HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Türkiye’de akıl almaz hesaplaşmaların kapısı aralanmış durumda. Ülke, girdiği görülen İslamcı yolda kalıcı mı oldu, yoksa geniş çaplı temizlik için yapılanmanın ortaya çıkmasına zemin mi hazırlandı? Tayyip Erdoğan, Levent Göktaş’ın Türkiye’ye iade edilmesini sağlayarak, Ergenekon’a şah çekti. Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar ise iktidara mat dedirtecek nitelikte. Nasıl mı?
Akademisyen Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu cinayetinin, 20 yıl aradan sonra tereyağından kıl çeker gibi çözülmüş görünmesi, hesaplaşmanın ulaştığı nokta açısından yeni bir aşamayı gösteriyor.
18 Aralık 2002’de Ankara’da evinin önünde bir suikast sonucu öldürülen tarihçi-yazar Hablemitoğlu suikastı uzun yıllar faili meçhul bir cinayet olarak bir kenarda durdu.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın, 13 yıl sonra dosyayı yeniden açması ve bu tarihten 3 yıl sonra şüpheli Nuri Gökhan Bozkurt’un Ukrayna’da yakalanıp Türkiye’ye getirilmesiyle dava dosyası yeniden şekillendirildi.
Yeni dosya kapsamında, Ergenekon davasından cezaevinde yatan emekli albaylar Levent Göktaş ve Fikret Emek’in de aralarında bulunduğu 10 asker hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Özel Kuvvetler Komutanlığı yapan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 3 ayrı üstün cesaret ve feragat madalyası alan tek subay olarak tanınan Levent Göktaş, bu kararın ardından yurt dışına çıktı.
Ergenekon davasından dolayı 5 yıl 3 ay cezaevinde kalan Levent Göktaş, yeniden cezaevine girmemek için gittiği Bulgaristan’da yakalandı ve 20 yıl önce Hablemitoğlu cinayetinin işlendiği günün yıldönümünden bir gün önce Türkiye’ye iade edildi.
LEVENT GÖKTAŞ TÜRKİYE’YE GETİRİLDİ
Necip Hablemitoğlu suikastinin firari zanlısı Levent Göktaş, Bulgaristan’dan Türkiye’ye iade edildi.
Göktaş’ın bugün gece yarısına doğru Ankara Adliyesi’ne sevk edilmesi bekleniyor. pic.twitter.com/cdw0zTwrSb
— KRT TV (@krtkulturtv) December 16, 2022
Bir dönem kahramanlıkları anlatılan Levent Göktaş’ın medya karşısına çıkarılması, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir güç gösterisi gibiydi. Boyu Türkiye ortalamasıyla aşağı yukarı aynı (1,74 m.) olan Levent Göktaş, 1,90 boyunda, izbandut gibi iki polisin arasında elleri kelepçeli olarak fotoğraflanıp, “İşte sizin kahraman dediğiniz adamın hali…” mesajı verildi. Aslında bu mesaj, kamuoyundan çok Ergenekon kanadına iletilmek istendi.
Göktaş’ın avukatı Hüseyin Ersöz, müvekkiliyle Silivri cezaevinde görüştükten sonra, el yazısıyla bir mektubunu paylaştı. Göktaş, Hablemitoğlu suçlamasını “Ergenekonvari bir kumpas” olarak nitelendirip reddetti. Yurt dışına çıkmasını sorgulayanlardan da sahte delillerle 5 yıl 3 ay hapis yattığını hatırlatıp, empati yapmalarını istedi.
Dün “Ergenekon” soruşturmaları ile TSK hak ettiğinden öte yıpratıldı diyenler olabilir. Ancak asıl yıpratılma Erdoğan’ın Tek Adamlığı döneminde oldu ve TSK “içinden on binlerce terörist olan” bir yapıya dönüştürüldü. Eğer TSK’yı yıpratma ve “halkı askerlikten soğutma” diye bir suç varsa, bu suç en tepeden başlamak üzere planlı bir şekilde işlendi.
Levent Göktaş’ın Ergenekon’dan tutuklu olduğu dönemde hapis tutulan Kaşif Kozinoğlu, koğuşunda ölü bulunmuştu. Göktaş’ın başına benzeri bir durumun gelmemesini ve anlatacaklarının kayda geçmesini umuyoruz. Çünkü, 30 yıldan bu yana her türlü kirli işlerinde kullandıkları Levent Göktaş’a “FETÖ” yaftası yapıştırıp kurtulmaya çalışacak kadar arsız bir yapıdan söz ediyoruz.
