Karar‘dan İsmail Cömert’in haberine göre, Kosova, 2008 yılında tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etti. İngiltere, Almanya, Fransa ve Türkiye dahil yüzden fazla ülke tarafından tanınırken, Rusya, Çin ve Avrupa Birliği’nden beş ülke Sırbistan’ın yanında yer alıyor. Çıkmazdan dolayı bölgede gerilim tırmanırken, Balkanlar, eski Yugoslavya’nın 1990’lı yıllarda kanlı bir şekilde dağılmasından bu yana tam olarak istikrara kavuşamadı.
Kosova hükümeti ile Belgrad yönetimiyle yakın bağları olan Kosova’da yaşayan Sırplar arasında sürekli bir gerilim var. Hükümetin Sırpların çoğunlukta olduğu kuzeyde daha fazla kontrol sağlama girişimleri direnişle karşılaşıyor.
HALK DEVLETİ TANIMIYOR
Son dönemde, yine burun buruna gelen taraflar arasında ‘plaka krizi’ yaşanıyor. Priştine hükümeti, Sırbistan’dan alınmış araç plakalarını Kosova yönetimi tarafından verilen plakalarla değiştirme planını gerçekleştirmeye çalışırken, Sırbistan hükümeti bunu ‘Kosova’daki Sırplara zulüm’ olarak görüyor.
Kosova’nın bağımsızlığını tanımayan ülkenin çeşitli bölgelerinde yaşayan yaklaşık 50 bin Sırp, Kosova devletinin verdiği plakaları kullanmayı reddediyor. Kosova hükümeti, AB’nin iki taraf arasında bir anlaşmaya arabuluculuk yaparak gerilimi azaltması nedeniyle yeni düzenlemelerin yürürlüğe girmesi ertelemesine rağmen, bulunan çözümlerin kısa vadeli olduğu düşünülüyor.
MÜZAKERELER SONUÇ VERMİYOR
İki ülke arasında ortak bir zemin bulmak için uluslararası çabalar devam ederken, şu ana kadar kapsamlı bir anlaşma ortaya çıkmadı. Avrupa Birliği yetkilileri, 2012’den bu yana Sırbistan ile Kosova arasındaki ilişkileri normalleştirme amaçlı müzakerelere aracılık ediyor.
Müzakerelerde, kontrol noktası olmadan hareket özgürlüğü ve Kosova’da çok milletli polis kuvvetleri gibi bazı çözümler bulundu. Ancak, birkaç ay önce Priştine’nin Sırbistan’dan verilen araç plakalarını yasaklama kararını protesto eden Sırplar, plakaların Kosova tarafından verilmiş plakalarla değiştirilmesini talep etmesinin ardından polis gücünden çekildi.
SIRBİSTAN LİDERİNDEN ‘SAVAŞ’ UYARISI
Diğer yandan, eski bir Sırp polis memurunun 10 Aralık’ta tutuklanması en son protestoların katalizörü oldu. Sırp protestocular ve yerel polis karşılıklı çatıştı. Sırbistan, sınırdaki askeri gücünü artırarak Kosova’daki Sırpların hedef alınması halinde sessiz kalınmayacağı konusunda uyardı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Sırp güçlerini Kosova’ya konuşlandırma çağrısında bulunarak, en az 10 bin kişinin hayatına mal olan ve 1 milyondan fazla insanı evsiz bırakan 1999’daki çatışmanın yeniden alevleneceğine dair endişeleri artırdı.
KRİZİN KÖKENİ OSMANLI İMPARATORLUĞU’NA ‘DAYANIYOR’
Kosova konusundaki anlaşmazlığın geçmişi neredeyse yüz yıl öncesine dayanıyor. Sırbistan, bölgeyi devletinin ve dininin kalbi olarak görüyor. Çok sayıda Sırp Ortodoks Hıristiyan manastırı Kosova bulunurken, Sırp milliyetçileri, o bölgede Osmanlı İmparatorluğu’na karşı 1389’da yapılan savaşı ulusal mücadelesinin bir sembolü olarak görüyorlar.
Çoğunluğu Müslüman olan Kosova’da yaşayan Arnavutlar, Kosova’yı kendi ülkeleri olarak görüyor ve Sırbistan’ı işgal ve baskıyla suçluyor. Ülkenin çoğunu oluşturan Arnavut isyancılar, ülkeyi Sırp yönetiminden kurtarmak için 1998’de isyan başlattı. Belgrad’ın sert tepkisi, 1999’da Sırbistan’ı çekilmeye ve kontrolü uluslararası barış güçlerine bırakmaya zorlayan bir NATO müdahalesine yol açtı.
UZMANLAR ENDİŞELİ
Öte yandan, Ukrayna’daki savaşın dünyadaki etkileri yıkıcı olmaya devam ediyor. Enerji krizi başta olmak üzere ülkelere birçok sorun yaratan ve neredeyse bir yıldır devam eden Ukrayna işgalinin etkileri birçok devlet tarafından hissediliyor. Balkanlar’da yaşanan kriz, ‘Dünya yeni bir savaşı kaldırabilir mi?’ diye sorgulayan bazı uzmanların yüreklerini ağızlarına getiriyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***