Demokrasinin özü, her şeyi bütçe hakkıdır, bütçe hakkı zarar görüyorsa o ülkede artık demokrasi kalmamış demektir; Rahmetli Demirel, bütçe hakkı için demokrasilerin en muhteşem özelliği derdi.
Bütçe hakkı ise tarihsel olarak İngiltere’de 1215 tarihli o ünlü Magna Carta ile ete kemiğe bürünüyor ve bu tarihten sonra demokrasilerde gelişerek, olgunlaşarak bugünlere geliniyor.
Ve demokrasinin bu olmaz ise olmaz geleneği, bütçe hakkı, 22 Aralık 2021 tarihinde TBMM’den AKP ve MHP oylarıyla geçen bir kanunla çok büyük ölçüde sakatlanıyor.
Bütçe hakkının sakatlandığı bu Meclis’in başkanı kendine anayasa hukuku profesörü diyen bir hukuk tarihçisi ve bu hukuk profesörü, Mustafa Şentop, bu yasanın geçmesine rıza gösterebiliyor, Meclis Başkanlığı için, Meclis için bir utanç vesilesi, bu yasaya parmak kaldıranlar demokrasinin bu muhteşem kurumuna tasallutta bulunmuşlardır.
“Bütçe hakkı” demek, 1215’den günümüze, verginin yasallığı yani seçilmiş organlar eliyle vergi kanunları çıkarılması ve elde edilen kamu gelirlerinin yine seçilmiş meclisler yani halkın, seçmenin temsilcileri eliyle farklı kamu hizmetlerine tahsisi demek.
Oysa, 22 Aralık 2021 tarihinde TBMM’den geçen kanunla bazı gelirlerin, aşağıda tanımlanıyor, kimi kamu birimlerinin bütçelerine ödenek olarak Cumhurbaşkanı marifetiyle eklenebileceği belirtiliyor.
Meclisin devredilemez hakkı olan bütçe hakkının açık ihlali.
Cumhurbaşkanın da halk tarafından seçilmiş olması bu makama bütçe hakkının ihlali hak ve yetkisini veremez, aksi yönde bir değerlendirme çok yanlış bir hukuki değerlendirme olur ama AKP’lilerin ve muhtemelen anayasa hukuku, hukuk tarihi profesörü Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un bu yönde sakat bir kanaate sahip olduklarını düşünüyorum, aksi takdirde bu kadar vahim bir madde TBMM’den geçemezdi.
Aşağıya söz konusu AYM’nin iptal ettiği yasa(!!!) maddesini koyuyorum.
“MADDE 7* – 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 23 – 19/12/2
020 tarihli ve 7258 sayılı 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda yer alan genel bütçe gelir tahmini üzerinde gerçekleşen gelir kadar, genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerin bütçelerine ödenek eklemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. İlgili kanunları gereğince genel bütçe gelirleri karşılığı yapılan ödenek eklemeleri bu tutardan düşülür.”
*Resmî Gazete, 25 Aralık 2021, Gelir Vergisi Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapan kanunlar; Kabul tarihi 22 Aralık 2021”
CHP bu maddeyi bütçe hakkı kavramının ihlal edildiği iddiası ile AYM’ye götürüyor ve bugünkü (27 Aralık 2022) Resmî Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararından yüksek mahkemenin bu maddeyi oybirliği ile iptal ettiğini öğreniyoruz.
Türkiye’de, az da olsa, iyi şeyler de olmuyor değil demek.
Anayasa Mahkemesi yargıçları oybirliği ile verdiği bu kararla Türkiye’de bütçe hakkı gibi muhteşem ve evrensel (demokrasilerde) bir kurumun 1215 İngiltere’sinin de gerisine düşmesine engel oldular.
Ama, birilerinin ilgili Komisyonda ve TBMM Genel Kurulu’nda bu yönde oy kullandıkları çok sevimsiz gerçeği AKP’nin, MHP’nin utanç hanesine de yazıldı.
Ha, bu arada AYM kararları geriye işlemediği için Cumhurbaşkanını bütçe hakkı kavramını ayaklar altına alarak bazı genel bütçeli ve özel bütçeli kurumlara aktardığı ödenekler için Erdoğan’ın çok sevdiği “Atı alan Üsküdar’ı geçti” deyimini kullanabilirsiniz.
Demokrasi ve hukuk devleti belki de atı olanın ve atı alanın Üsküdar’ı bu kadar kolay geçememesi demek olmalı, Üsküdar’ı geçmek sağlam hukuk kurum ve kurallarına bağlanmalı.
Eser Karakaş: Kadıköy Saint Joseph lisesi muzunu. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İİBF’den mezun oldu. Doktorasını 1985 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde yaptı. 1996’dan itibaren İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü’nde profesör olarak ders verdi. Bahçeşehir Üniversitesi İİBF’de Dekanlık yaptı. 2016 yılında 675 sayılı KHK ile ihraç edildi. 2008 yılından itibaren Strasbourg Üniversitesi Science Po’da misafir öğretim görevlisi olarak bulunuyor
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***