İnsanlar mutluluğa ulaşmak için hayatları boyunca çabalarken bu hissin nasıl elde edileceğinden çoğunluk emin değil. Çocukluk çağından itibaren kabullenilen doğrular ise insanların ömür boyunca sahip oldukları duygularını şekillendiriyor.
PROF. DR. NEVZAT TARHAN ANLATTI?
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, mutluluk için gereken 5 parametreye ilişkin değerlendirmede bulundu.
Gerçek mutluluk kavramlarının çocukluk döneminden itibaren doğru şekilde anlatılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gerçek mutluluk için zeki, çalışkan ve başarılı olmak yetmiyor. Biz bu üç parametreye göre çocuk büyütüyoruz. Bunların yanına eklememiz gereken dördüncü ve beşinci parametreler lazım. Çocuğa iyilik ve kötülük kavramlarını, iyicil, kötücül duyguları ve değerleri, doğruyu, yanlışı öğretmemiz lazım. Çocuğun, ‘Bu yaptığım doğru mu, yanlış mı?’ diye kendini etik değerlerle sorgular olması lazım. Hem insani değerlerle hem de yüksek değerlerle düşünecek. Böyle yetişen bir çocuk ruhen mutlu olur. Mutluluk peşinde değil, anlam peşinde koşan bir varlık haline gelir.” dedi.
ZİHİNSEL JÜRİ DENGE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Mutluluğun beş parametrenin birleşiminden ortaya çıktığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, erdemli bir hayat süren kimsenin hayata daha anlamlı bakacağını belirterek şunları söyledi:
“Zekâ, çalışkanlık, başarılı olmak, iyi ve doğru davranmak. Bu beş parametre içerisinde denge kurabilen insan, zihinsel bir jüri oluşturabilir. Vicdani normlar, vicdani bir iç ses oluşturabilen kimse mutluluğu yakalamış olur. Bu, ölümün dahi değiştiremeyeceği bir mutluluktur. İşte Sokrates buna örnektir. İdam kararı veriliyor, idama giderken karısı, ‘Haksız yere idam edileceksin’ diyor. Sokrates’in cevabı: ‘Haklı yere mi idam edilecektim?’ Onun yaşam amacı erdemli bir hayattı. ‘Ölümden niye korkmuyorsun?’ diye sormuşlar. ‘Hayatının her gününü, hayatının son günü gibi yaşayan bir kimse niye ölümden korksun?’ diyor. İşte bu müthiş bir anlam. Ölümün değiştiremeyeceği bir anlamı bulmuş Sokrates.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***