ÖNCE CEMAATİN, SONRA ERGENEKON’UN GÜCÜNÜ GÖRDÜ
Tayyip Erdoğan, Ergenekon yargılamaları sırasında “askeri vesayetten kurtarma” kılıfıyla Tek Adamlığın zeminini hazırlarken, Türkiye’de Gülen Cemaati’nin gücünün boyutlarını görmüş oldu. Bu dönemde Cemaatin neler yapıp, neler yapamayacaklarını iyice boyutlandırmış olan Erdoğan, 17-25 Aralık sonrasında Ergenekon’a yanaştı. Bir dönem Cemaati kullanıp Ergenekon’u bitirmek isteyen Erdoğan, bu kez Ergenekon’a yaslanıp Cemaati yok etmeye girişti.
Son dönemde de Ergenekon’un gücünü boyutlandırdığına inanmaya başladı. Tıpkı daha önce Cemaati boyutlandırdığına inandığı gibi…
Erdoğan aslında, Necip Hablemitoğlu cinayetini Ergenekon’la hesaplaşmak için bir araç olarak gördü. Tıpkı Cemaatle hesaplaşmaya kalktığında dershaneler konusunu seçmesi gibi…
Levent Göktaş, Fikret Emek, Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkurt ve öteki suçlanan isimlerin hepsinin ortak özelliği Ergenekon denen yapının içinde yer almaları. 10 isim de Ergenekoncu olarak biliniyor.
ERDOĞAN’A, KARŞI HAMLE BEKLEMEDİĞİ YERDEN GELDİ
Hablemitoğlu iddianamesini hazırlayan savcı, Ergenekon’u Gülen Cemaatiyle işbirliği içindeymiş gibi göstermeye çalışmış. Enver Altaylı üzerinden bağlantı kurularak, Fethullah Gülen adı ilk kez darbe davalarının dışında bir davada geçmiş oldu.
İşte ne olduysa bu aşamada yaşandı. Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi, Cemaat-Ergenekon işbirliği teziyle hazırlanan iddianameyi kabul etti ve bir şey daha yaptı. Davanın, terör davalarının görüldüğü ihtisas mahkemesine gönderilmesi talebinde bulundu. Bu hamleyle artık Hablemitoğlu davası terör mahkemesinde görülecek.
Bu karar, Erdoğan ve ekibini son derece zora sokacak bir adım. Bilindiği gibi yargı kullanılarak Cemaat, terör örgütü olarak gösterilmeye çalışıldı. Milat konusunda işlerine geldiği zaman 15 Temmuz 2016, kimi zaman da 17-25 Aralık 2013 tarihi verildi. Bu kararla milat 20 yıl önceye götürülmüş oldu. Bir diğer ifadeyle Cemaat denilen yapı, bu kararla 2002’den bu yana terör örgütü niteliği taşıyor.
Bu kararın ne anlama geldiğini deneyimli gazeteci, sosyal medyanın “Dede” olarak tanıdığı liberal sosyalist Memduh Bayraktaroğlu yorumladı.
Bayraktaroğlu’na göre, bugün iktidar yapılanmasının içinde bulunanların hemen hepsi, “FETÖ” yaftası yapıştırılıp yargılanacak. Üstelik, pek çok isim, “FETÖ’nün nihai amacını bilmemelerinin mümkün olmadığı” iddiasıyla hesap verecekler.
Bir kısmı üyelikten, en hafif hesap verecek olanı “yardım ve yataklıktan” yargılanacaklar. Memduh Bayraktaroğlu, bunun halen içeride hukuksuz yere tutulanların kurtuluşları anlamına gelebileceğine de dikkat çekiyor.
Bugüne kadar yazdığım yazılarda pek çok videoya yer verdim. Bu videolar, izlemeniz halinde yazılana farklı bir bakış açısı kazandırmak amacını taşıyordu.
İlk kez bir videoyu arkanıza yaslanıp keyfini çıkararak seyredebilirsiniz. Onca baskı ve sindirme girişimine rağmen Erdoğan iktidarına pabuç bırakmayan bu liberal sosyalist Dede’yi baştan sona dikkatli bir şekilde izlemenizi istiyorum.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***