yüzde 6 gayri safi milli hasılasını üretiyoruz. 3 bin civarında işletmede, Türkiye’nin yaklaşık yüzde 6’sını üretiyoruz. 101 değişik ülkeden gelip kayıtlı olarak çalışan, tespit edilen 73 bin vatandaş var. 103 değişik dil konuşuluyor Esenyurt’ta. Her bölgesinde farklı. Anadolu’nun o ev sahipliği ruhunu taşıdığı için de hiçbir zaman terör açısından, başka olaylar açısından bir numara hiç olmadı. İlk dörtte yokuz. Yani o ortak yaşama kültürüne alışkın olmamızdan kaynaklanıyor. Nüfusun yüzde 85’i de 50 yaş altında. Genç bir nüfusumuz var.
‘BİR BELEDİYE DÜŞÜNÜN Kİ KENDİ YAPTIĞI BİNALARIN PROJESİNİN RUHSATI OLMADIĞI İÇİN İMAR AFFINA BAŞVURMUŞ’
2,2 milyar civarında borcumuz vardı. 14 bin aleyhimizde dava açıldığını ancak 3 yıl sonra öğrenebildik, çünkü envanter yoktu. 6 bin civarında parseli ilgilendiren 160 tane, mahkemenin vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararları var. Tamamen içinden çıkılmaz bir durumda. 1/5000’lik, 1/1000’lik planlarımız iptal. Yani aslında bunlar, buranın hangi mantıkla, hangi akılla ve hangi niyetle yönetildiğini çok net bir şekilde gösteriyor. Bugünkü Esenyurt’un fotoğrafını çektiğimizde de aslında öyle davranmanın, o zihniyetin bizi nereye getireceğini de net bir şekilde gösteriyor. Bir belediye düşünün ki kendi yaptığı binaların projesinin ruhsatı olmadığı için imar affına başvurmuş. 356 tane binası imar affına başvurmuş. Çok hızlı bir şekilde kendi kaderine ya da yöneticilerin istedikleri doğrultusunda yürüyen bir kent olmuş.
‘HACİZLER NEDENİYLE AÇILAN BANKA HESAP SAYIMIZ 438’
Şu anda benim hakkımda, bir şeyleri düzeltmeye çalıştığım için 47 tane soruşturma açıldı. 133 konuda belediyemizin görevlilerinin tamamına soruşturma açıldı. Maaş hesabımıza, birçok hesabımıza hacizler kondu. Belediye meclis çalışmalarında, ek bütçe gibi ya da mahkemenin, Sayıştay’ın emrettiği işlemlerin düzeltilmesi gereken işler gibi, bu işlerde ya da bir yatırım yapmak konusunda onay verilmiyor ve buna öyle kulplar bulunuyor ki maalesef, akıl alacak şeyler değil. Yani hayal güçleri çok geniş. Hacizler nedeniyle açılan banka hesap sayımız 438. Biz, önce durum tespitleri yaptık, çözüm önerilerini geliştirdik. Önceliği mali disipline verdik. İyileştirmek için yol haritası çıkardık. Denetim ve kontrol mekanizmaları kuruldu. Bilgi, belge, insan kaynakları modellemeleri, çalışmaları yapıldı. Birçok projeyi yaptık.
‘EN BÜYÜK PROJE, İNSANLARIN GEÇİMİNİ SAĞLAYACAK PROJE’
Biz, projeyi sadece inşaat yapmak, beton dökmek olarak algılamıyoruz. En büyük proje, bence insanın kalbine giden proje, karnına giden proje, insanların geçimini sağlayacak proje. Onların bu ülke içinde kendini eşit yurttaş hissedeceği, insanların birbirini olduğu gibi kabul ettiği, kendisine benzetmeye çalışmadan kabul ettiği, hissiyata erişme projeleri. Bu tür projeler yaptık. Sosyal projeler bizim için çok değerli. Daha sonrasında mutlak olmamız gereken, yapmamız gereken, belediyelerin görevleri arasında önemli altyapı, üstyapı ve yeşil alan projelerini gerçekleştirdik. 140 bin kişiye gıda kolisi yardımı yapmışız, o kıt kanaatte. 240 bin litre süt dağıtmışız. Kahvaltılık, sıcak yemek; 272 bin porsiyon sıcak yemek vermişiz. Burada görüyorsunuz detaylarını. Birçok mühendis ve mimar arkadaşımız dahil, herkes bu kolileri taşıdı.
‘BIRAKIP KAÇARLAR’ DEDİLER, KAÇMADIK’
Bize, ‘Bu işlerin tamamını yapamazsınız’ dediler. ‘Bırakıp kaçar’ dediler. Kaçmadık. ‘Esenyurt giderse sosyal yardımlar biter’ dediler. Bitmedi. Tam aksine arttı. Şimdi yaşadıklarımdan edindiklerim tecrübelere göre, ülkemizin bir lidere ihtiyacı var. Yaşadığımız sorunların tamamına yakını yanlış yönetimden kaynaklanıyor. Dolayısıyla bence bu ülkenin size (Kılıçdaroğlu’na) ihtiyacı var. Ben, şu anda Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt olarak konuşmuyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir vatandaşı olarak konuşuyorum. Bunu söyleme hakkımın olduğunu düşünüyorum.
‘(KILIÇDAROĞLU’NA) CUMHURBAŞKANI OLMANIZ LAZIM’
Şimdi neden siz? Ben, sizden daha çok Türkiye’yi bir arada tutacak başka bir kişi bilmiyorum. Kişisel hırslarınızdan arınmış, ülkemizin geleceğini kendi düşüncemizden daha çok önceleyen başka bir kişi de bilmiyorum. Devlet tecrübesi, SSK’da çalıştınız, Maliye’de çalıştınız, Cumhuriyet Halk Partisi’ni yönettiniz. Cumhuriyet Halk Partisi’ni yönetmek, bence dünyanın en büyük devletini yönetmekten daha zor. Dolayısıyla benim aklıma başka kimse gelmiyor. Şimdi bu sözlerin sonunda, sahip olduğunuz yüksek adalet duygunuzdan dolayı sizin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı olmanız lazım.” (ANKA)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***